SİYASET

İmamoğlu: "Türkiye'deki en tehlikeli noktalardan biri kutuplaşma ve ayrıştırma"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerel seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İşte detaylar...

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerel seçim sürecinde yaşanan kutuplaşma ve ayrıştırmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İmamoğlu, T24'ten Murat Sabuncu'ya yaptığı açıklamada, "Üzülüyorum tabii. Çünkü yanlış bir duyguyla, yanlış bir milliyetçilik tarifiyle insanların kutuplaşmaya dönük bir sürecin parçası olması isteniyor. Bu sağlanıyor da ve bu çok kötü, çok tehlikeli bir şey. Şu anda belki de Türkiye'deki en tehlikeli noktalardan birisi" ifadelerini kullandı.

Kendi Türklüğüne ve milli kimliğine olan tutkusunu vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi: "Ben kendi özüme, Türklüğüme hayranım yani kendi dilime çok tutkuluyum. Tarihime tutkuluyum. Orta Asya’ya kadar ben nasıl bir etnik kökenin parçasıyım diye baktığımda hayranlıkla bakarım. Diline de öyle bakarım, sözüne de şarkısına da yaşam biçimine de âşığım diyebilirim. Yani geçmişinden bugüne Alpaslan’dan Fatih Sultan Mehmet’e, Kanuni’ye bütün tarihî akış içerisinde hayranlıkla okuduğum, takip ettiğim bir sürecin ferdi olduğumun bilincindeyim."

Ayrıca, Türkiye'deki her etnik kökenden insanın kültürüne, diline ve yaşam biçimine hayranlık duyduğunu belirten İmamoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesi Türk diye tariflemiş. Bu manada ben meseleyi çok net ifade ediyorum. Şu anda 86 milyon insanımız var ve bu 86 milyon insanımız bu milletin bir parçası. Bir kişi ne bir dirhem az ne bir dirhem fazla. Bu manada insanına suçlayıcı, hatta o kadar ileri gidiliyor ki vatan haini, terörist diyecek kadar ileri giden her türlü tutum ve tavra elbette ki karşıyım. Kaldı ki dönem dönem biz bile buna maruz kalıyoruz" şeklinde konuştu.

Kürtçe öğrenip öğrenmediğiyle ilgili soruya da İmamoğlu, "Yani öğreniyorum demeyeyim, birkaç kelimeyi aklımda tutmaya çalışıyorum. Ama elbette Kürtçe bilen çalışma arkadaşlarım var. Özellikle saha gezilerimde mutlaka onlar yanımda oluyor. Bazen hiç Türkçe bilmeyen Kürt vatandaşlarımızla karşılaşıyoruz. Özellikle kadınlarda daha çok oluyor ya da yaşı oldukça yukarıda olan Kürt vatandaşlarımız da oluyor. Onların da duygularını anlamak istiyorum açıkçası. Ve gerçekten kendime sordum ben niye hiç Kürtçe bilmiyorum? En azından merhaba diyecek kadar, bir nasılsın diyecek kadar onun halini hatırını soracak kadar. Bunu açıkçası öğrenmeyi de kendime sorumluluk olarak kabul ediyorum" şeklinde yanıt verdi.