İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, CHP’nin Can Atalay için TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırmasıyla ilgili sözlerine İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun verdiği yanıtla ilgili "Dikkat çekmek istediğim husus, son yaşanan kavga görüntüleri maalesef toplum içerisinde bizi milletvekili olarak hiç istemediğimiz eleştirilerle karşı karşıya bıraktı. Vatandaşlarımız bunu sorguluyorlar. Bu tip görüntülere yol açacak yeni girişimlerin aslında Can Atalay'ın haklı davasına gölge düşürebileceğiydi. Eğer siyasi partim bir karar alırsa ben de Meclis'teki yerimi alırım diye şahsi görüşümü ifade etmiştim" dedi.
ÖĞRETMEN ATAMALARI
Öğretmen atamalarında “yüzde 50 KPSS, yüzde 50 mülakat” düzenlemesinin iptali için Danıştay’da açtıkları davayı hatırlatan Zorlu, "Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve bakanlık yetkilileri, mülakatların açıklanmama sebebini Danıştay’da açılan davaya bağlamayı da başardılar. Mademki yargının bunu iptal etme tehlikesini görüyorsunuz, bizim çağrımızın ne kadar haklı olduğunu gösteren çok açık bir örnektir bu. Ama hukuktan da habersiz hareket edildiği çok açık. Çünkü herhangi bir yargı kararı olmaksızın süren bu gelişmeler karşısında bir sonuç alınmadığına göre mülakat sonuçlarının hemen açıklanması ve adaylarının bu yöndeki kaygılarını giderecek bir tutum sergilenmesi beklenirdi. Bakanlığa düşen hemen açıklamaktır. Ola ki bizim açtığımız dava sonucu adaletin yerini bulması adına bir karar çıkarsa durum çok basittir. Adayları KPSS puanlarının yarsını almak suretiyle eşitlersiniz ve burada adaletsizliği de ortadan kaldırırsınız” dedi.
İktidarın 14 Mayıs seçimlerinden önce okul öncesi öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek verileceğini taahhüt ettiğini belirten Zorlu, "Uygulamayı üç ay sonra durdurdular. Bugün bir öğrencinin temizlik maddelerini içeren kırtasiye masrafları 8-10 bin TL düzeyine gelmiş durumda" dedi.
Yaşlı nüfusuyla birlikte yoksullaşma oranında arttığına değinen Zorlu, "1.7 milyon hanede sadece bir yaşlı yaşıyor ve bu insanlarımız belirli gerekçelerle ekonomik sıkıntılarla huzurevlerinde kalmak istiyorlar ama huzurevleri buna müsait mi? 2010 yılından itibaren huzurevleri sayısında aşağı doğru yönelim var. 168 huzurevinde 14 bin 757 yaşlımız bakım hizmeti görüyor. Kapasite 17 bin olmasına rağmen bekletilen binlerce yaşlımız var. Bunun temel sebebi plansız harita çıkarılmadan bir planlama söz konusu" dedi.
Yaşlılara evde bakım aylığı olarak 9 bin 77 TL ödendiğini söyleyen Zorlu, "Huzurevlerindeki kapasite sorunu sebebiyle bir yaşlı özel huzurevine yaklaşık 40 bin TL masrafıyla karşı karşıya kalıyor. Devlet oraya gittiğin zaman senin elindeki maaşını da keserim diyor" dedi.
Staj ve çıraklık mağdurlarına ilişkin de konuşan Zorlu, "Son olarak çıkarılan EYT yasasıyla bir günle 20 yılı kaybeden insanlarımız var. Aynı adaletsizlik staj ve çıraklık mağdurlarımızda da söz konusu. Bu gençlerimiz çalışmaya başladı sigortalı diye motive oluyor ama yıllar sonra bir bakıyor sigortasında emeklilik hakkı yok. Bu yanlış uygulamadan dolayı gençlerimiz meslek liselerinden uzaklaşmaktadır" diye konuştu.
Zorlu, EYT uygulamasına ilişkin şunları söyledi:
"EYT uygulamasıyla ek 2 milyon insanımız emekli oldu. Böyle bir yükü nasıl kaldıracak SGK bütçesi deniyor. SGK'nın 2022 yılında gelirleriyle giderlerini karşılama oranı yüzde 96,18 iken 2 milyon emeklimizi de eklediğimiz 2023 yılı sonunda yüzde 98,24'e yükselmiş. Bu rakamlar doğru değil, insanlarımızın emekli olmak yerine daha çok çalışarak daha iyi bir emeklilik hayatına kavuşacak düzenleme yaptığınız takdirde inanın bu yük getirmeyecektir.
2024 yılında emekli olacak bir yurttaşımızla 1 Ocak 2025 tarihinde emekli olacak bir yurttaşımızın emekli maaşı yüzde 30'a yakın bir şekilde değişmekte. Nasıl oluyor bu, bizim mevcut uygulamamız güncelleme katsayısını bir önceki yıla göre alıyor. Çalışma Bakanlığı’nda bir çalışma başlatıldığı bilgisine ulaşmış durumdayım, emeklilik ile ilgili bir çalışma yürütülüyor."
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Zorlu, CHP’nin Can Atalay çağrısına katılım sağlanmayacağı yönündeki sözlerini İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun eleştirmesine ilişkin soru üzerine şöyle konuştu:
"Ben İYİ Parti'mize katıldığım günden bugüne temel bir ilke ve kararlılık içerisinde oldum ve İYİ Parti'yi bir aile ve kendimi de bu ailenin bir parçası olarak kabul ettim. Bugüne kadar tepeden en aşağıdaki teşkilat mensubumuza kadar ailemizin hiçbir üyesiyle ilgili değerlendirme yapmamayı doğru bulurum ama değerlendirme yapma girişimini de kendi adıma siyaset tecrübem açısından doğru bulmam ama Can Atalay konusu... Benim burada dikkat çekmek istediğim husus ülkemizin barış ve huzur iklimine ihtiyaç duyduğu böyle bir dönemde son yaşanan kavga görüntüleri maalesef toplum içerisinde bizi milletvekili olarak hiç istemediğimiz eleştirilerle karşı karşıya bıraktı. Vatandaşlarımız bunu sorguluyorlar. Bu tip görüntülere yol açacak yeni girişimlerin aslında Can Atalay'ın haklı davasına gölge düşürebileceğiydi. Eğer siyasi partim bir karar alırsa ben de Meclis'teki yerimi alırım diye şahsi görüşümü ifade etmiştim."
