HKP Genel Sekreter Yardımcısı avukat Tacettin Çolak, Gazeteci Fehmi Koru'nun FETÖ itirafının araştırılması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Fehmi Koru'nun, "suç işlemek için örgüt kurmak", "zimmet", "irtikâp", "görevi kötüye kullanma" ve "kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçlarını işlediğini öne sürerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.
Başsavcılık söz konusu suç duyurusu dilekçesinde "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçu işlenildiğini iddia ederek avukat Tacettin Çolak hakkında dava açtı. Çolak'ın Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği iddiasıyla İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın karar duruşması yapıldı. Duruşmada Çolak'ı İstanbul, Ankara ve İzmir Barosu'ndan avukatlar savundu. Çolak savunmasında, şöyle konuştu:
"Türkiye'de hukuk, adli ve idari yargı ayrımı olmaksızın iktidarın baskısı altındadır. Genç Teğmenler'in ihracı isteniyor, takkeli generallere ise söz eden yok. Nasuh Mahruki YSK'yı eleştirdiği için önce tutuklandı sonra dün serbest bırakıldı. Tayyip Erdoğan'ı konuşması sırasında İsrail ile ticari ilişkileri protesto ettikleri gerekçesiyle 9 genç tutuklandı. Bu dava da genel durumdan bağımsız değildir. Ben vicdani olarak çok rahatım. Ben görevimi yaptım. Avukatın sustuğu yerde adalet ortadan kalkar. Herkes sustuğunda avukatın çığlık atması gerekir.
"Bize Avrupa'da adalet aratmayın"
Ceza muhakemesinin amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır. 17-25 Aralık dönemindeki bakanlardan Erdoğan Bayraktar, 'Ben ne yaptıysam, Erdoğan’ın emriyle yaptım' demiştir. Gazeteci Fehmi Koru'yu, FETÖ ile biz görüştürmedik. Kendisi söyledi, 'aracı ol dediler' dedi. Fehmi Koru'nun buraya getirtilip dinlenmesi lazım. Biz suç duyurusu dilekçemizde yalan mı söylemişiz? Her şey maddi gerçekleriyle ortaya konmamış mı? Fehmi Koru, Gülen'le görüşmek için, beni Erdoğan ve Abdullah Gül ikna etti demedi mi? Savcılar resen harekete geçmeliyken biz şikayetçi olduk. Dosya kapatıldı, bir de bizi sanık yaptılar. Bana deniyor ki: Neden avukatlık yaptın? Neden HKP'nin avukatı oldun? Bu dava bunun davasıdır. Biz halkımız için mücadele ediyoruz, etmeye devam edeceğiz."
Çolak, savunmasının devamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın herkese çeşitli hakaretler ettiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçilme kriteri taşımadığını ve diplomasının olmadığını öne süren Çolak, "Hukuk, adalet için vardır. TCK 299'un uygulanması demek, adaletten kopuş demektir. Bize Avrupa'da adalet aratmayın. Hukuka uygun olanı yapın" dedi.
"Avukatlık yargılanamaz"
Çolak'ın avukatları da "Biz meslektaşımız Tacettin Çolak'ı savunuyoruz, avukatlığını yapıyoruz. Ama biz öncelikle mesleğimizi savunmaya geldik! Bu davada avukatlık yargılanıyor", "Burada yargılanan, yurttaşların hak arama hürriyeti ve bizatihi avukatlığın kendisidir. Bu davalar, avukatlık faaliyetinin çerçevesini sınırlamaya çalışıyor", "Suç duyurusu dilekçesinde tek bir suç unsuru yok. Avukatlığı yargılamaya çalışıyorsunuz. Bu davada, ceza verilmesi hukuka aykırı olacaktır", "Hakaret nedir? Bu kelimeyi kullanacağım için üzgünüm. Erdoğan bütün topluma 'sürtük' demedi mi, dedi. İşte hakaret budur. Müvekkil meslektaşım, iddia dokunulmazlığı kapsamında görevini yapmıştır", "Ortada suç yoktur, avukatlık yargılanamaz. Beraat talep ediyoruz" diye konuştu.
Mahkeme heyeti Çolak'a son sözünü sordu. Çolak, "30 yıldır avukatım, vereceğiniz cezayı 30'ncu yıl plaketi olarak büroma asarım" dedi. Cumhuriyet Savcısı, Çolak'ın cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, "yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması" gerekçesiyle Çolak hakkında beraat kararı verdi.
"İstanbul'da hakimler varmış"
Duruşma çıkışı avukatlar, "İstanbul'da da hakimler varmış" dedi. Tacettin Çolak da Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, "Türk Ceza Kanunu'nun Cumhurbaşkanı'na hakareti düzenleyen 299'ncu maddesi mülgadır, yürürlükten kalkmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin ve Avrupa İnsan Hakları Merkezi'nin onlarca kararına göre bu maddeden insanlara ceza verilemez" diye konuştu.