Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "25 kişi öldürüldüğünde, Paris'te kol kola yürüyüş düzenleyen dünya liderleri, bugün ekseriyeti kadın ve çocuk olan 30 bin insan vahşice katledilirken, hangi gerekçe ile sessiz kalabiliyor?" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu'nun Kadın, Barış ve Güvenlik Oturumu'nda lider eşleri ve katılımcılara hitap etti.
Dünyanın tüm vicdanlı insanlarının yekpare bir sesle, “hemen ateşkes, hemen barış” diye haykırdığına işaret eden Emine Erdoğan, şunları söyledi:
"Artık öyle bir noktadayız ki, söylenebilecek tüm sözleri tükettik. Söylenebilecek son sözü, 6 yaşındaki Filistinli kız çocuğu Hind Recep, çapraz ateş altındayken yaptığı yardım çağrısında söyledi: 'Lütfen beni kurtarın' demişti. Ne onu, ne ailesini, ne canı pahasına ona yardıma giden sağlık ekiplerini kurtarabildik. Soykırımın bir parçası olma ihtimali, insanca var olma onuruna fazla gelen Erın Bruşnel, söylenebilecek son sözleri haykırarak hayata veda etti, 'Bu soykırıma ortak olmayacağım' dedi. Yapılan zulüm vicdanına ağır geldiği için, İsrail'in yıkım araçlarının altında can veren Raşel Kori ile aynı yaşta, ömrünün baharındaydı. Sözün tükendiği bu noktada, barış umudunu canlı tutmak ve barışa yönelik gayretimizi artırmak zorundayız. Dünyanın adil, cesur ve hakkaniyetli liderlere, hiç olmadığı kadar bugün ihtiyacı var. Barışa inanan cesur insanlar güçlerini birleştirdiğinde, girilen şiddet sarmalını kıracağımıza, barış ve huzurlu bir düzeni, bu güç birliği ile elde edeceğimize inanıyorum.” Dedi.
"Büyük bedeller ödenerek kazanılan, uluslararası hukuk ve adalet sistemini, ruhundan kopararak, yazılı birkaç ifadeye indirgemeye çalışanlara, asla boyun eğmeyeceğiz." diyen Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Birlikte insanca yaşamamızın teminatı olan bu kaidelerin, suçu işleyen ülkeye ve mazlumun milliyetine göre eğip bükülmesine nasıl sessiz kalabiliriz? Buradan sormak istiyorum: 25 kişi öldürüldüğünde, Paris'te kol kola yürüyüş düzenleyen dünya liderleri, bugün ekseriyeti kadın ve çocuk olan 30 bin insan vahşice katledilirken, hangi gerekçe ile sessiz kalabiliyor? Çocukları, kadınları, masum insanları kurtarması beklenen medeni ülkeler, ateşkes çağrısı dahi yapamayacak kadar, bu korkunç karanlığa teslim olmuş durumda. İsrail’in sözde mağduriyetinin giderilmesi için, daha kaç can feda edilecek? 25 Avrupalının hayatını kaybetmesinin, vicdanlarda oluşturduğu öfke ve acıyı uyandırmak için, kaç bin Filistinlinin ölmesi gerekecek? Tarih sayfaları, bu utanç verici soykırım yaşanırken, karşısında cesaretle duran, barış neferlerini de yazacak."