İBB Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, 3-6 yaş aralığındaki çocukların gelişimlerini sağlamak, nitelikli ve güvenli eğitim sunmak için 21 'Yuvamız İstanbul Kreşi'ni daha 2024-2025 eğitim dönemi için hazır hale getirdi. Yaklaşıl 2 bin çocuğa okul öncesi eğitim imkanı sunan kreşlerin resmi açılışı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından yapıldı. Sultangazi Cebeci Yuvamız İstanbul Çocuk Etkinlik Merkez’indeki törene CHP İstanbul milletvekilleri Engin Altay ve Yunus Emre, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen, Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu ve CHP üst yönetiminden temsilciler katıldı. Törende İmamoğlu ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat birer konuşma yaptı.
“21 mahallede farklı bir sevinci insanlarımızla buluşturduğunu hissedebiliyorum”
Toplu açılışı yapılan “Eyüpsultan Yeşilpınar ve Karadolap, Küçükçekmece Sultan Murat, Büyükçekmece Pınartepe, Fatih İskenderpaşa, Bağcılar 15 Temmuz, Beyoğlu Hacıahmet, Çekmeköy Hamidiye, Pendik Sülüntepe 18 Mart, Küçükçekmece Atakent, Sultangazi Habibler, Kadıköy Kozyatağı, Eyüpsultan Akşemsettin, Pendik Yenişehir, Ümraniye Esenkent, Sultangazi Cebeci, Bakırköy Yeşilköy, Başakşehir Hoşdere, Arnavutköy Hadımköy, Avcılar Firuzköy ve Pendik Güzelyalı” olarak kreşleri sıralayan İmamoğlu, “21 kreşin daha hizmete girmiş olmasının gururunu yaşıyoruz. 21 mahallede birden farklı bir mutluluğu, farklı bir sevinci insanlarımızla buluşturduğunu hissedebiliyorum" dedi.
Konuşması sırasında kendisine “Ekrem amca” diyerek seslenen minik izleyicisi sahneye alarak, onunla kısa bir sohbet gerçekleştiren İmamoğlu, konuğunu ailesine uğurladıktan sonra şöyle devam etti:
“İstanbul'un bütün çocukları, Türkiye'mizin bütün evlatları hak ettiği değeri görmelidir ve görecektir”
"İstanbul'un bütün çocukları, Türkiye'mizin bütün evlatları hak ettiği değeri görmelidir ve görecektir. Bu konu bizim en önemli konumuzdur. Çocuklarına özen gösteren, onları iyi yetiştiren bir memleket çok güçlü olur. Biz güçlü olmak zorundayız. Milletimizin ve memleketimizin bu coğrafyada çok güçlü olması lazım. İnanın sadece bu ülkenin insanları için değil, yakın coğrafyamızın, bütün dünyanın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin medeni, çağdaş, muasır medeniyet seviyesinde olmasına o kadar ihtiyacı var ki. Biz öyle herhangi bir coğrafyada bulunan bir memleket değiliz. Bizim bulunduğumuz coğrafya burada yaşamak sorumluluk ister, özen ister, emek ister, gecesini gündüzüne katarak sorumluluk sahibi olmak ister… İnanın bu memleketin bir vatandaşı olmak dahi bir başka ülkenin vatandaşı olmaktan daha büyük. Büyük bir sorumluluk seviyesine sahiptir. Öyle bir coğrafyadayız biz.
“Mustafa Kemal Atatürk, son yüzyılın en büyük aydınlanmacı kavramıyla bir milleti ayağa kaldırdı”
Ne yazık ki dünyadaki birçok ekonomi sisteminin bir şekilde özellikle emperyalist bir kavramla baskı altına aldığı, insanları birbirine düşürdüğü ve insanların birbirine zulüm ettiği bir coğrafyanın tam göbeğinde medeniyet arayışı, aydınlanma arayışı ve yüzyıllar boyu bu çaba içerisinde ilerici olma konusunda dönem dönem bizlere değil bütün dünyaya ilham veren atlatan anlayışları ortaya koyabilen bir coğrafyayız. İnanın antik dönemden bugüne onlarca örnek verebiliriz. Son yüzyılın en büyük aydınlanmacı kavramıyla bir milleti ayağa kaldıran kişi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Ortaya koyduğu, anlayış inanın bu toplumdaki herkesi koruyan bir anlayıştır. Bu toplumda, bu memleketin her insanının evladını çocuğunu, kızını, oğlunu başka bir yere taşıyan her bireyi, her vatandaşı güçlü kılan bir yönetim anlayışını daha dünya keşfetmemişken, yaşamamışken bu zor coğrafyanın göbeğine gelip milletine hediye etmeyi başarabilmiştir.
“Çocukların en üst seviyede korunup kollandığı bir ülke var etmeliyiz”
İşte bu eşitlik ve toplumsal adalet duygusunu kazandıran yegane şey Cumhuriyettir. Çünkü Cumhuriyet öncelikle çocuklar için eşitlik ve adalet demektir. Cumhuriyet her şeyden önce eğitimde imkan ve fırsat eşitliği demektir. Bizler Cumhuriyet’in değerini bilen, Cumhuriyet’in ilke ve ideallerine sahip çıkan kuşaklar yetiştirmekle yükümlüyüz. Çocukların amasız, fakatsız en üst seviyede korunup kollandığı sevgiyle, vicdanla, anlayışla, özgürce eşitlikle ve adaletle yetiştirildiği bir ülke var etmeliyiz. İşte öyle bir ülke güçlü bir ülkedir. Öyle bir ülke sarsılmaz bir ülkedir. Ancak o şekilde mutlu olur ve huzurlu olur. Yolumuz ve yolculuğumuz budur.
“Kreşler mega proje”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi kreşlerimiz onun için tam da bu anlayışın göbeğindeki bir iştir. Onun için mega proje… Mega proje insana dokunur, çocuk yetiştirir. Çocuklarımız eşit ve adil şartlarda eğitim alabilsin diye hizmetine sunduğumuz bu kreşler hepimiz için çok ama çok kıymetlidir. Sadece yeni açılan kreşlerimizde 2 binin üzerinde çocuğumuz hayata çok güçlü hazırlanacak bu yıl. Modern ve sağlıklı koşullarda yeni yetenekler kazanacaklar ve sevgiyle, mutlulukla kendilerine güvenle yetişecekler. Okul öncesi öğretmenlerin, çocuk gelişim eğitimi elemanının psikolojik danışman ve rehberlik uzmanının eğitim verdiği kreşler sayesinde, o güzel çocuklarımız, kızlarımız ve oğullarımız bütün eşitsizliklerin ortadan kalktığı bir şekilde hayata adım atacaklar. Gelir düzeyi, sosyal konumu ne olursa olsun tüm çocuklar okul öncesi eğitim alarak hayata en iyi şekilde hazırlanacaklar.
“Çocukları korumaktan öncelikli bir işimiz yoktur”
Çocuklarımızı koruyacağız. Çocuklarımızı en iyi şartlarda hazırlayacağız. Daha önemli ve öncelikli bir işimiz yoktur. Bundan daha önemli bir işimiz yoktur. Eğer bir devleti, bir milleti, bir toplumu sağlam temeller üzerinde bir gelecek inşası istiyorsanız inanın o iş çocukların yetiştirilmesinden başlar ve eğitimle başlar. Başka bir yolu yoktur. Bu bağlamda attığımız bu adımları daha da büyüteceğiz. Bugün 100’ü aşan kreş etkin, aktif kreş sayımız şu anda şantiyeleri devam eden, bitmek üzere olan ve yarı dönemde bitecek olan sayılarla yola çıkmış olduğumuz proje sayısı 160’a yakın. Fazla değil biz bu yola çıktığımız tarih hemen hemen 5 yıl önce bugünlerde temelini atarak başladık. Bugün eğer 5 yıl sonra 160’a yakın kreşi İstanbul'a hediye edebiliyorsak bu memleketin kaynaklarını bu milletin geleceği için kullanma karakterini ortaya koyduğumuzda düşünün memleketin her köşesinde Rize'den Hakkari'ye, Diyarbakır'dan Muğla'ya, Çankırı'dan Çorum'a, Kastamonu'dan Sivas'a, Sinop'tan Muğla'ya memleketin her noktasında çocukların iyi eğitim alabileceği nice kreşler açılır.
“Çağın gerisinde değil, çağın ilerisinde olabilmeyi”
Bilinç bu memleketin evlatları çağın gerisinde değil, çağın ilerisinde olabilmeyi sağlama zorunluluğunu kendinde hisseden yöneticilerle mümkündür. Şahsım diyen yöneticilerle mümkün değildir. Milletim diyen, milletine kendini adayan yöneticilerle bu mümkündür. Liyakatle mümkündür, eş, dost, akraba ilişkisiyle değil. Milletin evlatlarını her şeyin önünde tutma anlayışıyla mümkündür. Korumayla ve korumacılıkla, kayırmacılıkla, yakınlarını ayırmakla değil milletin evlatlarına aynı gözle bakabilmekle mümkündür. O bakımdan bu yeni anlayışa yelken açmanın en güzel yeri, kreşler. Birazdan kreşimizin bir tanesinde Sultangazi'de çocuklarımızın mutluluğunu hep beraber görüyor olacağız. İnanın gurur duyuyorum. Ve çocukların bir yıldaki gelişmelerini gördüğümde ben dahi hayrete düşüyorum. Bir yıl öncesi ve bir yıl sonrasındaki bilinç kendine olan güven, bilgi, birikim, muhteşem…. Bu bağlamda çocuklarımızın hep ileriye dönük, medeniyete dönük, çağdaşlığa dönük ve eşitliğe dönük, hoşgörüye dönük; birbirini sevdikleri, saydıkları bir toplum var etmeye dönük bir zemini, temeli oluşturmak temel sorumluluğumuzdur.
“Bu şehrin her çocuklarını önemsiyoruz”
Göreceksiniz 160’a yakın kreşimizi yan yana dizdiğimizde iddia ediyorum onlardan daha kaliteli bir yapıyı, onlardan daha kaliteli bir iç dizayna ya da iç donanıma İstanbul'da bir kreş bulamayacaksınız. Biz o kadar kaliteli iş yapıyoruz. Niye biliyor musunuz? Sebebi şu: Benim hangi mahallemde olursa olsun bu şehrin bir çocuğu eğer başka bir semtte imkanı olan bir çocukla eşitlenecek bir hizmeti ben ona ulaştıramıyorsam ben milletine layık bir belediye başkanlığı yapılamıyorum demektir. Bu meseleyi önemsiyoruz. Bu şehrin her çocuklarını önemsiyoruz.
“Bu aile büyüyecek”
İlçelerimizde var olan özellikle Cumhuriyet Halk Partili ilçelerin ne yazık ki böyle söylüyorum çünkü diğer ilçelerde kreş hizmeti yok denecek kadar az, hatta sıfır noktasında. Özellikle Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin olduğu yerdeki kreşlerimizi buradaki müfredat, buradaki düzen ve nizam içerisinde gördüğümüzde onların da ‘Yuvamız’ markasıyla oluşturacağı bir düzen yani ‘Yuvamız İstanbul'un yanı sıra ‘Yuvamız Beyoğlu ya da yuvamız Silivri gibi kavramlarla bu aile büyüyecek. Ben öyle iddia ediyor ve öyle öngörüyorum ki belki de 5 yılın sonunda 400’e yakın kreşin İstanbul'un muhtelif yerlerinde ihtiyacı olan ve gerçekten çocuğunu gönderemeyen ailelerin çocuklarının faydalandığı kreşlerin var olduğu bir dönemi bize kazandıracak. Bu ne demek biliyor musunuz? Yıl sonu bir etkinlik yapıp çocuklarımızın mezuniyetini kutlamaya gittiğimizde neredeyse 40-50 bin çocuğu 100 bine yakın anne babayı bir arada görebilmek demek. Dünyanın en büyük gururu bu. İnşallah o gün hep beraber görürüz."
Mahir Polat: “Okul öncesi eğitimde 10 bin sayısına ulaştık”
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat da konuşmasında şunları söyledi:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi bugünkü 21 kreşle beraber aslında yaklaşık 10 bin sayısına, ulaşmış ve yeni dönemin kayıt sayılarıyla beraber Yuvamız İstanbul entegrasyonuyla beraber çok yakında 150 kreş hedefine ulaşacak. İlçe belediyelerinin kreşlerini bir disiplin altında toparlayacak bir sistemin başkanımız Ekrem İmamoğlu'nun talimatlarıyla bunun bir okul öncesi eğitim seferberliği olması hususunda bir titiz, entegre eğitiminin okul binalarından okul eğitim programına kadar buradaki belediye başkanlarımızın ve açılacak diğer alanlarda ve hatta belki de bu modeli görecek, beğenecek, Türkiye'ye yayacak diğer örneklerle beraber okul öncesi eğitimin ne kadar hassas, çocuklarımızın ne kadar hassas olduğunu bir kere daha göreceğiz. Bu konudaki yapılanma çalışmalarının tıpkı Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki Köy Enstitüleri’ndeki insan odaklı bir eğitim seferberliğinin Türkiye'nin aydınlık yarınlarını nasıl getirmişse bu sürecin de benzer bir süreci getireceğini düşünüyoruz.”
Konuşmaların ardından İmamoğlu, davetli protokol ile birlikte kurdele keserek resmi açılışı gerçekleştirdi. İmamoğlu, ders başı yapan kreş öğrencileri ve öğretmenlerine de kısa bir ziyaret gerçekleştirerek başarı dileklerini paylaştı. (ANKA)