Firari FETÖ üyesi Enis Uludemir, Kırgızistan'da yaptığı paylaşım ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in FETÖ bağlantısını anlattı. Uludemir, ''Özgür Özel, FETÖ'den emir alan bir kişidir. FETÖ'den aldığı destekle beraber PKK'yı da arkasına alarak Türkiye'yi felakete sürüklüyor. Özel, Türkiye için çok büyük bir tehlikedir.'' dedi.
Enis Uludemir sosyal medya hesabından paylaştığı vidoeda ''Özgür Özel, FETÖ'den emir alan bir kişidir. Milletvekili yapılmasının önü açıldı. FETÖ'den aldığı talimatlarla FETÖ'cüleri ziyaret etti. FETÖ söylemlerinde bulundu. FETÖ'nün desteğini devam ettirdi. FETÖ'den aldığı destekle beraber PKK'yı da arkasına alarak Türkiye'yi felakete sürüklüyor. Özel, Türkiye için çok büyük bir tehlikedir. Özel FETÖ'nün emirlerini alan aşağılık bir adamdır.'' dedi.
İFADESİNDE HER ŞEYİ ANLATTI!
İşte Enis Uludemir'in tanık ifadesinde yer alanlar...
''Ben FETÖ/PDY konusunda daha önce bildiklerimi Manisa Cumhuriyet Başsavcılığına ayrıntılı şekilde anlattım. Ancak Turgutlu' da faaliyet gösteren Fetöcülere yönelik bildiklerimi de makamınıza kendi hür irademle anlatmak istiyorum.
2007-2009 yıllarında MASİAD yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptım. Bu yıllar arasında FETÖ/PDY örgütü üyesiydim. 2009 yılı itibari ile örgütle bağımı tamamen koparttım. Kendime ait lojistik firması bulunmaktaydı. Benim ailem FETÖ/PDY yapılanmasının geçmişten beri sülale olarak içerisinde yer alır. Türkiye imamı olan ve terörist Fetullah Gülen ile birlikte FETÖ/PDY isimli örgütü kuran Halil KARAKOÇ yapının içerisinde bulunan kişidir. Kendisi teyzemin kocasıdır. Hatta amcam Cafer ULUDEMİR' in kızı Esra ULUDEMİR il kadın imamıdır. Ben öğrencilik yıllarımda FETÖ/PDY yapılanması içerisindeki dershanelerde eğitim aldım. Ancak esas görevim iş adamı olduktan sonra 2007 yılında MASİAD' a üyeliğim ile başladı. Örgüt içerisinde yer almam sebebiyle doğrudan örgüte ilişkin bilgilere vakıfım. Ben iş adamı olmam üzerine halil KARAKOÇ' un zaten aileden olduğundan beni önermesi ile MASİAD' a üye yapıldım. Bu aşamada Genç İşadamları derneği kuruluş çalışmaları başladı. Beni de bu derneğe başkan yapacaklardı. Bu sebeple Fethullahçı örgüt benim farklı açıdan eğitim almam gerektiğini de düşündü. İnsanlar söz konusu Fetullahçı örgütün dini bir yapılanma olduğunu düşünerek aldanmış ise de, benim aldığım eğitimin içeriğini dikkate alındığında söz konusu örgütün bir casusluk devleti ele geçirmeye çalışan bir yapı olduğu açıkça orftaya çıkmıştır. Çünkü bana verilen eğitim dini bir eğitim olmayıp, içki, kadın, diksiyon eğitimlerinden oluşan burjuva eğitimi oldu. Bu eğitim İzmir ilinde Fetullahçı yapıya mensup ancak dış görünüşleri itibari ile rockçı, motorcu tipler tarafından verildi. Hatta İzmir' de sırf motorculardan oluşan bir mütevvelli heyetinin olduğunu bizzat biliyorum. Fetullahçı örgüt adına alkol eğitimi, cinsel eğitim aldım. Bu eğitimlerin tamamen dine aykırı olduğunu bilmeme rağmen örgüt bana ilerideki pozisyonlarda rahat şekilde hareket etmem için bu eğitimleri almam gerektiği söylendi. Aldığım eğitimler basit eğitim değildi, zira o kadar çok şarap denedim ki neredeyse bir şarap uzmanı kadar şaraplar konusunda bilgi sahibi oldum. Dünyadaki bütün içkiler aşamalı olarak bana tattırıldı. Sadece tattırılmakla kalmadı bu içkinin adı, hangi bölgeye mahsus olduğu, içim şekli, hangi bardakla içildiği herşeyiyle anlatıldı. Kadınlarla verilen eğitim ise bir kadından ibaret olmayıp onlarca kadınla, hatta manken seviyesindeki kadınlarla ilişki yaşatılarak verildi. Benim aldığım bu şekildeki eğitim babası FETÖ/PDY örgütüne üye olan örgütte önemli görevlerde bulunan iş adamları ve büyük esnafların çocukları olan gençlere 10-12 yıl süre ile olmak üzere bu eğitimler verildi. Örgüt gençlik yapılanmasında devletin ve önemli STK'lara sızmak amacıyla bu gençleri kullandı. Zaten memur olan veya ekonomik durumu zayıf olan örgüt üyelerinin çocukları ise örgüt adına yetiştirilerek yine memur yapıldı.
Turgutlu örgüt için il yapılanması görünen tek ilçedir. Bunun da sebebi söz konusu FETÖ/PDY yapılanmasının kurucuları arasında yer alan Mustafa Said TÜRK' ün Turgutlu' da yerleşmesi sebebiyle Turgutlu' ya bu özerklik tanınmıştır. Turgutlu'nun il imamı vardır. Ana mütevellisi vardır. Turgutlu'da ki il imamı bölge imamına bağlıdırı, ancak sadece Halil KARAKOÇ Turgutlu'daki FETÖ/PDY yapılanmasına emir verebilir. Bu da Halil KARAKOÇ'un örgüt içerisindeki üst düzey konumundan kaynaklanmaktadır.
2008 yılında terörist Fethullah Gülen dernek, sendika, mesleki odalar, belediyeler, belediye başkanlıkları konusunda örgütün aktif çalışma yürütmesi ve bu kapsamda söz konusu yerlerin ele geçirilmesi talimatı verdi. Bu talimat üzerine Fetullahçı örgüt söz konusu yerlerin ele geçirilmesi için çalışmalara başladı. Hatta o dönemde Manisa Emniyetine MASİAD olarak 8 adet cRenault marka araç hediye edildi. Söz konusu araçlar Ordu A.Ş.'nin manisa Şubesinden alındı. Bu araçlar için MASİAD ın parası yoktu. Ben il imamı olan Halil KARAKOÇ'a "bu araçları nasıl hediye edeceğiz, paramız yok" dediğimde Halil KARAKOÇ bana "Ordu A.Ş. bu işi haleder dedi. Ben bunun üzerine söz konusu araçların bedelinin ödenmeyeceğini ve Ordu A.Ş nin bir şekilde kendinden Fetullahçı örgüt kontrolünde olan MASİAD' ın öne çıkması içinörgüt adına bu bağışı gerçekleştireceğini anladım. Zira Ordu A.Ş.'de Fetullahçı örgütten aldığı destek ve bu örgüte olan mensubiyeti sebebiyle bu hale geldiğini ve büyüdüğünü, bu yapının içinde bulunmam sebebiyle öğrendim. Zira Halil KARAKOÇ Ordu A.Ş.'den bahsederken sanki sahipleri olan Ordu'nun değil de Fetullahçı örgütün şirketi şeklinde söylemlerde bulunmaktaydı.
Fetullahçı örgüt özellikle iş adamları ve esnaflardan aldığı himmet çek ve senetlerini piyasadaki anonim şirketler vasıtasıyla legal hale getirmekteydi. Bu konuda Ordu A.Ş. de örgüt adına alınan çek ve senetlerin nakit paraya çevrildiği yerdi. 2008 yılında Fetullahçı örgüt adına toplanan himmet çek ve senetlerini nakite çevirmek için Hakan YÖRÜKOĞLU ile birlikte Manisa Ordu A.Ş.'ye gittik. Söz konusu çek ve senetleri Muavviz ORDU'nun odasına çıkarak Muavviz ORDU'nun yanında Enes ORDU'ya teslim ettik. Ordu A.Ş.'nin hesaplarına Muavviz ORDU bakmaktaydı. Çek ve senetlerin tesliminden sonra Muavviz ORDU, Hakan'a "tamam abi biz gerekeni yapar haber veririz" dedi. Bu şekilde çek ve senetlerin nakit paraya çevrilmesi için Ordu A.Ş.'ye teslimini sağladık. Ordu A.Ş. ise söz konusu Fetulahçı örgütün himmet çek ve senetlerini 2. El araç satışında aldığı nakit parayı sanki himmet çek ve senedi ile tahsil etmiş gibi göstererek himmet çek ve senedini nakite çevirip legal hale getirerek nakit alınan paranın Fetullahçı örgüte aktarılmasını sağlamaktadır. Ordu A.Ş. nakite çevirdiği himmet çek ve senetlerinden elde ettiği parayı 3 ay süre ile işletme hakkına sahiptir. Fetullahçı örgütün mensuplarına bu şekilde himmet çeklerinden ve senetlerinden üyelerinin gelir elde etmesini sağlamaktadır. Bunun yanında Fetullahçı örgüte yeni katılan veya katılma aşamasında olan iş adamlarının Fetullahçı örgüte ısındırmak için normal şartlarda sıfır araç alımına güçleri yetmemesine rağmen Ordu A.Ş. senet yada banka yetkililerine baskı uygulayarak kredi çıkarttırarak bu kişilerin kolay yoldan araç edinmelerini sağlamaktadırflar. Bu şekilde de örgüte üye kazandırılmasını sağlamaktadırlar.
Ordu A.Ş. yukarıda da anlattığım hususlar dikkate alındığında Fetullahçı örgütün bir üyesi olan şirkettir. Söz konusu ailenin çocukları da yukarıda anlattığım şekilde özel yetiştirilen çocuklardır. Bu kapsamda Mustafa ORDU, Adem ORDU, Akif ORDU örgütün ilk kurulduğundan beri üyeleridirler. Bu ailenin çocukları olan Muavviz ORDU, Ahmet ORDU, Hüseyin ORDU, Enes ORDU, Tarık ORDU ise özel yetiştirilmiş örgüt üyeleridir.Muavviz, Ahmet, Hüseyin, Enes ve Tarık benim yukarıda bahsettiğim içki, fuhuş gibi bu eğitimleri kapsayan örgüt içerisinde burjuva denilen eğitimlerden geçmişlerdir. Yukarıda saydığım isimler tamamen FETÖ/PDY üyesidirler.
Ayrıca Turgutlu'ya ilişkin yapılanma konusunda çok bilgim yoktur ancak özelikle bağcılık işinin yaygın olması sebebiyle örgüt tüm cemaat abileri köylüden toplanan üzümlerden kötü ile iyi olanları karıştırarak Tariş'e, iyi olanları ise Turgutlu'daki faaliyet gösteren üzüm işletmelerine verildiğini Manisa'da düzenlenen özel mali toplantıda ismini hatırlamadığım bölge imamı söyledi. Bende bu hususu orda duydum.
FETÖ/PDY örgüt yapılanması içerisinde dernekleşöeye de özellikle önem verilmiştir. Söz konusu dernekler özelikle Devletten Avrupa Birliği projeleri gibi projelerle ciddi bir miktarda ekonomik katkı elde etmişlerdir. İlk olarak Manisa ilinde söz konusu Fetullahçı örgütün dernek yapılanmasında para Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü vasıtasıyla aktarılmıştır. FETÖ/PDY örgütü dediğimizde aklınıza gelecek ilk şey "para nerde ise FETÖ/PDY örgütü ordadır" olması gerekmektedir. Örgüt kendisine nasıl ve kolay para elde edebilecekse o sektörde faaliyete girmektedir. Söz konusu Avrupa Birliği Fonları Bakanlık Fonlarından, Kalkınma Ajansları Fonlarından, KOSGEB ve benzeri Devlet hibelerinden faydalanmak için örgüt dernekleşmeye başlamıştır. Öğrenci dernekleri, işadamları dernekleri, öğretmen sendikaları, mesleki örgütler kurulmaya başlandı. 2006 yılında terörist Fethullah Gülen in talimatı ile dernekleşme had safhaya çıktı. Söz konusu dernekleşme ile birlikte de sohbet grupları kendi içinde düzenlenmeye başladı. Yani bir işadamı doktor ile aynı grupta yer alması mümkün değildi. Herkes kendi meslek grubuna göre düzenlendi. Eşler de bu şekilde ayrılarak aynı düzeyde kocalarının bulunduğu grubun paralellinde oluşan grupta yer almaktaydılar. Buradaki amaç kişinin elitliğine göre grupta yer almaktaydı. FETÖ/PDY adına kurulan tüm sendika dernek, mesleki kuruluş bu örgütün doğrudan faaliyet gösterdiği kuruluşlardır.
FETÖ/PDY örgütü her alanda olduğu gibi siyasi alanda da faaliyet göstermekteydi. Özelikle Salihli bölgesinde Ak Partiye sempati az olduğundan CHP içinde örgüt yapılanması vardı. Bu kapsamda Salihli ilçesinde eczacılık yapan Özgür ÖZEL 2007 yılından itibaren FETÖ/PDY örgütü tarafından desteklenmeye başlandı. Örgüt içerisinde bu desteklenme parlatma olarak tabir edilmekteydi. FETÖ/PDY örgütü 2007 yılından itibaren Özgür ÖZEL' e maddi ve manevi destekte bulunmuştur. Bu destek aracı vasıtasıyla Özgür ÖZEL' e ulaştırılmaktaydı. Salihli Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Talat Zurnacı MASİAD veya başkaca bir derneğe üye değildi. FETÖ/PDY Manisa örgütü Talat ZURNACI ile irtibata geçti ve CHP adına çıkarılacak adayın kim olacağı konusunda istişare yapıldı. Talat ZURNACI bu iş için Özgür ÖZEL' in uygun olduğunu belirtmesi üzerine FETÖ/PDY örgütü Özgür ÖZEL üzerine çalışma yapmaya başladı. Cemaat içerisinde parlatma tabir edilen şekilde Özgür ÖZEL' in halk nezdindeki itibarı artırıldı.Bu çalışmalar ile Özgür ÖZEL CHP içerisinde yükselişe geçti. 2011 genel seçimlerinde Özgür ÖZEL CHP den Manisa Milletvekili oldu. 2007 sürecinden sonra FETÖ/PDY örgütü Özgür ÖZEL' e maddi ve manevi destek sağladı. Bu destek üzerine MASİAD genel sekreteri Hakan YÖRÜKOĞLU ile birlikte zaman zaman Salihli' deki CHP faaliyetlerine giderek Özgür ÖZEL' e olan sempatiyi ilgiyi kontrol etmekteydik. Bizzat Hakan YÖRÜKOĞLU' da bu hususu bana birebirde de Özgür ÖZEL' in desteklendiğini, parlatıldığını, bu ismi Talat ZURNACI' nın önerdiğini söylemişti. Hakan YÖRÜKOĞLU' nun Salihli' li olması sebebiyle ve Salihli' de etkin olduğundan bu görev ona verilmişti. Talat ZURNACI' nın bu ismi FETÖ/PDY Manisa yönetimine vermesi sebebiyle Özgür ÖZEL' in de bu desteği kabul ettiği ortadadır.
Yukarıda anlattığım şekilde FETÖ/PDY örgütü siyasi partilerin dizaynında aktif olarak rol oynamaktadır. Fetullahçı örgütün hem maddi hem de siyasi ayağı söz konusudur. Manisa' da Ak Parti yapılanmasında da büyük rol oynamıştır. FETÖ/PDY örgütününAk parti ayağı Bülent ARINÇ' tır. Bülent ARINÇ ile 2009 yılında yapılan Belediye Başkanlığı pazarlığı bunun en büyük örneğidir. FETÖ/PDY örgütü belediye başkanı seçimi için Ömer YERKAZANOĞLU' nu örgütün abisi olan Bülent ARINÇ'a tavsiye etti. Bülent ARINÇ bu adayı yaşının genç olması sebebiyle uygun olmayacağını söyleyerek Bülent KAR' ın başkanlığa devam etmesini, zaten il başkanlığı dahil pek çok şeyi Fetullahçı cemaate verdiğini söyledi. Bu hususu ayrıntılı bir şekilde Manisa Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifademde anlattım.
Ben FETÖ/PDY örgütüne ilişkin Manisa yapılanmasını Manisa Cumhuriyet başsavılığındaki ifademde belirttim. Bunun yanında örgütün himmet çek ve senetlerinin tahsilinde görev alan Gökseler Petrol isimli işletme ve sahipleri hakkında gerekli açıklamayı yaptım.
Bu şekilde bildiklerimi makamınıza anlattım. Fetullahçı örgütün en önem verdiği şey paradır. Bir kurumun da kılcal damarlarına kadar sızmadan kesin o kuruluşta operasyon yapmaz. Yukarıda da anlattığım şekilde de bir adamın alkolik olması, kadınlara düşkün olması gibi şeyler örgüt üyesi olmayacağı manasına gelmez, hedeflerine ulaşmak için bu tarz şeyler mübahtır. Benim bildiklerim bunlardan ibarettir." dedi.