İngilizlerin Hindistan’dan çekilmesinden hemen önce Afganistan’dan işgal ettikleri toprakları 100 yıllığına kiralayarak bölgede iç çatışmanın oluşmasını sağladılar. Ancak “kiralanan” arazinin devir teslimi geldiği tarihte Afganistan iç savaşı başlamış ve bu toprakları Pakistan’dan geri isteyecek bir hükümet ortalıkta yoktu. Yaşanan iç savaşın şiddetlenmesi üzerine dikkatler Pakistan İstihbarat Servisi ICI üzerine yöneldi. Özellikle Taliban kisvesi altında güçlü milis çeteleri kurarak Afganistan’daki iç savaşı şiddetlendirdiği suçlaması sürekli yapıldı Pakistan’a.
Bu konu ile ilgili Afganistan sürekli deliller sunmasına rağmen Pakistan bu suçlamaları kabul etmedi.
Geçtiğimiz haftalarda işgalci ABD ve müttefiklerinin Afganistan’dan kaçmasından hemen sonra iki ülke arasında yeniden diplomatik krizi tetikleyen gelişmeler oldu.
Afganistan’ın Pakistan Büyükelçisi’nin kızı gündüz saatlerde darp edilerek başkent İslamabad’dan kaçırıldı.
Bütün dünyaya flaş haber olarak geçilen olayla ilgili Pakistan hükümeti hemen harekete geçti. Buna karşılık Afganistan hükümeti de diplomatlarının can güvenliği Pakistan hükümeti tarafından sağlanmadığı öne sürülerek başta büyükelçi Alikil ve diğer diplomatik personel Afganistan’a geri çağırıldı.
Bunun üzerine Pakistan Başbakanı İmran Han bir açıklama yaparak Afganistan hükümetinin kararını gözden geçirmesini istedi ve teröristlere yönelik operasyonların aralıksız sürdürüldüğünü de belirtti.
Afganistan, Pakistan hükümetinin açıklamalarını doyurucu bulamayarak kararından vazgeçmediğini belirtti.
Bu arada Afganistan hükümeti ve Afganistan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Emrullah Salih ile Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin Güvenlik Danışmanı Hamdullah Muhib, uzun süredir İslamabad'ı, Taliban'ın yeni saldırı dalgasının arkasında olmakla suçluyor.
Pakistan ise bu iddiaları reddediyor.
