Karar, partinin ilk büyük kongresini süresinde yapmadığı ve zorunlu organlarını oluşturmadığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dile getirilen ve Anayasa Mahkemesi'ne taşınan bir dava sonucunda alındı.
Anayasa Mahkemesi, partiye savunma yapma süresinin verildiği halde bu süre içinde savunma sunulmadığını belirledi. Bu nedenle, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87. maddesi uyarınca Adalet ve Özgürlük Partisi'nin dağılmış sayılarak hukuki varlığının sona erdiğine hükmetti. Ayrıca, yasal düzenlemelere göre partinin tüm mal varlığının hazineye devredilmesine karar verdi.
Bu gelişme, Resmi Gazete'de ilan edildi ve Adalet ve Özgürlük Partisi'nin artık hukuki olarak var olmadığı resmen duyuruldu.