Avrupa Birliği Konseyi, Rusya Federasyonu’nun Kırım’ı işgaline yanıt olarak getirilen yaptırımları bir yıl daha uzatma kararı aldı. Bugün alınan karar gereği söz konusu yaptırımlar, 23 Haziran 2022 tarihine kadar uzatıldı.

Avrupa Konseyi, Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Sivastopol (Akyar) şehrini işgaline yanıt olarak getirilen yaptırımları 23 Haziran 2022’ye kadar uzattı. Karara göre, Kırım ve Akyar’da üretilen ürünlerin, AB’ye ithalatının yapılması, Avrupa şirketlerinin Kırım’a yatırım yapması, Kırım’da şirket ve gayrimenkul satın alınması, Kırım’daki şirketleri finanse etmesi ve onlara hizmet vermesi, Kırım ve Akyar’da (Sivastopol) turizm hizmetleri verilmesi yasaklandı. Belirli mal ve teknolojilerin Kırım’daki şirketlere ihracatı veya Kırım’da ulaşım, telekomünikasyon ve enerji sektörlerinde kullanılması veya petrol, gaz ve maden kaynaklarının aranması, araştırılması ve üretilmesi de AB kısıtlamalarına tabi oldu.

Avrupa Birliği Konseyinden yapılan açıklamada, “AB, Rusya Federasyonu’nun Kırım ve Sivastopol’u yasa dışı ilhakını tanımamakta ve 16 Mart 2020’de Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi’nin AB adına yaptığı deklarasyon doğrultusunda uluslararası hukukun bu ihlalini kınamaya devam etmektedir.” denildi.

Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı işgal etmesinden sonra AB, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve başka birçok ülke, Rusya’ya yönelik yaptırım uygulama kararı aldı. Diğer AB yaptırımları arasında Rus ekonomisinin belirli sektörlerini hedef alan ekonomik yaptırımlar ve bireysel kısıtlayıcı önlemler yer alıyor.

YARIMADADA 7 YILDIR BASKI VE ZULÜM DEVAM EDİYOR

İşgalci Rus askerleri Kırım’a ilk olarak, 20 Şubat 2014 tarihinde girdi. Altı yıl önce bugün, sabahın erken saatlerinde plakaları sökülmüş askeri araçlar ve rütbe işaretleri taşımayan silahlı milisler Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirmeye başladı.

Rus propaganda medyalarında “Kırım Özsavunması” oldukları iddia edilen, kamuflaj giymelerinden hareketle “kibar yeşil adamlar” olarak da adlandırılan Rus askerleri ve onların yanında gezen işbirlikçi milisler, yarımadanın kontrolünü yasa dışı olarak ele geçirdi. Rus propaganda mekanizmasınca işgal, sözde “bağlanma” adı altında legalleştirilmeye çalışılsa da dünya kamuoyu bu adımı asla tanımadı.

Rus işgaliyle adeta “açık hava cezaevi”ne dönüşen Kırım yarımadası, bir yandan silahlandırma hamleleriyle dünyayı tehdit eden askeri bir üs haline getirildi. Diğer yandan da işgale direnen Kırımlılar baskı mekanizmasının sürekli hedefi haline geldi. Yarımadada 2014’ten beri Rus işgalini onaylamadıklarını ifade eden ve tutumlarıyla belirten Kırım Tatarları başta olmak üzere Ukrayna’ya bağlı kalmak isteyenler, kaçırılmalarla, düzmece davalarla, keyfi baskın ve sorgularla korkutulmaya çalışılıyor.

SİLAHLARIN GÖLGESİNDE SÖZDE REFERANDUM

Rus işgalinin akabinde 2014 yılının Mart ayında düzenlenen sözde referandumda Kırım sakinlerinin yarımadanın Rusya’ya bağlanması konusunda iradesini “özgürce” tecelli ettiği ileri sürüldü. Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve dünyanın birçok ülkesi, Kırım’da yapılan sözde “kendi kaderini belirleme referandumunun” sonuçlarını kabul etmeyi reddetti. Ukrayna, Kırım’ı geçici olarak işgal edilen bölgesi olarak kabul ediyor.

Ukrayna Parlamentosu resmi düzeyde, 20 Şubat 2014 tarihini Kırım ve Sivastopol’ün (Akyar) Rusya tarafından işgalinin başlangıç tarihi olarak kabul etti. Dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, ilgili yasayı 7 Ekim 2015 tarihinde imzaladı.

Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesi ve Ukrayna’ya yönelik politikası dolayısıyla Rusya Federasyonu’na karşı yaptırımlar uyguladı. Kırım’ın işgalinden sonra Ukrayna’nın Donbas bölgesinde Rusya tarafından desteklenen teröristler ile Ukrayna askerleri arasında çatışmalar başladı.

Putin ve Scholz'dan  iki yıl aradan sonra bir ilk! Putin ve Scholz'dan  iki yıl aradan sonra bir ilk!

Editör: Haber Merkezi