Gelecek Partisi'nin doğu ve güneydoğu bölge istişare toplantısının sonuç bildirisi yayınlandı. Bildiride, "Kürt meselesi başta olmak üzere tüm toplumsal sorunların, adalet ve eşitlik temelinde çözülmesi gerektiğidir. Bölge halkı, bu konuda atılacak adımların samimi, şeffaf ve kapsayıcı olması gerektiğini ifade etmiştir. Ancak bu açıklamalardan kısa bir süre sonra gerçekleşen kayyum atamaları ise hem belirsizliği pekiştirmiş hem de ciddi bir tepkinin oluşmasına yol açmıştır. Kendi iradesinin yok sayıldığını düşünen seçmen görevden alınan belediye başkanlarına oy vermemiş olsa bile tepki göstermektedir" denildi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Mardin'de partisinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi il-ilçe başkanları, parti yönetim kurulu üyeleri ve milletvekillerinin katılımıyla dün bölge istişare toplantısı gerçekleştirdi.
Toplantının ardından, "bölge halkının talepleri ve beklentileri", "adalet ve eşitlik vurgusu", "ekonomik sorunlar ve kalkınma ihtiyacı" ve "bölgeyi bekleyen riskler" başlıklar çerçevesinde sonuç bildirisi yayınlandı. Gelecek Partisi'nin sonuç bildirisi şöyle:
"Bölge Halkının Talepleri ve Beklentileri: Bölge halkı, geçmişten bugüne süregelen sorunların çözümüne dair net ve kararlı adımların atılmasını talep etmektedir. Halk, siyasetçilerden toplumu ayrıştırıcı değil, birleştirici bir dil kullanmasını beklemekte ve demokratik değerlerin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapmaktadır. Sayın Bahçeli’nin açıklamaları sonrası bölgedeki illerimizde önce şaşkınlıkla karışık bir beklenti, sonrasında ise bir taraftan bu açıklamaların sayın Cumhurbaşkanı tarafından içi doldurulmuş ve sistematik bir çerçeve içinde desteklenmemesi hem kaygı hem de hayal kırıklığı oluşturmuştur. Kürt meselesinin çözümünde tek bir partinin, çevrenin ve hatta kişinin muhatap alındığı görüntüsü de diğer partilerde ve tabanlarda olumsuz bir etki yapmaktadır. Özellikle Suriye’ye mücavir il başkanlarımız sınır ötesindeki Araplar, Kürtler ve Türkmenlerle akrabalık ilişkilerine vurgu yaparak bu bölgenin hiçbir küresel gücün etkisine terk edilmemesi ve bölge halkı ile Türkiye’nin doğrudan temas içinde olmasının önemini vurgulamışlardır.
Adalet ve Eşitlik Vurgusu: Toplantıda dile getirilen en önemli hususlardan biri, Kürt meselesi başta olmak üzere tüm toplumsal sorunların, adalet ve eşitlik temelinde çözülmesi gerektiğidir. Bölge halkı, bu konuda atılacak adımların samimi, şeffaf ve kapsayıcı olması gerektiğini ifade etmiştir. Ancak bu açıklamalardan kısa bir süre sonra gerçekleşen kayyum atamaları ise hem belirsizliği pekiştirmiş hem de ciddi bir tepkinin oluşmasına yol açmıştır. Kendi iradesinin yok sayıldığını düşünen seçmen görevden alınan belediye başkanlarına oy vermemiş olsa bile tepki göstermektedir. Seçmenle inatlaşmaya dönüşen bu uygulama seçmeni, görevden alınan belediye başkanlarının hizmet performansına göre değil, mağduriyet psikolojisine göre oy vermeye yöneltmektedir. İktidar ortakları arasındaki bu zamanlama ve iletişim farklılığı DEM Parti’yi destekleyen çevrelerde durumu anlayamamaktan kaynaklanan bir belirsizliğe, DEM Parti dışındaki partilere destek veren seçmenlerde ise bir güvensizlik ve kaygıya yol açmıştır.
Ekonomik Sorunlar ve Kalkınma İhtiyacı: Bölgenin çözüm bekleyen temel meselelerinden biri de ekonomik geri kalmışlıktır. İşsizlik, yoksulluk ve altyapı eksiklikleri, bölge halkının yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Katılımcılar, ekonomik kalkınma politikalarının sosyal sorunlarla birlikte ele alınması gerektiğinin altını çizmiştir. Bu bağlamda Genel Başkanımızca 21-23 Kasım tarihlerinde Duhok’a yapılacak ziyaret değerlendirilmiştir. Duhok’da yapılacak olan konferansa Genel Başkanımızla birlikte, Irak Cumhurbaşkanı ve Başbakanı, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı ve Başbakanı, İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı katılacaktır. Genel Başkanımız, bölge il başkanlarımızdan aldığı görüşler çerçevesinde bölge halkının gerek ekonomik gerekse kültürel ilişkilerin yoğunluğu bağlamında Irak merkezi hükümeti ile özelde ise IKBY ile ilişkilerin geliştirilmesine ve derinleştirilmesine büyük önem verdiklerini bir kere daha teyit edecektir. Genel Başkanımız Irak’taki Arap, Kürt, Türkmen, Sünni, ve Şii bütün unsurların bizim için tarihdaş, kaderdaş ve soydaş olduklarını vurgulayarak, ziyaretinde bütün taraflarla görüşmeler geçekleştireceğini belirtmiştir.
Bölgeyi Bekleyen Riskler: Ayrıca toplantımızda İsrail’in Gazze soykırımı ve ABD’deki yeni yönetim yapısı bağlamında bölgesel ve küresel ölçekli muhtemel senaryolar ele alınmıştır. Ortadoğu bölgesinin asli unsurları olan, Türkler, Araplar, Kürtler ve İranlılar arasında ortaya çıkartılabilecek gerilim ve çatışmaya dönük provokasyonlara karşı teyakkuz halinde olunması gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, bu konuda Gelecek Partisi olarak görüşümüz açık ve nettir: Böylesi bir kritik eşikte Türkiye akil ve olgun bir ülke olarak kendi sorunlarını kendi içinde 'Tam ve Eksiksiz Demokrasi' ve 'Tavizsiz Kamu Düzeni' temelinde çözmeli ve yakın bölgesinde kardeş halkların barış içinde yaşayacağı bir düzenin kurulması için çaba sarf etmeli, bölge halkları ile aramıza hiçbir küresel gücün girmesine izin vermemelidir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin sorunlarının çözümü, ancak samimi bir diyalog, güçlü bir irade ve kararlı adımlarla mümkündür. Gelecek Partisi olarak, vatandaşlarımızın barış, adalet ve refah taleplerini karşılamak için sorumluluk almaya devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz."