Rus işgali altında bulunan Kırım’ın sözde yönetimi, Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov hakkında yeni bir düzmece dava açacak. İşgalciler, Kırım Tatar halkının liderlerini, güya yarımadaya uygulanan “su ablukasını” organize etmekle suçluyor.

Rus işgali altında bulunan Kırım’ın sözde yönetimi, işgal nedeniyle yarımadaya Ukrayna’nın ana kısmından su sağlayan Kuzey Kırım Kanalı’nın kapatılması nedeniyle Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov hakkında dava açacağını duyurdu. Kırım’da kendilerinin neden olduğu su sorununu çözemeyen işgalciler, yarımadaya Ukrayna’da gelen suyun kapatılmasını “soykırım girişimi” olarak nitelendirdi.

 İşgalcilerden Kırım Tatar Halkının Liderlerine Sözde Dava 

Rus Ria Haber Ajansına konuşan Kremlin kontrolündeki sözde Kırım Parlamento Başkanı Vladimir Konstantinov, Kuzey Kırım Kanalı’nın kapatılması nedeniyle 3 Ukrayna vatandaşına dava açılacağını söyledi. İşbirlikçi Konstantinov, “Soykırım ve insanları yok etme girişimi olarak nitelendirilmesi gereken su ablukasının organizasyonuna katılımlarını basında da olmak üzere defalarca beyan eden 3 Ukrayna vatandaşı hakkında dava açılacak.” dedi.

İşgalci yetkili söz konusu kişilerin, Ukrayna Milletvekili Mustafa Andülcemil Kırımoğlu ve eski milletvekilleri Andriy Sençenko ile Refat Çubarov olduğunu belirtti. Konstantinov, yarımadaya uygulanan “su ablukasından” hem yedi yıl önce Kuzey Kırım Kanalı’nın kapatılmasına izin veren dönemin Ukrayna yönetimi hem de Kırım’a su teminini durdurma politikasını sürdüren mevcut yönetimin sorumlu olduğunu ileri sürdü.

Tarihi maçın kazananı Jake Paul! Tarihi maçın kazananı Jake Paul!

Daha önce sözde Kırım Parlamentosu Başkan Yardımcısı Yefim Fiks, Ukrayna’nın ana kısmından Rus işgali altındaki Kırım’a temin edilen suyun kapatılmasından doğan zararın 1,47 trilyon ruble olduğunu iddia etmişti.

Su tedariki durdurulmuştu

Rusya Kırım’ı işgal etmeden önce, yarımadanın içme suyu ihtiyacının yüzde 85’i Ukrayna tarafından Dinyeper (Dnipro) nehrinin Kuzey Kırım Kanalı’na aktarılması sayesinde sağlanıyordu.

1961-1971 yıllarında kurulan Kuzey Kırım kanalı Ukrayna’daki Kahovskoye baraj gölünden Kırım’ın Kerç şehrine kadar uzanıyor. Uzunluğu 402,6 km olan kanal saniyede 300 metreküp su akışı sağlıyor.

Şubat-Mart 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra kanaldan sağlanan su tedariki durdurulmuştu. Rus işgalci yönetimi, su sorununu yeraltı kaynakları aracılığıyla çözmeye çalışıyor. Birçok yerleşim yerinde su kuyuları açılmaya başlandı. Ancak bu durum da, Kırım toprağının tuzlanmasına yol açıyor.

Kırım'ı mahvedecekler

Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Rusya tarafından işgal edilen Kırım’daki su sorunu çözme girişimlerinin, yarımadanın ekolojisini olumsuz etkileyeceğini ifade etmiş; işgalcilerin Kırım’da yeni su kuyuları açarak, yarımadayı mahvedeceğini vurgulamıştı.

İşgalci yönetimin, su sorunu çözme yöntemlerini değerlendiren Kırımoğlu, “Şu anda yeraltı suyu çıkarmak için yeni kuyu açılmasına ağırlık veriyorlar. İlk olarak yeraltı suyu rezervleri sınırsız değil ve tüm Kırım’a suyla sağlamaya yetmeyecektir. İkinci olarak, Kırım’ın ekolojisi için büyük tehdit oluşturuluyor. Tatlı su çıkarıldıktan sonra oluşan boşluklara deniz suyu dolduruluyor ve tüketimi uygun olmayan çeşitli kanalizasyon suları dolduruluyor. Bu da toprağın tuzlanmasına yol açıyor.” ifadelerini kullandı.

Deniz suyu arıtma tesisi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in talimatıyla işgal edilen Kırım’daki su sorununu çözmek için yarımadada, deniz suyu arıtma tesisinin inşa edileceği bildirildi. Aralık 2020’de Kırım’ın sözde yönetimi, Sak bölgesinde deniz suyu tesisi inşaat hazırlıklarına başlandığını duyurdu.

Editör: Haber Merkezi