Uluslararası ajansların 'Son dakika' koduyla geçtiği habere göre İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman görevinden alındı. İngiltere'deki Filistin'e destek gösterilerini 'nefret yürüyüşü' olarak niteleyen Braverman'ın, hafta sonu Londra'daki tarihi protestoya katılanlar tarafından istifası istenmişti.
Protestolarda atılan İsrail karşıtı sloganları 'hastalıklı, tahrik edici' olarak tanımlayan İngiliz politikacı, Filistin'e destek gösterilerine izin veren Londra polisiyle de karşı karşıya geldi. Suella Braverman üzerindeki baskılar, 9 Kasım Perşembe günü The Times'da yayımlanan makalesinin ardından arttı.
Braverman, İngiltere’deki Filistin yanlısı protestoları eleştirdiği yazısında bunun Kuzey İrlanda'dakileri 'rahatsız edici derecede hatırlattığını' savundu, gösterileri düzenleyenleri 'Filistin yanlısı çeteler' adlandırdı. The Times'ın makaleyi yayımlanmasının ardından İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın yazıyı onaylamadığı ortaya çıktı.
SKANDALLARLA DOLU 14 AY
Yaklaşık 14 ay bakanlık yapan Suella Braverman, İçişleri Bakanlığı'na bir önceki başbakan Liz Truss tarafından atandı. Henüz bakanlık koltuğunda birkaç haftayı doldurmuştu ki, hükümetin göç politikası konusundaki resmi bir belgeyi parlamentodan bir çalışma arkadaşına kişisel e-posta adresi üzerinden gönderdiği ortaya çıktı.
Bunun üzerine istifasını sundu ancak Liz Truss'ın yerine başbakan olan Rishi Sunak tarafından altı gün sonra tekrar eski görevine iade edildi.
Bir yılı aşkın görev süresince 'göçmen istilası' gibi çokça tartışılan ifadeler kullanan Suella Braverman, mülteciler konusundaki uluslararası düzenlemeler ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne de itiraz ediyordu.
Eylül 2023'te ABD'de sağcı bir düşünce kuruluşundaki konuşmasında 1951 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Mülteciler Sözleşmesi'nin artık değişmesi gerektiğini savundu.
İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkmasını savuanlardan biri olan 43 yaşındaki Braverman, aynı zamanda mültecilerin göçmenlerin Ruanda’ya gönderilmesi planının da güçlü destekçilerindendi.
BBC Politika Muhabiri Chris Mason, Londra polisini Filistin gösterileri için 'çifte standart'la suçlayan politikacı için "Suella Braverman’ın İçişleri Bakanı olmasından bu yana, söylenemezi söyleme ayrıcalığı vardı" cümlesiyle başlayan bir analiz yazdı:
"Braverman, başka siyasilerin ancak özel konuşmalarda söyleyeceği şeyleri kamuoyu önünde söyleyebildi. Başka siyasilerin, özel konuşmalarda bile söyleyemeyeceği şeyleri de kamuoyu önünde söyleyebildi.
Peki bu ayrıcalığa sahip olduğunu nasıl biliyoruz? Çünkü bu sözleri söylemek onun için görevden alınmak anlamına gelmiyordu...
Herhangi bir kamu görevlisinin polisin dürüstlüğünü sorgulaması büyük kriz yaratacaktır. Ama bunu İçişleri Bakanının yapması inanılmaz."