Ekonomist Güldem Atabay, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in enflasyona ilişkin “‘En zoru geride kaldı. Bundan sonrası daha kolay” sözlerine katılmadığını belirterek “Çok daha zorlu bir dönemece girdiğimizi bu yüzden enflasyonla mücadelede çok başarılı olamayacağımızı düşünüyorum. Bu sene aylık enflasyonda yüzde 2’nin altını görebileceğimizi düşünmüyorum. Faiz indirimini konuşmak için erken” dedi. Atabay, FED'in olası faiz indiriminin Türkiye açısından fonlama rahatlığı sağlayacağını, tahvillere ilginin artacağını ve sıcak para girişlerini destekleyeceğini belirtirken Türkiye'nin bu fırsatı değerlendiremeyeceğini söyledi.
FED, piyasaların indirmesini beklediği faiz kararını bugün açıklayacak. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yarın açıklayacağı politika faizinin ise sabit tutulması bekleniyor.
Ekonomist Güldem Atabay, FED’in bu akşam açıklayacağı faiz kararını, Türkiye’nin faiz ve enflasyon politikasını ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.
“Paranın maliyeti ucuzlama eğilimine girdi”
Atabay, FED’in faiz indirimine başlayacak olmasının küresel, finansal piyasalar adına bir dönüm noktasını olduğunu belirterek, “25-50 baz puan tartışılıyor. Önümüzdeki süreçte mevcut 5,25 seviyesinden 3,5’lara kadar indirecek. Bu da piyasalarda oynaklığın yüksek seyrettiği bir dönem olacak. Altının çizilmesi gereken şey paranın maliyeti ucuzlama eğilimine girdi. Enflasyonla mücadelede belli bir yere gelindi. Bu, Türkiye ekonomisi ve finansal piyasalar açısından küresel çerçeveyi çizen arka plan olacak” dedi.
Atabay, Merkez Bankası’nın yarın açıklayacağı faiz kararında indirim beklemediğinin altını çizerek, ''Bunun temel nedeni, temmuz-ağustos ayı enflasyonlarının aylık olarak beklentinin üzerinde olması. Yıllık bazda düşüp düşmemesi artık çok da önemli değil. Çünkü baz etkisinin devreye gireceği aylar olduğunu biliyorduk'' ifadelerini kullandı.
Atabay, Merkez Bankası’nın faiz politikasına ilişkin şunları söyledi:
“Faiz indirimi için erken”
“Merkez Bankası çizdiği yol haritasında son çeyrekte aylık enflasyonun 1,5 civarına inmesi benim hedefime doğru yakınsaması anlamına gelecek dedi. Oradan uzağız. Hizmet enflasyonu hala çok katı. Dolayısıyla bizdeki tartışma ‘Kasım-Aralık’ta faiz indirimleri başlar mı başlamaz mı, erken midir?’ Çünkü yıllık bazda enflasyon yüzde 43-45 seviyesine inerken politika faizi 50’lerde olacak. Bana göre erken. Biz ne kadar enflasyonda ciddiysek ekonomiyi o kadar yavaşlatmak belki de daraltmak gerekiyor. Bundan sonraki aşamada; enflasyonu yüzde 30-35’lerden sonra düşürmenin maliyeti çok daha fazla artmış oluyor. Bu da para politikasının yalnız bırakılmaması gerektiği anlamına geliyor.
''Türkiye’nin FED’in faiz indirdiği süreçte bütün her şeyi doğru yapacağına inanmıyorum''
Bizim enflasyonla mücadelemizden bağımsız olarak FED’in faiz indirmesi fonlama açısından rahatlatacak. Türkiye tahvillerine ilgiyi arttıracak. Sıcak para girişlerini destekleyici bir nitelikte olacak. Doğru adımların atılması halinde ki ben atılacağı konusunda çok iyimser değilim. Sadece maliye politikasının para politikasına desteğinden bahsetmiyorum. Bunun içine hukuk, adalet, sanayi reformu gibi çok kritik yeniden yapılanmaların girmesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye, 15 sene önce olduğu gibi doğrudan yatırım çekemeyecek. Dışarıda paranın maliyetinin ucuzlaması Türkiye açısından çok önemli ve işleri kolaylaştırıcı bir gelişme. Türkiye’nin bu süreçte bütün her şeyi doğru yapacağına, bu fırsatı değerlendirebileceğine inanmıyorum."
Atabay, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ''geçim sıkıntısını kabul ettiği ve sabra ihtiyaç olduğunu'' ilişkin açıklamalarını da şöyle değerlendirdi:
''Enflasyonla mücadelede çok başarılı olamayacağımızı düşünüyorum''
''Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir televizyon kanalında ‘En zoru geride kaldı. Bundan sonrası daha kolay’ dedi. Ben tam tersini düşünüyorum. Para politikasında o kadar büyük yanlışlar yapıldı ki biraz doğru işleri yaptığınız zaman bunun maliyeti var. Yüzde 75’e çıkmış bir enflasyonu yüzde 35’lere kadar baz etkisiyle indirirsiniz. Ama 35’ten 20’ye, 20’den tekrar tek hanelere, 9-10’lara indirmek için Türkiye’nin yapısal olarak birtakım şeyleri değiştirmesi gerekiyor. Bir sanayi politikası oluşturulması gerekiyor. TL’nin baskılanacağını kabullenen reel sektör, emek piyasası üzerine talepler dillendirmeye başladı. Emek fiyatlarını bastırarak da yapamazsınız. Verimlilik bir odaklı sanayi politikası güdülmesi gerekiyor. Firmaların da buna uyum sağlaması gerekiyor. İklimle ilgili sorunlar var. Eğitim ve hukuk reformu gerekiyor. Çok daha zorlu bir dönemece girdiğimizi bu yüzden enflasyonla mücadelede çok başarılı olamayacağımızı düşünüyorum. Bu dediğim çerçeveyi çizecek, bunun içine tarım politikası da koyacak bir ortak zeka, çalışma disiplini, öyle bir iktidar göremiyorum.
''Bütçe hala açılma yönünde, mali disiplin yok''
Atabay, bütçenin yılın ilk 8 ayında 973,6 milyar TL açık vermesine ilişkin ''Ağustos ayı bütçesi açıklandı. Programın devreye girmesine temmuz 2023 dersek, bir seneden fazla geçti. Bütçe hala açılma yönünde. Çok hızlı bir şekilde harcamalar artıyor. Herhangi bir mali disiplin söz konusu değil. En yakın paslaşabileceği yerden bile para politikası destek almıyor. Bu da benim başarı konusunda inancımı düşürüyor'' dedi.
Güldem Atabay, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede çok geç kaldığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bizde faiz indirim koşulları olgunlaşmadı. Daha çok yolumuz var"
''Bizdeki enflasyonun bu kadar yüksek ve hızlı yükselmesi dünyadaki nedenlerinden çok farklı. Dünya pandemiyle beraber enflasyonu yaşadı. Bizde bunlara ek olarak belki enflasyon bizde 20’lerden 35’lere çıkacakken çok daha vahşice çıktı. Biz çok derin negatif reel faiz politikası uyguladık. ‘Büyük Merkez Bankaları faiz indiriyor, biz geriden geliyoruz’ diye bir şey yok. Bizde faiz indirim koşulları olgunlaşmadı. Onlar enflasyonu yüzde 9’lardan yüzde 2-2,5’lara indirdi. Biz yüzde 75’ten anca 50 sınırına indirdik. Bizim daha çok yolumuz var. Merkez Bankası’nın çizdiği patikada aylık enflasyon verilerinin yıllıklandırılmış haline hedeflerin yakınsaması lazım. Bu da Kasım-Aralık aylarında yüzde 1,2-1,5 aylık enflasyon demek. Ben bu sene yüzde 2’nin altını görebileceğimizi düşünmüyorum. Faiz indirimini konuşmak için erken. Ama şunu yapacaklardır. Yıllık enflasyon yüzde 43-45 olacak diyelim. Önümüzdeki sene boyunca enflasyon yüzde 30’lara doğru giderken tempolu ve geriden bir şekilde biz de faiz indireceğiz. Ama biz reel faizi pozitif tutmaya devam etmek zorundayız.'' (ANKA)