Bir internet yayınında din hakkında görüşlerini belirten YouTuber Diamond Tema hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Diamond Tema geçtiğimiz yıllarda Arnavutluk'a taşındığı için sürecin nasıl ilerleyeceği pek çok kişi tarafından merak konusu oldu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un Diamond Tema hakkında tweet atması üzerine, Diamond Tema'da kendini savundu. 

Makarna fabrikasındaki patlamadan acı haber geldi Makarna fabrikasındaki patlamadan acı haber geldi

Diamond Tema yaptığı paylaşımda 'yorum' yapmadığını, hadislerde ne yazıyorsa ondan bahsettiğini belirtti. 

İşte o açıklama...

"Yılmaz Bey, katıldığım programda müslümanların dini değerlerini aşağılamadım, ağzımdan hakaret suçunu oluşturur hiçbir kelime çıkmadı, programda şeriat savunan tarafa kurduğum üstünlüğe sinirlenen bir grup bana böyle bir iftira atarak olayı kapatmaya çalıştı. Türk vatandaşlarını öldürüp kaçanlara çıkarmadığınız bir hızla yakalama kararı çıkardınız. Ortada suç ve hüküm yokken Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı azgın bir grubu memnun etmek için Adalet Bakanı sıfatıyla “ifade özgürlüğü sınırlarını aşan, hakaret içerikli, provokatif ve çirkin” ifadelerini kullanıyor, ardından tarafsız ve bağımsız mahkemelerden bahsediyorsunuz. Bu çelişkili duruma düşmekten çekinmiyorsunuz, bari bakanlık makamını düşürmeseydiniz. Bu arada benim okuduğum sahih hadis eğer iftira ve suç unsuru sayılıyorsa, o halde bu hadisleri yayınlayıp dağıtan Diyanet'e ve bu hadisleri kürsülerden okuyan din adamlarına da dava açmanız gerekmez mi? Yoksa suçum bu hadisleri okumak değil de dinsiz olmak mı?"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ne demişti? 

"Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti demokratik toplumlarda olmazsa olmaz şartlardandır. Devletler iç hukuklarında bu özgürlüğü sağlamaya çalıştıkları gibi, uluslararası hukuk düzenlemelerinde de bu hak koruma altına alınmıştır. Anayasamızın 25 ve 26’ıncı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10’uncu, BM Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi’nin 19’uncu Maddelerinde bu hakkın kullanılması ve hangi sınırlamalara tabi tutulacağı düzenlenmiştir. Anayasamızda ve tüm uluslararası hukuk düzenlemelerinde, Herkesin , düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu, bu hürriyetin resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsadığı belirtilmekte, Bu hürriyetlerin kullanılmasının millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabileceği belirtilmiştir. Sosyal medya ve bazı basın yayın araçlarıyla başkalarının haklarına ve itibarına saygı sınırını aşan, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu oluşturan, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişilerin TCK 216 gereğince cezalandırılacağı kanunumuzun açık hükmüdür. Son zamanlarda bazı sosyal medya mecraları ile basın yayın organlarında peygamber efendimize yönelik İfade özgürlüğü sınırlarını aşan, karalayıcı ve çirkin ifadelerin kullanılması nedeniyle başlatılan adli soruşturmalardan rahatsız olanların yaptığı eleştiriler, haksız eleştirilerdir. Bu tür düşünce açıklamalarının suç olup olmadığını değerlendirecek olan soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcılarımız, kovuşturma aşamasında da tarafsız ve bağımsız mahkemelerimizdir."

Editör: Haber Hergün