Gün Sazak (1932, Sazak, Mihalıççık - 27 Mayıs 1980, Ankara), 12 Eylül öncesi Gümrük ve Tekel Bakanıdır. Süleyman Demirel'in Başbakan olduğu 27 Mayıs 1980 tarihinde eşi ile gittiği bir ziyaretten dönüp arabadan eşyalarını indirirken Marksist-Leninist Dev-Sol tarafından çapraz ateşe alınarak öldürülmüştür. Öldürüldüğü tarihte MHP Genel Başkan Yardımcısı olan Sazak, Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Sazak köyünde toprağa verildi.

Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Sazak köyünde doğan Gün Sazak, Emin Sazak'ın oğludur. İlk ve orta tahsilini Eskişehir'de, yüksek tahsilini de ABD'de yapmıştır.

Sazaklar Eskişehir'de geniş topraklara sahip çiftçilik yapan bir ailedir. Bu yüzden Gün Sazak Amerika'ya ziraat okumaya gönderilir. Yüksek tahsilini tamamlayıp yurda dönen Gün Sazak toprak işlerine girer, modern teknoloji ile işlerini geliştirir, verimi arttırır. Diğer taraftan da inşaat müteahhitliğine başlar.

MHP genel başkan yardımcısı iken 21 temmuz 1977'de kurulan ikinci Milliyetçi Cephe hükûmetinde milletvekili olmadığı halde dışarıdan Gümrük ve Tekel Bakanı olarak görev aldı. Güneş Motel vakasıyla 11 Adalet Partili milletvekilinin AP'den istifa edip CHP'ye geçmesiyle II. Milliyetçi Cephe hükûmeti düşürüldü. 11 milletvekilinin hepsine de bakanlık verilince Gün Sazak'tan boşalan Gümrük ve Tekel Bakanlığını Tuncay Mataracı aldı.

Tuncay Mataracı'nın yolsuzluklara karıştığı iddiası Milliyet Gazetesi başyazarı Abdi İpekçi tarafından sert bir dille eleştirildi. Uğur Mumcu'ya göre Abdi İpekçi, kaçakçılık konusunda açıkça MHP'li Gün Sazak'ı desteklemektedir. Oysa siyasal görüşleri Gün Sazak'ınkiyle taban tabana zıttır. Fakat İpekçi Mataracı'nın kaçakçılık konusundaki tutumunu saptamış ve bu yüzden siyasal görüşüne katılmadığı Sazak'ı, desteklemeyi uygun görmüştür.

Ayrıca CHP'nin sol kanadından İzmir Milletvekili Süleyman Genç "Ben inceledim, cumhuriyet kurulduktan bu yana gümrüklerdeki soygunu, fikri ve felsefesi benimle yüzde yüz ters olan Gün Sazak önlemiştir" diye konuşur. Milliyetçi Cephe Dönemi'nde 5,5 ay bakanlık yaptı.

Fenerbahçe eski başkanlarından (1993-1994) Güven Sazak ve Atletizm Federasyonu eski başkanlarından Yılmaz Sazak'ın (ölüm: 15 Temmuz 2000) kardeşidir. Oğlu Süleyman Servet Sazak da MHP den bir dönem (TBMM 21. dönem, 1999 seçimleri) Eskişehir Milletvekilliği yapmıştır.

MİT belgelerinde Gün Sazak cinayeti

RTÜK Acun Ilıcalı için harekete geçti! RTÜK Acun Ilıcalı için harekete geçti!

Milli İstihbarat Teşkilatı, 12 Eylül davasını gören mahkemeye gönderdiği üç sayfalık bilgi notunda, 27 Mayıs 1980’de Gün Sazak’ın nasıl öldürüldüğünü ayrıntılarıyla anlattı...

MİT, 12 Eylül davasını gören Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Gün Sazak’ın 27 Mayıs 1980’de öldürülmesine ilişkin yazısına yanıt verdi. MİT, Gümrük ve Tekel eski Bakanı ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak cinayeti konusunda, 3 sayfalık bilgi notunu mahkemeye gönderdi.

MİT’in bilgi notunda Gün Sazak’ın öldürülmesiyle ilgili olarak yakalananların ifadelerinin tetkiki neticesi, eylemin yapılmasını dönemin Dev-Sol Ankara Sorumlusu Mehmet Edip Eranıl’ın gündeme getirdiği ve Dev-Sol lideri Dursun Karataş’a iletildiği bildirilerek, şunlar kaydedildi:

”Karataş’ın 25 Ekim 1980’de ’Öneriyi uygun bulduğu ve detaylı istihbarat yapılması talimatı verdiği’ hususlarının öğrenildiği, eylemden üç ay sonra ilk olarak Zafer Özcan isimli örgüt mensubunun yakalandığı, anılanın ifadeleri neticesinde eyleme iştirak eden Dev-Sol Ankara kadrolarının ileri gelenlerinden Levent Babacan’ın da yakalandığı, ifadelerinde bu eylem ile ilgili istihbaratın Dev-Sol’un Ankara yapılanmasından Cengiz Gül tarafından yapıldığı (tespit edilmiştir.)”

Bilgi notunda, eylemden bir gün önce Eranıl, Gül ve ‘Sarı Levent’ lakaplı Levent Babacan’ın Çankaya Çay Bahçesi’nde bir araya geldikleri ve eyleme Babacan’ın da katılmasının teklif edildiği aktarılarak, Gül ile çocukluk arkadaşı olan Babacan’ın teklifi kabul ettiği belirtildi.

Babacan’ın ifadesine göre, 27 Mayıs 1980’de saat 19.00 sularında, Gül, Babacan, Eranıl ve Özcan’ın, Gün Sazak’ın ikameti çevresinde beklemeye başladıkları, Sazak’ın 01.00 sularında Mercedes marka aracından inince Gül tarafından vurularak öldürüldüğü, olay yerinden önce yaya, bilahare taksilerle kaçtıkları anlatılan notta, şöyle denildi:

”Eylemde Gül’ün kullandığı silahın ve Babacan’da bulunan silahın Dev-Sol mensubu Cem Öz’e iletildiği, eylemin Dev-Sol tarafından üstlenildiği bilgisinin basın organlarını telefonla arayan Z. Özcan tarafından bildirildiği, eylemden üç gün sonra Gül ve Özcan’ın otobüsle İzmit’e gittikleri, Gül’ün sorunsuzca İstanbul’a gittiği bilgisini Eranıl’a bildirmek için Özcan’ın Ankara’ya döndüğü, Babacan’ın ise eylemden 15 gün sonra Eranıl ile temasa geçmek için 12 Eylül öncesi CHP milletvekili Ahmet Altun’un kardeşi Cemal Kemal Altun ile irtibata geçtiği, ilk olarak Eranıl’ın yardımcısı Hacı Eliaçık ile telefonda görüştüğü, anılan kanalıyla Eranıl ile bir araya geldikleri, bu görüşmenin ardından Babacan ve Öz’ün İstanbul’a geçtikleri, İstanbul’da Gül ve Özcan ile görüştükleri, 12 Eylül ihtilalinden sonra Gün Sazak cinayeti nedeniyle aranılan Eranıl, Eliaçık, Gül ve Altun’un illegal yollardan yurt dışına kaçtıkları hususları tespit edilmiştir. Söz konusu şahıslar hakkında devam eden istihbari çalışmalar kapsamında Eranıl’ın 2008 itibarıyla Almanya Duisburg’da ikamet ettiği ve ’Ay Cafe’ isimli işyerini işlettiği, bildirilerek, Eranıl’ın Türkiye’den kaçınca Alman ve Fransa istihbarat servisleriyle bilgi paylaşımında bulunulduğu ifade edildi.


Cemal Kemal Altun’un eski Başbakan Nihat Erim’in öldürülmesi dolayısıyla Mart 1983’te Almanya’da yakalandığı, iade işleminin gündeme geldiği, siyasi iltica talebinin reddedildiği, Batı Berlin’de güvenlik güçlerinin sorgusundayken pencereden atlayarak intihar ettiği aktarılan notta, Gül’ün de ilk olarak Yunanistan’a, bilahare Frankfurt’a kaçtığı, bu hususta Alman servisine bilgi verildiği anlatıldı.

Editör: Haber Merkezi