EKONOMİ

Daron Acemoğlu, Amerika ve Avrupa ile Türkiye'yi kıyasladı

Şişli Belediyesi ile Ataşehir Belediyesi ortaklığında düzenlenen “İstanbul’da Ekonominin Kalbinden Finansın Merkezine: Şişli’den Ataşehir’e Konferansı” ekonominin ve siyasetin önemli isimlerini bir araya getirdi. Konferansta konuşan Nobel ödüllü Ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu dünyada önümüzdeki yılları en iyi özetleyecek kelimenin belirsizlik olduğunu aktardı. Verimlilik sorununa işaret eden Acemoğlu, "Amerika ve Avrupa kötü bir durumda. Türkiye çok daha kötü durumda" dedi.

Şişli Belediyesi ile Ataşehir Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği “Ekonominin Kalbinden Finansın Merkezine: Şişli’den Ataşehir’e Konferansı”, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Konferans Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel’in ev sahipliğinde gerçekleşti. Konferansın konuşmacıları arasında Nobel ödüllü Ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da yer aldı. Etkinliğe CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, Sarıyer Belediye Başkanı Oktay Aksu’nun yanı sıra ekonomi dünyasından ve sivil toplum kuruluşlarından önemli isimler katıldı.

“Şişli ve Ataşehir'in İstanbul’un ekonomik ve mekânsal gelişiminde kritik rolleri var”

Konferansta konuşan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel son 20 yıllık süreçte hızla büyüyen ve gelişen Ataşehir’in, finans merkezi olarak İstanbul ekosistemi içerisindeki konumu ve etkileri üzerine görüşlerini belirtti. Başkan Adıgüzel konuşmasında şunları dile getirdi:

"Bugün burada, İstanbul’un iki önemli ilçesi olan Şişli ve Ataşehir’in gündemlerini, finans ve ekonomi bağlamında detaylı bir şekilde ele almak için toplandık. İstanbul’un küresel bir finans merkezi olma hedefi doğrultusunda bu iki ilçenin, hem tarihsel bağlamdaki dönüşüm süreçlerini hem de gelecekteki potansiyellerini değerlendirmek, bizler için önemli bir fırsat. Şişli’nin ticaret merkezli yapısı ve Ataşehir’in finans merkezi kimliği, İstanbul’un ekonomik ve mekânsal gelişiminde kritik rolleri olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, bugün gerçekleştireceğimiz sohbetlerin, İstanbul’un ekonomik yapısının yeniden şekillenme sürecine farklı bakış açıları sunarak önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum."

"Finans merkezinin, tüm kentsel yükü Ataşehir’in omuzlarına yüklendi"

İstanbul Finans Merkezi'nin Ataşehir ilçe sınırları dışına itilmesini eleştiren Başkan Onursal Adıgüzel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hepinizin bildiği gibi, Ataşehir finans sektöründeki gelişmelerle önemli bir merkez haline geldi. Ancak Finans Merkezi’nin bulunduğu bölge 2014 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen bir torba yasayla, tamamen siyasi nedenlerle Ümraniye ilçesine bağlandı. Ataşehir, İstanbul’un finans merkezi olarak konumlanmış önemli bir ilçesi olmasına rağmen, bu büyük yükün getirdiği mali zenginlikten hak ettiği payı alamamaktadır. Finans merkezi, tüm kentsel yükünü Ataşehir’in omuzlarına yüklerken, bu yükün yarattığı ekonomik faydaların başka bir ilçeye aktarılması gibi adil olmayan bir durumla karşı karşıyayız. Bu yalnızca Ataşehir’e değil, kaynakların doğru bir şekilde yönetilmesi ve adaletin sağlanması ilkesine de zarar veren bir tutumdur."

“Yaşadığımız şehri geleceğe hazırlamak hedefindeyiz"

Ekrem İmamoğlu ise, İstanbul’un Türkiye ve dünya ölçeğindeki ekonomik büyüklüğünü anlatan çarpıcı rakamlar paylaşarak, özetle şunları söyledi:

“Yüzyıllar boyu dünyanın önde gelen ticaret, eğitim ve inovasyon merkezlerinden birisi olmayı başaran İstanbul, son yıllarda oluşan fırsatları kaçırmamak adına, hızlı bir yapısal dönüşüm yaşamakta ve çok yönlü uluslararası ağları, İstanbul'umuzu belki de göbeğine, merkezine oturtacak şekilde, modern bir kent ekonomisini bu şehirde var etme konusunda güçlü adımları atmaktadır. Bilgi temelini ve yüksek katma değer üreten sektörlerdeki kümelenmelerde dahi, onlar da dahil olmak üzere, birçok yenilikçi sektör sayesinde kent ekonomisi, girişimciler ve yatırımcılar için oldukça cazip olan bir altyapıya sahip bir çeşitliliğe sahip. İstanbul, yüksek katma değer üreten yenilikçi ve yaratıcı ekonomisiyle, Türkiye'nin dünyaya açılan kapısı konumundadır, olmak zorundadır. Olduğu ortamdan ve konumdan da henüz elbette ki tatmin olmuş değiliz, memnun değiliz. Daha üst seviyeleri yakalamak zorundayız.”

Ekonominin ve finansın merkezi iki ilçe: Şişli-Ataşehir

Türkiye’nin ekonomi ve finans merkezi olma özelliği taşıyan iki ilçeyi buluşturan konferansın ekonomi ve siyasetin önemli isimlerini misafir etti. Konferansın açılışında konuşan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan da, Türkiye’nin yeni bir ekonomik kalkınma modeline ihtiyaç duyduğunun altını çizdi. Şahan, “Bugün İstanbul'un ekonomik dönüşümünde Şişli'nin tarihsel, Ataşehir'in ise yeni giydirilmiş ‘finans merkezi’ rolünü konuşurken, öncelikle yapılan yanlışlara ve yapılacak doğrulara makro ölçekten bakalım isterim. İstanbul'un kentsel mekan ve ekonomi ilişkisi: ‘yaşamı; metrekareye, ekonomiyi; emlak rantına’ sıkıştırmış bir modeldir. Şişli ve Ataşehir, bu modelin en çok hırpaladığı ilçelerdendir.” dedi.

“Şişli'nin ekonomik potansiyeli 35 binden fazla işletmeye ev sahipliği yapmasıyla ölçülebilir”

Başkan Şahan, İstanbul’un girişimcilik ekosistemine ev sahipliği yapan Şişli’nin ekonomik potansiyeline değinerek, “Şişli'nin ekonomik potansiyeli; 35 binden fazla işletmeye ev sahipliği yapmasıyla ölçülebilir. Şişli'nin ekonomik potansiyeli; 5000'e yakın firma ve büyük ekonomik hacmiyle, Perpa Ticaret Merkezi ile ölçülebilir. Şişli'nin ekonomik potansiyeli; İstanbul'un girişimcilik ekosisteminde ev sahipliği yaptığı ve ekonomimize değer katan 50'den fazla aktörüyle değerlendirilebilir. Ancak, Şişli'de sermaye ve kent planlama ilişkisinin sonucu şudur: 25 mahallesinin 20'sinin yoksullukla mücadele ettiği, plazaların arasında gecekonduların sıkıştığı bir Şişli. İşte tam da bu nedenle sermaye ile kentsel planlama ilişkisini sosyal devlet ve sosyal belediyecilik ilkelerimiz perspektifinde ele almanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

“Yerel ekonomilerin desteklenmesi, mikro ekonomilerin büyütülmesi bu vizyonun önemli bir parçasıdır”

Şahan, konuşmasının sonunda, yerel ekonomilerin desteklenmesinin önemine vurgu yaptı. Başkan Şahan, şöyle konuştu:

“Türkiye bir an evvel, kuruluş kodlarından güç almalıdır. İnsanı merkeze alan bir ekonomi-kentleşme modeliyle, kaybettiklerini de kazandıracak güçlü ve adil bir sosyal devlet olmalıdır. Barış içinde yaşayan, hukukun üstünlüğünü benimsemiş, insan haklarına saygılı ve eşit yurttaşlık temelinde bir millet inşa etmeliyiz. Yerel ekonomilerin desteklenmesi, mikro ekonomilerin büyütülmesi bu vizyonun önemli bir parçasıdır. Biz, İstanbul'un muhafızı, Ekrem Başkanımızın liderliğinde, bu yolculuğu kararlılıkla sürdürüyoruz. Sürdürmeye de devam edeceğiz. Her kesimden insanın huzur içinde yaşayabileceği bir İstanbul için çalışacağız. Şişli gibi modernleşmenin simgesi olan bir kentte, sadece geçmişi koruyan değil geleceği de koruyan bir yerden umutla çalışmaya devam edeceğiz. Bu kente edilen tüm ihanetlere rağmen; Şişli kendi potansiyeliyle, güçlü kentsel hafızası, mekansal gücüyle bir şehir plancısı, bir belediye başkanı olarak bana büyük bir heyecan veriyor.” 

"Ücretler büyümediği için gelir dağılımı daha bozuluyor"

Prof. Dr. Daron Acemoğlu ise “Kent Ekonomilerinin Yeni Dinamikleri” başlıklı özel oturumda, gazeteci Deniz Bayramoğlu’nun sorularını yanıtladı. Acemoğlu, konuşmasında Türkiye ve dünya ekonomisine dair değerlendirmelerde bulundu. Acemoğlu, dünyada önümüzdeki seneleri en iyi özetleyecek kelimenin belirsizlik olduğunu aktardı. Acemoğlu, “Belirsiz bir dünya bekliyor. Çünkü hem jeopolitik açıdan hem enflasyon açısından olsun hem de daha önemlisi yapısal değişimlerin ortasındayız. Bunların bazıları fırsat yaratıyor, bazıları daha değişik bir olanaklar sağlıyor. Ama aynı zamanda belirsizliği artırıyor. Bunların en başında verimlilik problemi var. Amerika ve Avrupa kötü bir durumda. Türkiye çok daha kötü durumda. Son 15 sene ama daha da uzun bakarsanız 25-30 yıl içinde bu ekonomilerin üretkenliği düşük. Ürettikleri eski hızında değil. Daha eşitsiz bir dünya yaratıyor. Ücretler büyümüyor. Ücretler büyümediği için gelir dağılımı daha bozuluyor. Bunların hepsi verimlilik ve üretkenlik problemleriyle ilgili” değerlendirmesinde bulundu.

Açılış konuşmalarının ardından konferansta iki ayrı panel gerçekleşti. Moderatörlüğünü İBB Meclis Üyesi ve Ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir’in yaptığı “Kent Ekonomilerinin Dönüşüm Süreçleri ve Deneyimleri” başlıklı panelde Oxford Üniversitesi Fintech İnisiyatifi Akademik Direktörü Prof. Dr. Pınar Özcan ile Kolombiya’nın başkenti Bogota’nın eski Belediye Başkanı Enrique Penalosa konuştu. İstanbul Çevre Düzeni Planı, Stratejik Sektörel ve Mekânsal Tercihler başlıklı ikinci panelin moderatörlüğünü Prof. Dr. Tarık Şengül yaparken; Ekonomist Prof. Dr. Ayşe Buğra ve İBB Genel Sekteretr Yardımcısı Gürkan Akgün konuştu.