Bayrampaşa Cezaevi'nde 19 Aralık 2000'de gerçekleşen "Hayata Dönüş Operasyonu" davasının duruşmasında, dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan tanık olarak ifade verdi. Operasyonun nedenini cezaevlerinin devlet kontrolünden çıkarak örgütün hakimiyet alanına girmesi olarak açıklayan Tantan, o dönemde cezaevlerindeki kontrolün devletten çıktığını belirtti.
Tantan, "O zaman tam anlamıyla cezaevlerinin kontrolü devletten çıkmış, örgüt liderlerinin kontrolüne girmişti. Operasyonun gerçekleşmesinin gerçek nedeni budur." dedi. Operasyon öncesinde cezaevlerindeki gençlerin tahliye şartına rağmen örgüt mensupları tarafından tutulduğunu ifade eden Tantan, bu durumun örgütün kontrolünü sağlamak ve örgüt mensuplarını yetiştirmek amacını taşıdığını belirtti.
Dönemin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'un ifadesindeki, "Hayata Dönüş Operasyonu'nun yetkisi ve planlamasını İçişleri Bakanlığı yaptı. Operasyonu da İçişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı yaptı, operasyonel güç de bunlardaydı" sözlerine karşılık Tantan, operasyonun Adalet Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğini ve ilgili kurumların yardımıyla gerçekleştirildiğini ifade etti.
Operasyonun planlanması sürecinde, cezaevlerinin mimari planları göz önünde bulundurularak can güvenliğine özel bir hassasiyetle hareket ettiklerini belirten Tantan, "Kimsenin canına zarar gelmeden operasyonu tamamlamak asıl amacımızdı." şeklinde konuştu.
Tantan, dava dosyasında yer alan "Cezaevleri Müdahale Harekat Emri No:1" belgesinin altındaki imzanın kendisine ait olduğunu belirtti ve bu emirle ilgili olarak, "Hükümet kararı icra edilmiştir. Benim tek başıma böyle bir emir düzenlemem mümkün değildir. Zaten emrin altında başka imzalar da vardır. O zaman yetkim gereği bu emre imza atmam gerekiyordu. Buradaki asıl amaç kimsenin canına zarar gelmeden operasyonu tamamlamaktı." ifadelerini kullandı.
Operasyon sırasında kapalı alanda kullanılmaması gereken silahların kullanılmasıyla ilgili soruya karşılık Tantan, "Bu operasyonu yürüten kolluk personelinin, çalışanların ve içeride bulunan tüm mahkûmların can güvenliğinin sağlanması için ne yapılması gerekiyorsa cezaevi savcısı ve jandarma komutanlığı her türlü kararı almakta yetkiliydi. Benim ne tür silahlar kullanıldığına dair bilgimin olması mümkün değildir. Böyle bir talimatımız da yoktur." şeklinde yanıt verdi.
Davanın bir sonraki duruşması 1 Nisan'da görülecek.