Düzce halkı 17 Ağustos 1999’da yaşanan Gölcük Depremi’nin yaraları sarılmaya çalışılırken, 12 Kasım 1999'da, saat 18.57’de meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki başka yıkıcı depremle sarsıldı.

Yarım dakikadan fazla süren bu güçlü sarsıntı, Ukrayna'dan bile hissedilerek geniş bir coğrafyada etkisini gösterdi.

Başsavcılık'tan "Sıla bebek" açıklaması! Başsavcılık'tan "Sıla bebek" açıklaması!

Deprem sonrası Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi’nin yaptığı açıklamalara göre, 845 vatandaş hayatını kaybetti, 4948 kişi yaralandı. Depremde, ağır hasar gören 3395 binanın derhal yıkılması gerektiği bildirildi. Toplamda 12.939 ev ve 2450 iş yeri ya tamamen yıkıldı ya da ciddi hasar aldı.

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, merkez üssü Düzce olan 12 Kasım 1999 depreminin 25. yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

İşte o mesaj...

"17 Ağustos Marmara Depremi'nden sadece 87 gün sonra ikinci bir yıkımla karşılaşan Düzce'miz, merkez üssü Kaynaşlı olan 7,2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Şehrimizden geçen Kuzey Anadolu Fayı'nın Kuzey kolunun kırıldığı bu iki depremde binlerce vatandaşımızı, zemine uygun olmayan, eksik malzemeli yapılar nedeniyle ebediyete uğurladık. Türkiye'nin en önemli meselesi depremdir ve ona karşı alınacak tedbirlerdir. Depremin doğal bir gelişim olduğunun farkında olmakla birlikte böyle bir durumdan etkilenmemek için izlememiz gereken en korunaklı yol; Cumhurbaşkanımızın da çağrı da bulunduğu gibi yatay mimari alışkanlığını yaygın ve kalıcı hale getirmek, uygun malzeme ve ölçümler ışığında konutlar inşa etmektir. Düzce yaşadığı iki büyük felaketin izlerini hızla silerken 3 ayda iki büyük sarsıntı ile yıkılmış şehrimizi yeniden inşa ettik. Özellikle son yıllarda Düzce Belediye Meclisi'mizin de desteği sayesinde İmar ve Şehircilik konularında önemli düzenlemeler yaptık. Şehrimizin yapı stokunu çok büyük oranda yeniledik. Denetim ve yaptırım mekanizmalarımızı titiz çalışmalarında destekledik ve bu konuda vatandaşlarımızda farkındalık oluşturmayı amaçladık. Düzce'mizde 20 metre genişliğindeki yol kenarları haricinde zemin üzeri iki kattan daha yüksek hiçbir yapının yapılmasına izin vermedik. Mevcut imar yönetmeliğimizde de bu karara uymak kesin olarak aradığımız kıstaslardan biridir. Bu açıdan yatay mimari konusunda Düzce'miz ülkemize örnek gösterebileceğimiz nadir bir şehirdir, bu bizim için bir gurur kaynağıdır. Nitekim en son yaşadığımız 23 Kasım Depremi'nde şehrimizde hiçbir yapının zarar görmemesi kararlı çalışmalarımızın ortaya koyduğu memnuniyet uyandırıcı sonuçtur. Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız acısı hala taze olan 6 Şubat depremleri ülkemizin deprem gerçeğine her zaman hazır olması gerektiğini kaybettiğimiz canlarla bir kez daha hatırlattı. Bu konuda hiç esnemeden üzerimize düşen ne ise yapmaya devam edeceğiz. Bu vesile ile binlerce vatandaşımızı hayattan koparan depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Allah, Düzce'mize, ülkemize ve milletimize böyle acılar bir daha yaşatmasın.

Editör: Haber Hergün