Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, iktidarın "terörsüz Türkiye" olarak adlandırdığı sürecin, şeffaflık ilkesiyle kamuoyuna anlatılması gerektiğini belirterek, "Referandum istiyoruz. Çok seviyorsunuz referandum yapmayı. Millet iradesinin üstünde irade tanımıyoruz. Biz de milletten başka onay merci kabul etmiyoruz. Dolayısıyla bu onay merci millet olduğu gerçeğinden hareketle sizi referanduma davet ediyoruz" dedi.
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ağıralioğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan yeni sürecin başından itibaren terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın muhatap alınmasına, Meclise çağrılmasına, umut hakkının öznesi yapılmasına ilişkin kaygılarının bulunduğunu söyledi.
DEM Parti'li, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in vefatı nedeniyle AKM’de düzenlenen törende, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın mesajının okunmasına da tepki gösteren Ağıralioğlu, şöyle konuştu:
"Biz ölenlerin arkasından konuşacak insanlar değiliz. Biz ne Müslümanlığımızı ne dindarlığımızı ne Türk milletine mensup olmanın asaletini ölenlerin arkasından kem söz ederek gölgeleme hevesinde olan insanlar değiliz. Ama vefattan sonra öyle şeyler söylediniz ki şehitlerimizi rencide ettiniz. Öcalan'ın telgraflarının okunduğu salonlarda vefa, veda programları tertip ettiniz. Çocuklarınızı kırk yıldır katleden bir alçağın taziye telgrafı yayınladığı, salondaki herkesin de alkışladığı, alkışlamayanların da huzursuzluk izhar etmediği bir merasimle şehidi şuhedayı ezdiniz. Aynı gün evlatlarınız şehit olmuştu. Evlatlarınızdan, Sırrı Süreyya Önder'in merasimi için yaptığınız merasimi esirgediniz."
"Devletin başına devlet geldi, başımıza gelmeyen kalmadı"
Cumhur İttifakı’nın 2023 seçimlerinde vadettikleri siyasi tutumun değiştiğini öne süren Ağıralioğlu, şu ifadeleri kullandı:
"2023’te, ‘Biz bunların canını okuyacağız, muhatap olanın canını okuyacağız, devlete bunları değdirmeyeceğiz, asla devlette temsil imkanları olmasın diye mücadele edeceğiz, bunlar üzerinden devlete yerleşmeye çalıştıkları için CHP'nin de canını okuyacağız’ diye seçildiniz. Vekaletinizin gerekçesi buydu. Şimdi 'canına okuyacağız' dediklerinizle can yoldaşsınız. 'Temsil imkanı vermeyeceğiz' dediklerinize, Meclis'i adresi olarak gösteriyorsunuz. Bu süreçte yeni ittifak kurdunuz. Cumhurbaşkanının lafı geldi şimdi aklıma, 'Kadere bak. Kimler kimlerle beraber?' şimdi desin Cumhurbaşkanım, çıraklık döneminizde yaptıklarınız güzeldi, ustalık döneminde berbat oldu memleket, hiç usta olmasaydınız diyesi geliyor. 'Devletin başına devlet gelecek' diye konuşuyordu ülküdaşlarınız, milliyetçiler. Devletin başına devlet geldi, başımıza gelmeyen kalmadı."
"Bu paradigma değişikliğini milletinizin onayına sunmak zorundasınız”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM'deki çağrısıyla başlayan yeni sürecin şeffaflık ilkesiyle kamuoyuna anlatılması ve sürecin referanduma taşıması gerektiğini belirten Ağıralioğlu, şöyle devam etti:
"Bu işi yapmaya çok kararlıysanız milletinize de anlatacaksınız. Diyeceksiniz ki biz şu gerekçelerle sizden şu belayı savmak için yapıyoruz, onay alacaksınız yeniden. Referandum istiyoruz. Çok seviyorsunuz referandum yapmayı. Millet iradesinin üstünde irade tanımıyoruz. Siz de tanımıyorsanız biz de tanımıyoruz. Biz de milletten başka onay merci kabul etmiyoruz. Dolayısıyla bu onay merci millet olduğu gerçeğinden hareketle sizi referanduma davet ediyoruz. Referandum yetmez, bir de yönetim vekaleti aldığınızı zannediyorsunuz, sizin siyasi üslubunuzda şöyle bir savrulma var. ‘Biz seçildik, nasıl yöneteceğimize de onay anlamına geliyor.’ Seçilmek böyle bir şey değildir. Seçilmek yönetme onaydır. Nasıl yöneteceğinize hukuk karar verir. Siz seçilince nasıl yöneteceğinize de onay verildiğini zannediyorsunuz. Sadece yönetme onayı aldınız. Şimdi bu yaptığınız terörsüz Türkiye diye zırhladığınız paradigma değişikliğini milletinizin onayına sunacaksınız. Milletiniz diyecek ki, ‘tamam biz sizin bu yaptığınızı onaylıyoruz, biz sizin bu yaptığınızı tasdikliyoruz, destekliyoruz’ derse bizim de diyecek bir şeyimiz yok. Milletinizin onayına sunacaksınız. Bu uğurda mücadele etmiş evlatlarınızı ezemezsiniz, üzemezsiniz."