2011’deki Fukuşima felaketinin ardından uzun süre tercih edilmeyen nükleer enerji, iklim değişikliği ve enerji güvenliği konularının yeniden gündeme gelmesiyle tekrar önem kazandı. Nükleer santrallerin karbonsuz enerji üretimi, hükümetlerin dikkatini çekerken, Rusya-Ukrayna savaşı da nükleer enerjiyi stratejik bir alternatif haline getirdi.

Asgari ücret maratonu başlıyor Asgari ücret maratonu başlıyor

Uranyum Fiyatlarında Büyük Artış

Uranyum fiyatları, son 5 yılda %233 artış göstererek altın, gümüş ve bakırı geride bıraktı. Bu artış, uranyumun nükleer enerji üretimindeki kritik rolünü ve artan talebi yansıtıyor. Kanada, uranyum üretiminde Kazakistan'ı geçmeyi hedeflerken, Kanada’daki uranyum şirketlerinin hisse değerleri son 4 yılda %400’den fazla artış gösterdi. Özellikle, Saskatchewan eyaletinde faaliyet gösteren NexGen Energy, yüksek mineral içeriğiyle dikkat çekiyor ve şirketin piyasa değeri neredeyse 4 milyar dolara ulaştı.

Arz-Talep Dengesizliği ve Cazibe

Uranyum pazarının cazibesi, büyük ölçüde arz ve talep dengesizliğinden kaynaklanıyor. Çin, Hindistan, Japonya, ABD ve Avrupa'nın uranyuma olan talebi hızla artarken, madenciler bu talebi karşılamakta zorlanıyor. TradeTech’in tahminine göre, 2030’lara kadar uranyum talebi arzı yılda 100 milyon pounddan fazla aşabilir. Rusya’nın izolasyonu da arz açığını artırıyor, zira Avrupa ülkeleri alternatif enerji kaynakları arayışında.

Nükleer Santral İnşaatları ve Gelecek Beklentileri

Dünya genelinde şu anda 61 nükleer santral inşa ediliyor, yaklaşık 90 tanesi planlama aşamasında ve 300’den fazlası teklif edilmiş durumda. Eski santrallerin yeniden açılması için de çalışmalar sürüyor. Ancak, nükleer enerjiye yönelik bu yeni ilginin sürdürülebilir olup olmadığı konusunda belirsizlikler devam ediyor. Uzmanlar, başka bir ölümcül kazanın nükleer enerjiye olan ilgiyi ciddi şekilde test edebileceğini belirtiyor.

Radyoaktif Atık Sorunu

Nükleer enerjinin en büyük zayıflığı, radyoaktif atıkların nasıl ve nerede bertaraf edileceği konusundaki belirsizliklerdir. Bu sorun, birçok inşa girişiminin önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor.

Nükleer enerjinin geleceği, enerji politikaları ve güvenlik endişeleri ile şekillenirken, uranyum piyasasındaki gelişmeler küresel enerji dinamiklerini önemli ölçüde etkileyebilir.

Editör: Burak Hakkı Polat