Hazal Kaya, Hürriyet'ten Hakan Gence’ye eşi Ali Altay’la yaptığı anlaşmayı anlattı.
Ali Atay ile 11 yıldır birliktesiniz, 6 senedir evlisiniz. Neydi seni vuran Ali’de?
Sükûneti, kendinden emin, ayakları yere basan hali. Duygularına çok sahip çıkan biri. İnsanların bence onunla ilgili çekindiği şey şu: Sosyal ortamlarda Ali’ye yaklaşmak zordur. Halbuki bu onun netliği; insanlara ürkütücü ama bana çok çekici gelen şey.
Sen neşeli, Ali sükûnet sahibi. Evde ne oluyor?
Ali de çok neşeli, komiktir. Benim enerjim daha yüksek ona göre ama işte onun sükûneti de bana iyi geliyor, ayaklarım yere basıyor. Benim neşem onu yükseltiyor. O neşesini çok yüksek yaşayabilen biri değil. Ama evimiz deli deli; Fiko Ali’ye, Süreyya bana benziyor; düşün, ne şahane ev!
11 yıllık birliktelik, çocuklar... Aşk neye evriliyor?
Derinleşiyor galiba. 11 yıl içinde yaşadıklarımız, birlikte atlattıklarımız, ölümler, hastalıklar, doğumlar... İster istemez her gün değişiyoruz. 11 yıl önceki ben değilim, “Ben senin dönüştüğün yeni halle de evli olmaya devam etmek istiyorum” diyor. Ben de öyle. Bizdeki sihir, açık konuşuyor olmamız belki. Yani aramızda yanlış anlaşılmaya mahal yok. Bir de ben onu çok beğeniyorum, onda da bana karşı bu geçmedi şükür. Hâlâ çok flört ediyoruz.
Tam gaz romantizm devam...
Evet, ben zaten çocuklar için sürdürülen evliliklere, sahte mutluluklara inanmıyorum. Bizim bir anlaşmamız var, mutlu olmadığımız an dağılacağız.
Nasıl yani?
Kim “Ben artık mutlu değilim” derse gitmeli, hayat bu kadar uzun değil. Birbirimizi gerçekten çok değerli buluyoruz insan olarak. Birbirimizi hayatımızda tutalım, eğlenmeye devam edelim istiyoruz. Evliliği yürütmek gibi değil de çok sevdiğim insan hayatımda kalmaya devam etsin gibi; bir de çok da beğeniyorum, yakışıklı çocuk (gülüyor).