Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un evinin CHP’liler tarafından fotoğraflanması üzerine, İletişim başkanlığı bütün medyayı harekete geçirmiş ve inanılmaz bir baskı gücü oluşturmuştu. Ancak Erdoğan’ın yaz tatilinde kullandığı Devlet Konukevinin krokilerine varana kadar fotoların yayımlanmasına İletişim başkanlığı hiçbir tepki göstermedi.
Yaşanan bu suskunluk, İletişim Başkanı’nın güvenliği Cumhurbaşkanı’nın güvenliğinden daha mı önemli sorusunu akıllara getiriyor. Çünkü İletişim Başkanının evinin kanunsuz bir şekilde fotoğraflanması güvenlik gerekçesi gösterilerek kamuoyunda büyük tepki oluşturulmuştu. İletişim Başkanlığı’nın hem medya hem de sosyal medyadaki trolleri harekete geçirerek CHP’ye karşı olağanüstü bir sosyal baskı oluşturmuştu.
Buna mukabil geçtiğimiz hafta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaz tatillerinde kullandığı Marmaristeki Devlet Konukevi’nin fotoları, kroki elde edilecek kadar sosyal medyada yayımlandı. CHP ve sol terör örgütleri yanlısı sosyal medya hesapları ile CHP’nin besleme medyası tarafından Erdoğan’ın ve ailesinin can güvenliğini ciddi oranda tehlikeye düşürecek boyutta kamuoyuna faş edildi.
Erdoğan’ın mahremiyetinin faş edilmesine karşı AK Parti’den cılız bir tepki gelmesine rağmen, İletişim Başkanlığı ve sosyal medyadaki Aktrollerden neredeyse hiç ses çıkmaması dikkat çekici oldu.
Fahrettin Altun’un evinin fotoları ile ilgili haftalarca televizyonlar, gazeteler, radyolar ve dijital medya üzerinden CHP’nin yaptığı bu kanunsuzluk işlenmiş ve olağanüstü bir kamuoyu baskısı oluşturulmuştu. İletişim Başkanlığı’nın domine ettiği bu medya ve Aktrollerin Erdoğan’ın evinin mahremiyetinin deşifre edilmesi ve hayatının tehlikeye atılmasına İletişim Başkanlığının ses çıkarmaması gözlerden kaçmadı.
Fahrettin ALtun’un başında olduğu İletişim Başkanlığı’Nın bu konuda bir tepki göstermemesi, “Cumhurbaşkanlığı’nın bağlı olduğu iletişim Başkanlığı” esprisinin gerçek olup olmadığı sorusunu akıllara getiriyor