Dünyada en tehlikeli insan tipi içten pazarlıklı olanlardır. Yüzünüze gülen, size
iyi görünen, iyi davranan insan kılıklılardır, erkeği - dişisi de farketmez üstelik,
hepsi aynıdır bu fırıldakların...
Hem yüzünüze güler, hem arkanızdan yapmadığını, demediğini bırakmaz
böyleleri.
İçten pazarlıklı insan sinsidir çünkü...
İki yüzlüdür.
Çıkarcıdır.
Pintidir.
Kendisi dışında kimseyi önemsemez.!!
Kaz gelecek yerden de,
kesinlikle tavuk esirgemez..!! böylede bit yavrusudurlar..
Kendini kabul ettirmek için, kılıktan kılığa, şekilden şekle girerler..
Kendini kenarda bırakacak, gözden düşürecek, foyasını meydana çıkaracak,
kendinden daha iyi olan insanların arkasından etmedik iftira bırakmazlar..
Sermayeleri budur.
İçten pazarlıklılar her ne iş yapacaksa yapsınlar, yaptıkları işin sonucunda ne
kazanıp, ne kaybedeceklerini inceden, inceye hesap ederler.
Arkadan iş çevirmek konusunda ustadırlar.
İnsanların yüzüne gülmeleri, sözde candan davranmaları, birçok insanı
onlardan şüphe ettirmekten uzaklaştırır.
Halbuki kafaları kumdadır sadece..o kadarda emtiadırlar...
İçten pazarlıklı olmak kendilerince bir meziyettir. Kendisiyle dostluk kurmak
isteyenleri kendi amacı için kullanmaktan çekinmezler..
Hiç dostları yoktur aslında...
Korkaktırlar...kaypaktırlar...gülümsemeleri bile bir finonun kuyruk sallaması
sırasındaki yüz ifadesine benzer...!!
Şöyle alıcı bir gözle inceleseniz, bildiğiniz fino köpeğine benzerler....Ciddi
diyorum dikkatli bir bakın sizde görürsünüz..haydi bakın bakın...( Bu arada
finolar ve diğer köpeklerden özür dilerim..)
O kadar korkak olmalarına rağmen bir o kadar da cüretkardırlar...
Karşıdakinin dost yüreğinden faydalanıp ara ara laf sokmayı kâr sayarlar
sırıtarak...!
Bilseler, karşıdakinin gülüp geçtiğini, ciddiye almadığını çatlarlar, ortadan ikiye
ayrılırlar...
Halbuki bu onlar için kazanç olmalıdır...karşısındaki, bu aptallıklarını, bu kalbi
hastalıklarını ciddiye alacak olsa, onlara bir saniye nefes bile aldırmayacağını
en iyi aslında onlar bilirler..!!
Değişik bir ruh halleri vardır, karşısındaki insanların işlerini, yaptıklarını,
duruşunu küçümserler...hatta bazen saçmalamaları boyut atlar...hiçbir katkısı
ve desteği olmasa dahi, o insanlara işlerini sanki o bulmuştur, o destek
vermiştir, o korumuştur...
Bir anda böyle birçok insanın hamisi kesilirler, böylede tuhaf hikayeleri
vardır..evdeki karılarına, anne babalarına, sevgililerine anlatacak başka
hikayeleri yoktur belliki...onun bunun dedikodusunu yapar dururlar.
Sosyal yaşamda, arkadaşlık ilişkilerinde bolca karşılaştığımız bu fırıldak
takımının, maalesef siyaset sahnesinde de yer tutmaya başlaması
kaçınılmazdır..
Dikkat etmek gerekir..!
Neyse biz işimize bakalım...!!
Yaşlanmaya başladık galiba, önceden olsa kafa kemik kırar geçerdik en
hafifiyle...ya da olgunlaştık mı, ikaz mektubumu yazıyoruz fırtına öncesi...
Bazen bir kaç mutlu resim karesi, bir kaç hoş kelâm, bir başarı veya başarıya
adılan bir adımı paylaşmak bile yetiyor dostu mutlu etmeye, düşmanı
kahırlatmaya, dost gözükeni çatlatmaya...içlerindeki irini akıtmaya..
Halbuki hep arzumuz, hep birlikte kişioğlunun mutlu, huzurlu, sağlıklı olması...
Gereği yok böyle hasisliklere..!!
Dostlara selam,
düşmana ürperti, dost gözükenlere küpe olması dileğiyle...!!!
Başkalarının mutluluğu sizi germesin, mutsuzluğu ise sevindirmesin...karınızın,
kızınızın, bebenizin, abinizin, kardeşinizin en önemliside köylü kurnazı
beyninizin etkisi altında kalmayın...
...yok direk sizle alakalı ise bu homoseksüeliye hali yazık kalıbınıza....
Sevgiyle ve adam kalın..!