SİYASET

Fatih Erbakan'dan değişim açıklaması

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Manisa İl Başkanlığı Binası açılışında yaptığı konuşmada gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erken seçime üstü kapalı değinen Erbakan, “Halkımız artık değişim istiyor. Değişimin zamanı geldi diyor” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, iki günlük Manisa ziyaretleri kapsamında son olarak Yeniden Refah Partisi İl Başkanlığı Binası açılışına katıldı.

Açılışta konuşan Erbakan, gündemine ekonomik sorunları alırken üstü kapalı olarak erken seçim göndermesi yaparak ‘değişim’ mesajı verdi. Erbakan ayrıca Yeniden Refah Partisi’nin iktidar olması durumunda hayata geçirecekleri vaatlerini sıralardı.

“Türkiye siyasetinin yıldızıdır”

Yeniden Refah Partisi’nin ülkenin en hızlı büyüyen siyasi partisi olduğunu ifade eden Erbakan, şunları söyledi:

“Dün ve bugün Manisa'nın ilçelerinde halkımızla buluşma programlarını gerçekleştiriyoruz. Selendi’de Demirci'de, Kula'da, Ahmetli'de halkımızla, esnafımızla buluştuk. Bütün bu buluşmalarımız çok açık bir gerçeği ortaya koyuyor. Halkımız artık değişim istiyor. Değişimin zamanı geldi diyor. Kurtuluş istiyor ve bu kurtuluşun adresi olarak da milli görüşü, Yeniden Refah Partimizi görüyor. 31 Mart seçimlerinin hemen öncesinde başlayan çok hızlı bir yükseliş trendi Yeniden Refah Partimiz için seçimlerden sonra ivmesi artarak devam ediyor. Bu gerçeği teyit eden bir diğer husus da resmi üye sayımızı seçimden sonra da seçim öncesinde olduğu gibi katlanarak artıyor oluşu. Bugün 550 bin seviyesine geldik. Yılbaşına kadar 1 milyon hedefine ulaşmak üzere 81 il, 980 ilçede teşkilatlarımız canla başla koşuyor. 1 milyon arkasından inşallah 3 milyon, 5 milyon bu hedeflerin hiçbirisi bizim için uzak değil. Yeniden Refah Partimiz Türkiye'nin en hızlı büyüyen siyasi partisidir, Türkiye siyasetinin yıldızıdır. Bunu, girmiş olduğumuz iki ayrı seçimde de gösterdik. Yeni kurulmuş bir parti olmamıza rağmen, hazine yardımı almamamıza rağmen, iktidar gücünü kamu kaynaklarını arkamıza almamamıza rağmen, medya gücünden mahrum olmamıza rağmen, dış güçlerin desteği, rüzgar estirmeler, politik patronlarının desteği, bunların hiçbiri olmadığı halde ilk girdiğimiz seçimde 1,5 milyonun üzerinde oyla beş milletvekili çıkarmaya hak kazandık ve arkasından 31 Mart'ta oylarımızı yüzde 100’ün üzerinde arttırdık, 3 milyonun üzerine çıkarttık. Yüzde 2,86’dan da yüzde 7’ye çıkardık 31 Mart seçimlerinde.”

Halkın değişim istediğine vurgu yapan Erbakan, geçmişten örnekler vererek şöyle konuştu:

“Diğer önemli bir husus milletimizin Yeniden Refah Partimize teveccüh göstermesi. Yüzde 7 oy, 60’ın üzerinde belediye ve binin üzerinde il genel meclisi ve belediye üyesi Yeniden Refah Partimizin parlayan bir yıldız olduğunu gösterdi. Bu başarının elde edilmesinde de en büyük rolü elbette ki teşkilatlarımızın gayretiyle birlikte milletimizin teveccühü en büyük rolü oynardı. Milletimiz bu teveccühü niye gösteriyor? Birincisi bu millet milli görüşe hasret, milli görüş dönemine özlem duyuyor. Geçmişte hem yerel yönetimlerde hem de merkezi iktidarda milli görüşün iş başında olduğu zaman ne büyük hizmetler yaptığını, milletin yüzünün nasıl güldüğünü, nasıl bir bolluk ve bereket dönemi yaşandığını 1989 ve 1994’te de belediyelerde nasıl destan yazıldığını milletimiz çok iyi hatırlıyor. Yeniden o milli görüş günlerine kavuşmak istiyor. Bunun için oy tercihini bu yönde yapıyor. Bu noktada diğer önemli bir husus… Millet değişim istiyor bunalmış, sıkılmış artık milli görüşe kavuşmak istiyor. Ama bu milli görüşün adresinin de Yeniden Refah Partisi olduğunu biliyor. Bu seçim sonuçları bunun da bir göstergesi. Millet değişim istiyor. Ama bir düşüncesi daha var. O milli görüşe kavuşmak istiyorsan, milli görüşün o bolluk ve bereket dönemini yeniden yaşamak istiyorsan Yeniden Refah Partisi'nde toplanmam lazım diyor. İşte seçimlerde elde edilen başarının ortaya ispat ettiği gerçek bu. Millet neden milli görüşe özlem duyuyor? Rahmetli Erbakan Hoca'mızın 42 sene boyunca bu millete en büyük hizmetleri yapmasından dolayı. En son 1996-1997’de başbakan olarak bu milletin alım gücünü, refah seviyesini cumhuriyet tarihinde görülmemiş düzeyde arttırarak bu efsane hizmetleri yaptık. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ağır sanayi ve kalkınma hamlesi, işçiye, memura, emekliye, köylüye, çiftçiye, cumhuriyet tarihinin en yüksek taban fiyatlarının verilmesi, en yüksek maaş zamlarının verilmesi… 1989-1994’te iktidar partisi başka partiden olmasına rağmen Refah Partili milli görüşçü belediyelerin tarih yazması, destan yazması. Bütün bunlar merhum Erbakan hocamızın öncülüğünde gerçekleşti. İşte bu ekilen tohumlar ve o dönemdeki hizmetler bugün milletimin yeniden milli görüşe kavuşmak istemesine yol açıyor.”

Partinin iktidar olması durumunda kalkınma programının hazır olduğunu belirten Erbakan, ekonomik ve toplumsal kalkınma için yapılacaklara ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Yapacağımız iki şey var. Bir tanesi milletimizin bize güvenip teslim etmiş olduğu belediyelerde bu hizmetleri en mükemmel şekilde gerçekleştirip milletimizin kalbindeki yerimizi daha da iyi bir yere taşımak. Belediyelerde yapacağımız hizmetler son derece önemli. Çünkü milli görüşün ilk döneminde birinci 40 yılda, belediye hizmetleri Refah Partisi'ni iktidara taşıdı. Şimdi yine aynısı olacak. Bu belediyelerimizde örnek hizmetleri ortaya koyacağız ve milletin gönlündeki yerimizi çok daha sağlamlaştıracağız. Diğer taraftan yine merhum Erbakan Hoca'mızın ortaya koyduğu, 50 sene öncesinden denenmiş, test edilmiş, başarılı olduğu ortaya konmuş olan teşkilat modelimize uygun çalışmayı bütün teşkilatlarımız topyekun devam ettirecek. Yeniden Refah Partimizi belediyelerimizle ortaya koyacağımız efsane hizmetlerle yeniden iktidara taşımak. Hem belediyelerde yapacağımız efsane hizmetlerle hem de teşkilatla çalışma İnşallah yeniden Refah Partimizi yapılacak olan ilk seçimle iktidara taşıyacağız. Bu aziz milletin yüzünü geçmişte olduğu gibi bugün de yine milli görüşte yine refahla güldüreceğiz.

Projelerimiz hazır. Kaynak paketlerimiz hazır. Kalkınma için gereken bütün dokümanlarımız, hesaplamalarımız uzmanlar tarafından yapılmış durumda. Milli kaynak paketleri kitabımız. Bir senede borçlanmadan, zam yapmadan, ilave vergi ihlas etmeden 150 milyar dolar kaynak. Nasıl bulunacak? Bu kitapsa bunu ortaya koyduk. Türkiye'nin dört köşesinde 81 ilimizde kalkınmaya yönelik istihdama, ihracata, katma değerli üretim ve katma değerli ihracata yönelik hangi projeleri ortaya koyacağız, hangi projeleri gerçekleştireceğiz? Bunların kitabı ortada. Kitaplarımız, projelerimiz, kaynak paketlerimiz hazır. Hepsinden önemlisi her zaman söylediğim gibi makam ve rakam için değil, Allah rızası için çalışan kadrolarımız hazır. 54. hükümet döneminde olduğu gibi yine milli görüşle yine Refah'la adil bir ekonomik sistemle; borç, faiz, zam vergi, sıcak para ekonomisi yerine üretime, istihdama, ihracata dayalı bir ekonomi modeliyle, paylaşımda adaleti tesis ederek ‘önce imtiyazlılar, önce holdingler, önce güçlüler, önce akrabalar, önce yandaşlar’ diyen değil, ‘önce millet, önce ezilen, önce dar gelirliler’ diyen bir anlayışla inşallah bu milleti topyekun ayağa kaldıracağız ve bu milletin yüzünü yeniden güldüreceğiz.”

Devlet kurumlarındaki lüks harcamalara da değinen Erbakan, şunları kaydetti:

“Mutlaka yeniden denk bütçeyi gerçekleştirerek faiz canavarına giden trilyonlarca liramızı oradan inşallah kurtaracağız. Devletin hiçbir kurumunda gelirinden fazla gider yapma lüksü olmayacak. Bütün kurumlarda denk bütçe zorunluluğu olacak. Ve bu tek bütçeyle bütçe açığı vermeyerek bu faiz canavarından faize giden trilyonlar kurtaracağız. Kamudaki israfı önleyeceğiz. Devlet bütçesinden harcama yaparken kendi cebimizden harcama yapmaktan daha hassas davranacağız. Milli görüş bu demek. Lüksü, şatafatı, tecrübeyi, protokol masraflarını ortadan kaldıracağız. Üç maaşlı, beş maaşlı, yedi maaşla bürokratları ortadan kaldıracağız. Faizden kurtaracağımız trilyonlarla denk bütçe yaparak çok büyük bir imkan sağlayacağız. İmtiyazlı holdinglere haksız kaynak aktarılmasının önünü keseceğiz. Haksız kazanç aktarımı imtiyazlı holdinglere engelleyeceğiz. Ve onlara yapılan haksız vergi aflarını, vergi muafiyetlerini ortadan kaldıracağız.

"Vergi muafiyeti yapılacaksa..."

Devleti bir vergi muafiyeti yapacaksa bunu milyonlarca çiftçiye yapsın. Yüz binlerce kobiye yapsın. Bütün vergi mükelleflerine bu vergi affını yaysın, tabana yaysın. İmtiyazlı holdinglere sadece vergi muafiyeti yapılmaz. Onlara haksız kaynak aktarımını bu yolla keseceğiz. Bir de üstüne o milli kaynak paketleri kitabımızdaki kaynaklarla üreteceğimiz kaynakları da ekleyeceğiz. Ve muazzam bir kaynak ve imkan elde edilmiş olacak. Sonra ne yapacağız bu kaynağı? Akrabaya, yandaşa, partiliye aktaralım, cebimize atalım… Hayır. Milli görüşün kitabında böyle bir şey yazmaz. Önce millet diyeceğiz ve asıl sahibi olan bu millet derece. İşçiye, memura, emekliye gelir gelmez yıllık yüzde 100’ün üzerinde maşallahıyla işe başlayacağız. Tarım ürünlerinin taban fiyatlarını en yüksek seviyeye getireceğiz. Tarımda kullanılan mazottan vergi almayacağız. Tarımda sulama için kullanılan elektriği ucuz bir hale getireceğiz. Çiftçimizin bütün üretimine en yüksek fiyatla devlet olarak alım garantisi vereceğiz. Çiftçimizin, köyümüzün hiçbir mahsulü hiçbir ürünü tarlada kalmayacak. Ekilip biçilmeyen bir dönüm bile arazi, tarla kalmayacak. Küçük esnafımıza, kobilerimize en büyük hibelerle, teşviklerle destekler sağlayacağız. Trilyonlarca lirayı faize vereceğimize trilyonlarca liralık 5 tane imtiyazlı holdingin vergi muafiyetini yapacağımıza milyarlarca lirayı makam uçaklarına, makam arabalarına harcayacağımıza… Hayır. Bunu getireceğiz, çiftçimize, köylümüze kullanacağız. Topyekun bu milletin yüzünü güldüreceğiz. Bu ülkede aç açık kimse kalmayacak. Yoksulluk sınırının altında geçinmek zorunda kalan kimse kalmayacak. Biz Yeniden Refah Partisi olarak yapacağız, edeceğiz demiyoruz. Yaptık, yine yaparız diyoruz.” (ANKA)