Asgari ücretin 22 bin 104 lira olarak belirlenmesine tepkiler Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda da dile getirildi. Genel Kurul’da konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, ülkede yönetim ve iktidar krizi yaşandığını vurguladı.
"Millete lütuf verirmiş gibi verilen maaşlarla bu gemi yürümez"
Türkiye'de artık asgari ücret diye bir kavram kalmadığını belirten Kavuncu, şunları söyledi:
"Asgari ücrete dair kararı burada büyük bir üzüntüyle, şaşkınlıkla dinledik. Bu karar 7 milyon kişiyi ilgilendiriyor. Bunu ekonomik kriz gibi isimlendirmekte olayı hafifletmekle eşdeğer. Bu aslında bir yönetim krizidir, iktidar krizidir. Şu zamlardan sonra bir asgari ücretliyi, emekliyi karşınıza alıp bir kahve içseniz. Türkiye'de asgari ücret diye bir kavram da kalmadı. Şu an uygulanan sistem tam anlamıyla bir sosyal yardımdır. Bu şartlar altında geçinebilmek, hayatta kalabilmek hiç mümkün değil. Millete lütuf verirmiş gibi verilen maaşlarla bu gemi yürümez.
Yerli ve milliyiz dediniz bir otomobil yapalım dediniz, biz de büyük bir ilgiyle takip ettik. Öyle bir otomobil yaptınız ki, verdiğiniz son zamlardan sonra Türkiye'deki asgari ücretle ancak 65 aylık maaşla bu ürettiğiniz otomobili alabiliyor. Bir asgari ücretle çalışan Alman ise yerli üretim bir otomobili 15- 16 ayda alabiliyor. Bu mudur yerli ve millilik? Emeklilerimizi üzmek istemiyorum ama bu yapılan zamdan sonra emekliye verilecek en düşük maaş da 15'i geçer mi emin değiliz. Milletin soluduğu hava sadece açlık, yoksulluk ve sefalet."
"Açıkladığınız asgari ücret tükenmiş bir programın dile gelmesi"
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli ise Bakan Şimşek'i istifaya davet etti ve şunları söyledi:
"Belirlenen asgari ücret bize 2025 yılının nasıl geçeceği gösteriyor. 2025 yılı bu yıldan çok daha kötü geçecek. Ekonomi programı dile getirilirken hep dezenflasyon deniliyor. Kime dezenflasyon kime enflasyon? Servet sahiplerine yüzde 50 faiz verirken dezenflasyon; asgari ücretliye enflasyonun altında zam yaparken enflasyon. Kim bu enslasyon döneminden kazançlı çıkıyor; servet sahipleri. Enflasyonun üzerinde artı bir faiz geliri elde ederek servetlerine servet katıyorlar. Bu program bu anlamıyla halka zulüm programıdır. Ekonomik şiddetin geçerli olduğu bir süreci yaşıyoruz.
Açıkladığınız asgari ücret tükenmiş bir programın dile gelmesi. Şimdi emekli maaşları gelecek onda da aynı tabloyu göreceğiz. Sizi artık TÜİK bile kurtaramıyor. 'Hayat pahalılığı ve enflasyon en büyük problemdir' diyen Hazine ve Maliye Bakanı programının aslında neden iflas ettiğini de dile getirmiş oldu. Biz kendisini istifaya davet ediyoruz. Siz bir buçuk yıldır uyguladığınız program sonucunda ortada bu tablo varsa demek ki bunun bir sorumlusu da olmak zorundadır. İktidar bu politikalarına devam ettiği sürece bu krizlerden çıkmak mümkün değil."