İyi Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Ümit Özlale, TV100 ekranlarında yayımlanan "Kübra Par'la Farklı Açılar"a konuk oldu.
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Doster, gazeteci Gürkan Hacır, Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, hukukçu Başar Özbey, Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet programın diğer konukları idi.
Yerel seçimler yaklaşırken İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Ümit Özlale, tv100'e özel açıklamalarda bulundu.
Par'ın "İYİ Parti eğer tek başına özellikle İstanbul, Ankara başta olmak üzere muhalefetin daha önce kazandığı yerlerde CHP karşısına aday çıkarırsa kazanmayacağı gibi bir de CHP’ye ve muhalefete kaybettirecek. Hem kazanmayıp hem de kaybettiren taraf eleştirisine cevabınız nedir?" sorusunu Özlale "Bu bence İYİ Parti’yi biraz da küçümsemek gibi geliyor bana. Biz bütün Türkiye’de hele nüfusun 3’de 1’ini oluşturan İstanbul ve Ankara’da mutlaka adaylar çıkartmalıyız." diyerek yanıtladı.
"İNSAN KAZANAMAYACAĞI BİR SEÇİME DE GİREBİLİR"
Hacır’ın “İzmir’de seçimi kazanmaya yakın olduğumu hissediyorum” dediniz. Ama geçmiş dönem oylara baktığımızda durum pek de öyle gözükmüyor. Nasıl bir kuantum sıçraması yapacaksınız ki 11’den minimum 20 puanlık bir atakla İzmir’i kazanacaksınız? Bir de en erken adaylığı açıklanan Büyükşehir Belediye Başkanı sizsiniz. Çok erken yola çıktınız. Bu çerçeveden ne görüyorsunuz? Gerçekten böyle bir başarı şansını görüyor musunuz?" sorusuna Özlale "Böyle bir başarı şansı görüyorum. Önümüzdeki dönemde o seçim sonuçlarının nasıl cereyan edeceğini ilk tarafsız anket sonuçları bize iyi kötü bir bilgi verecektir. Ama karşımızda şu anda diğer partilerin adayları olmadığı için şu anda bir şey söylemek güç. Benim tek avantajım bir an önce yola çıkmaktır. Diyelim ki kuantum sıçramasını yapacağımızı inanmadık. Ne yapmamız bekleniyordu? Kazanamayacağı kesin olmayan hiçbir adayın seçmene kendisini tanıtmasını doğru bulmuyorsunuz demektir? Seçimler elbette kazanmak için yapılabilir ama seçimler farklı fikirleri seçmene anlatmak için de önemli bir kapıdır. Bu bakımdan ben kazanmak için elimden geleni yaparım. Diyelim ki şansımın olmadığını düşünsem, ben niye İzmir seçmenine bir alternatif sunmayayım? Ben bunu hem yerelde hem genelde pasif bir tavır olarak görürdüm. İnsan kazanamayacağı bir seçime de girebilir. Başkasına kaybettirmek için değil, kendisini daha iyi anlatmak için de seçime girebilir. Bu demokratik bir haktır." dedi.