Alınan bilgilere göre, ASELSAN ve SEFİNE Tersanesi, Mavi Vatan'ın güvenliği için güçlerini birleştirdi. Türk savunma sanayisi alanında önde gelen çözümlere imza atan 2 şirket birlikte insansız deniz araçları geliştiriyor.
Üretimine başlanan insansız deniz araçları, otonom keşif-istihbarat, su üstü harbi, su altı harbi, üs/liman/kritik tesis ve yüksek değerli yüzen platformların korunması gibi görevlerde kullanılacak.
SEFİNE Tersanesi'nde düzenlenen törenle Otonom ve Sürü Yetenekli Silahlı İnsansız Su Üstü Harbi Aracı'nın blok birleştirme faaliyetlerine başlandı. Aynı törende Otonom ve Sürü Yetenekli İnsansız Denizaltı Savunma Harbi Aracı'nın da sac kesimi gerçekleştirildi.
Her iki araç da 40 knotu (saatte 74 kilometre) aşan hız yapabiliyor. 600 deniz mili menzili aşan otonom araçlar, ikmale gerek duymadan 4 güne yakın hizmet verecek.
Otonom deniz araçları, yüksek manevra kabiliyeti ve hızlarıyla en zorlu deniz durumlarında dahi kusursuz görev ve seyir yapacak.
Silahlar ROKETSAN ve ASELSAN'dan
Geliştirilen otonom insansız deniz aracı, aldığı görüntüleri istenilen merkezlere gerçek zamanlı aktarabilecek, su üstü unsurları algılayıp sınıflandırabilecek, iletişimin koptuğu durumlarda bile sabit ve hareketli engellerden sakınıp otonom seyir ve harekat yapabilecek.
Araç, otonomi yazılımıyla üzerindeki sensörlerden algıladıklarına göre adaptif seyir yapabilecek ve deniz trafik kurallarına göre otonom ilerleyebilecek.
9 / 124
Su üstü harbi kabiliyetinin kazandırılması için ROKETSAN'ın taktik füze sistemi ve ASELSAN'ın stabilize makineli tüfek sistemi STAMP ile su üstü harbinde, üs, liman, kritik tesis ve yüzen platformların otonom olarak korunması sağlanacak.
10 / 124
- Genişletilebilir platform, daha fazla faydalı yük, farklı görevler
Her iki deniz aracı da kargo uçakları, askeri gemiler veya kara yoluyla taşınıp görev noktalarına intikal ettirilebilecek.
Su üstü harbi amaçlı tasarlanan otonom deniz aracı genişletilebilir platform ile trimaran (üç gövdeli tekne) formuna dönüştürülebilecek.
11 / 124
Böylece faydalı yük kapasitesi artırılarak farklı silah ve sistem kullanılmasına imkan tanınacak. Araç, elektronik harp, su altı harbi ve mayın harbi fonksiyonlarını da yerine getirebilecek.
Su üstü harbi görevine ilaveten asimetrik tehditlere karşı askeri üslerin ve sivil limanların güvenliği için de kullanılacak otonom insansız deniz aracı, üzerinde taşıdığı uydu sistemiyle gerçek zamanlı video ve görüntü aktarımı yapacak.
Türk Loydu ile yapılan iş birliği kapsamında ayrıca otonom askeri gemi kurallarının geliştirilmesine destek sağlanacak.
12 / 124
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Yalanla dolanla ordumuza ve onun komuta heyetine dil uzatmayı adet haline getiren ordu bozanlar var. Fitne ve fesat peşinde koşan bu ordubozanlar, TSK'nin tatbikatlardaki ve asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı ilhamla üç kıtada icra etmekte olduğu operasyonlardaki başarılarını engelleyemeyecekler, gölgeleyemeyecekler." dedi.
13 / 124
Bakan Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile dün Denizkurdu 2021 Tatbikatı'nın Doğu Akdeniz'deki "seçkin gözlemci günü" faaliyetlerini takip etti.
14 / 124
Türk Silahlı Kuvvetlerine ait 133 suüstü gemisi, 10 denizaltı, 43 uçak, 28 helikopter ve 14 insansız hava aracının katıldığı tatbikatta, personele ve katılımcılara hitap eden Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülkesinin, asil milletinin, bölgesinin güvenliği ve barışı için yurt içinde ve sınır ötesinde başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikeye karşı azim ve kararlılıkla mücadelesini sürdürdüğünü belirtti.
15 / 124
TSK'nin BM, NATO, AGİT, AB bünyesinde ve ikili anlaşmalar çerçevesinde Kosova, Bosna, Katar, Libya, Somali, Afganistan ve birçok coğrafyada küresel barış ve istikrara katkı sağladığını bildiren Akar, tüm faaliyetlerin yanı sıra personelin niteliklerini, çağın şartlarına ve harbin değişen doğasına en uygun şekilde geliştirmek amacıyla da eğitimleri sürdürdüklerini aktardı.
16 / 124
Ocak ayından bugüne kadar 26 tatbikatı başarıyla icra ettiklerini ifade eden Akar, "Denizkurdu-2021 Tatbikatı da bunlardan biridir. Planlı olarak icra edilen tatbikatımız jenerik bir senaryoya dayanmaktadır.
17 / 124
Ege ve Doğu Akdeniz’de icra edilen bu tatbikatın maksatlarından biri de Mavi Vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi koruma azim ve kararlılığımızı göstermektir." diye konuştu.
18 / 124
Denizkurdu-2021'in Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı unsurlarının katılımıyla yapıldığını dile getiren Akar, "Deniz Kuvvetlerimiz Mavi Vatan Tatbikatı’ndan sonra Denizkurdu-2021 Tatbikatı’nı da büyük bir başarıyla icra ederek bir kez daha gücünü tüm dünyaya göstermiştir." dedi.
19 / 124
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği, teşvik ve desteğiyle savunma sanayinde yerlilik ve millilik oranının yüzde 70’lerin üzerine çıktığını aktaran Akar, yerli ve milli silah, araç ve gereçler ile her türlü malzemenin tatbikatta etkin ve başarılı bir şekilde kullanıldığını söyledi.
20 / 124
TSK'nin icra ettiği tüm harekatlarda şanlı tarihi ve kültürü gereği dini, kültürel yapıların, tarihi eserlerin ve çevrenin zarar görmemesi için büyük bir dikkat ve hassasiyet gösterdiğini anımsatan Akar, "Tatbikatlarımız esnasında da deniz canlılarının korunması ve deniz kirliliğinin önlenmesi konularındaki hassasiyetimizi de titizlikle sürdürmekteyiz." ifadelerini kullandı.
21 / 124
TSK'nin sadece ülkesinin güvenliği için değil dost ve kardeş ülkelerin barış, huzur, güvenliği için de mücadele ettiğini belirten Akar, şunları söyledi:
22 / 124
"500 yıllık kardeşlik bağlarımız olan Libya’da faaliyetlerimizi de bu kapsamda sürdürüyoruz.
23 / 124
Amacımız 'Libya Libyalılarındır' anlayışıyla toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış, barış ve istikrar içerisinde yaşayan bir Libya’nın oluşumuna katkıda bulunmaktır.
24 / 124
Birçok ülkenin özellikle ateşkesten sonra rol kapmaya çalıştığı Libya’da ikili anlaşmalarımız çerçevesinde bulunan birliklerimiz tarafından Libyalı kardeşlerimize askeri eğitim, mayın/EYP temizliği, sağlık, insani yardım ve diğer askeri konularda danışmanlık desteği verilmektedir.
25 / 124
Yakın zamanda Hafter güçleri tarafından sözde bir tören gerçekleştirildi.
26 / 124
Bu sözde törene çok sayıda personel ile askeri harp araç-gereç ve malzemesi katıldı.
27 / 124
Bu eylem, Hafter'in varlığını koruma gayretlerinin, Libya'daki sorunun Hafter ve destekçilerinden kaynaklandığının açık bir göstergesidir."
28 / 124
- "Vicdan sahibi herkes sormalı"
Bakan Akar, bu kadar askeri teçhizatın Hafter güçlerinin eline nasıl geçtiği sorusunu, akıl vicdan sahibi ve Libya’nın istikrarını isteyen herkesin sorması gerektiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
29 / 124
"Görülüyor ki IRINI Harekatı sadece Ulusal Birlik Hükümeti için uygulanmaya çalışılan, bu yönüyle de yanlı ve meşruiyeti tartışmalı bir faaliyettir.
30 / 124
Siyasi süreci olumsuz etkileyip istikrarsızlığa sebep olmaktadır. Tüm bu provokatif girişimlere rağmen bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Libyalı kardeşlerimizin haklı davasına desteğimiz devam edecektir.
31 / 124
Ayrıca bölge barışına katkı sağlamak maksadıyla başta Mısır olmak üzere ilgili ülkelerle çalışmalarımız, temaslarımız devam etmektedir."
32 / 124
Türkiye'nin bölgesindeki ve dünyadaki tüm sorunları uluslararası hukuka uygun olarak, barışçıl yöntemlerle ve iyi komşuluk ilişkileri içerisinde çözülmesinden yana olduğunu vurgulayan Akar, "Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki sorunların da diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine samimiyetle inanıyor ve bunun için çaba sarf ediyoruz." dedi.
33 / 124
Bunun için Yunanistan ile istişari görüşmeler, NATO Ayrıştırma Usulleri Toplantıları ve Güven Artırıcı Önlemler çerçevesinde toplantıların yapıldığını anımsatan Akar, şunları kaydetti:
"Bizler daima pozitif gündeme odaklanmak istiyoruz.
34 / 124
Barış ve istikrar için en doğru, en kolay çözümün, birbirimizin hakkına, hukukuna riayet edilmesi ve böylece iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesiyle mümkün olacağı da artık anlaşılmalıdır.
35 / 124
Her zaman belirttiğimiz gibi, biz bu coğrafyanın zenginliklerinin bölge ülkeleri arasında uluslararası hukuk çerçevesinde ve adil bir şekilde paylaşılmasından, barış içerisinde müreffeh bir geleceğin birlikte inşa edilmesinden yanayız.
36 / 124
Açıkça ifade ediyoruz ki bizim kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında kesinlikle gözümüz yoktur.
37 / 124
Ancak Kıbrıs dahil, Mavi Vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz."
38 / 124
Bakan Akar, son dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik bazı söylemlere de tepki göstererek şunları kaydetti:
39 / 124
"Yalanla dolanla ordumuza ve onun komuta heyetine dil uzatmayı adet haline getiren ordubozanlar var.
40 / 124
Fitne ve fesat peşinde koşan bu ordubozanlar, TSK'nin tatbikatlardaki ve asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı ilhamla üç kıtada icra etmekte olduğu operasyonlardaki başarılarını engelleyemeyecekler, gölgeleyemeyecekler.
41 / 124
Türk Silahlı Kuvvetleri, yurt içinde, Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde, Kıbrıs’ta, Azerbaycan’da, Libya’da, Doğu Akdeniz’de ve daha birçok coğrafyada, hem ülkemizin hem de dost ve kardeşlerimizin hakkını, hukukunu korumak, bölgesel ve küresel barış ve istikrara katkı sağlamak için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da büyük bir fedakarlık ve kahramanlıkla mücadelesine devam edecektir.
42 / 124
Türk Silahlı Kuvvetleri, binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerleriyle, aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde, yasalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde, görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."
Sözlerinin sonunda şehitlere rahmet, gazileri şifa dileklerini ileten Akar, tatbikatı başarıyla gerçekleştiren personeli de kutladı.
43 / 124
- Denizde gövde gösterisi
Konuşmasının ardından Akar ve TSK komuta kademesi, tatbikatta görev alan unsurların denizdeki tören geçişini takip etti. Fırkateynlerden, mayın gemilerine, denizaltılara kadar Deniz Kuvvetleri Komutanlığının gücünün gözler önüne serildiği tören geçişine uçaklar ve helikopterler de katıldı.
44 / 124
Geçişin ardından telsizle tatbikata katılan unsurlara seslenen Bakan Akar, "Mavi Vatanımızdaki deniz hak, alaka ve menfaatlerimizin korunması maksadıyla verilecek her türlü görevi icra etmeye hazır ve kararlı olduğunuzu bir kez daha tüm dünyaya gösterdiniz." diye konuştu.
Son derece başarılı geçen tatbikattan dolayı personeli tebrik eden Akar, sözlerini "Denizleriniz sakin pruvanız neta olsun." ifadesiyle tamamladı.
Tören geçişinin ardından Bakan Akar ve TSK komuta kademesi, başarılı geçen tatbikatı adetlere uygun olarak personelle pasta keserek kutladı.
"Denizkurdu 2021" yazılı pastayı kesen Akar, "Büyük bir gururla bir tatbikatı daha başarıyla tamamladık. Bir kez daha gördük ki Türk Deniz Kuvvetleri, her zamankinden daha güçlü, her zamankinden daha yüksek bir moral ve motivasyonla görevinin başında." dedi.
Pastadan ilk dilimi salondaki çavuş rütbesindeki askere ikram eden Akar, tekrar tüm personeli tebrik etti.
45 / 124
Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün ihtiyaçlarını karşılama hedefiyle üretilen SAR-762-MT ve Özel Kuvvetlerin talebi doğrultusunda üretilen SAR-56 ilk kez görücüye çıktı.
46 / 124
Sarsılmaz, SAR 762 MT’yi, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile 2018 yılında imzaladığı PMT 7.62x51 projesi kapsamında geliştirilmeye başlandı. Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün ihtiyaçlarını karşılama hedefiyle projeye başlayan firma, en az bin atım yapmaya elverişli bir piyade tüfeği ortaya çıkardı.
47 / 124
Yerli ve milli olarak üretilen SAR-762-MT ve SAR-56 ile bu alanda dışa bağımlılığın önemli ölçüde azaltılması planlanıyor
SAR-762-MT ve piyade tüfeği olan SAR-56 geçtiğimiz hafta Türkiye Verimlilik Vakfınca düzenlenen Uluslararası Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nda ilk kez sergilendi. Yerli ve milli imkanlarla üretilen silahların dışa bağımlılığı önemli ölçüde azaltılması planlanıyor.
48 / 124
“SAR-762-MT ağır makinalı tüfeğimiz ilk kez görücüye çıktı”
Silahların ilk kez sergilendiğini söyleyen Sarsılmaz Silah Sanayii’nin Satış Müdürü Hakan Özadalı, “Fuara 60 silahla katıldık. Piyade tüfeklerimiz, makinalı tabancalarımız, ağır makineli tüfeğimizi fuarda sergiledik. İlk kez bu fuarda gösterdiğimiz ürünlerimiz var.
49 / 124
SAR-762-MT dediğimiz ağır makinalı tüfeğimiz ilk kez görücüye çıktı. Onun haricinde birde piyade tüfeğimiz var SAR-56 modelimiz. O da ilk kez bu fuarda görücüye çıktı” ifadelerini kullandı.
50 / 124
Hızlı değiştirilebilir namlu (QCB) ile kesintisiz atış
İlk kez görücüye çıkan silahların özelliklerini sıralayan Özadalı, “SAR-762-MT mayonla çalışan 7,62 ağır makinalı dediğimiz bir tüfektir. Bu tüfekler platform veya araç üzerine takılabilen bir üründür. Ağırlığı 12 kilogram ve dakikada 700 atış yapabilmektedir.
51 / 124
Namlusu bir set halindedir ve çok kolay değiştirilebilir. Hava soğutmalı silah, hızlı değiştirilebilir namlu (Quick Change Barrel / QCB) özelliğine de sahip. Bu sayede, örneğin, yoğun ateş baskısı gerektiren muharebeler gibi silahların aralıksız ateş etmesi gereken durumlarda, makineli tüfek nişancısı, ısınan namluyu, hızlı ve emniyetli bir şekilde yedek namluyla değiştirebiliyor.
52 / 124
Böylelikle silah, ateş gücünden ödün vermeden muharebeye devam edebiliyor. Son derece önemli bir üründü. Çünkü Türkiye’de bu tür silahlar yurt dışından temin ediliyordu.
53 / 124
Belli ülkelerin bize koymuş olduğu ambargolar nedeniyle bu silahlar uzun süre gelmiyordu. Ordumuzun ihtiyacı olan bu silahları biz milli projeler kapsamında ürettik ve şuanda onlara sunduk.
54 / 124
Özel kuvvetlerimizin talepleri doğrultusunda bir piyade tüfeği çalışmamız oldu. SAR-56 projesi onların talepleri doğrultusunda gerçekleşti. Belirli miktarda da teslimatlar gerçekleştirildi” diye konuştu.
55 / 124
Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu sivil ve askeri helikopter için bir dizi proje yürüten Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ), büyük helikopterlere yönelik tasarım organizasyonu yeterliği alarak yerli ve milli helikopterleri müşterileriyle buluşturmak için önemli bir adım attı.
56 / 124
TUSAŞ Organizasyon Onayları Müdürü Yetiş Uysal, AA muhabirine, sertifikasyon çalışmalarının uçuşa elverişliliğin belgelendiği bir süreç olduğunu ve uçak ya da helikoptere verilen tip sertifikasının alınmasıyla tamamlanacağını söyledi.
57 / 124
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden alınan tasarım organizasyonu onayı sertifikasının tip sertifikası öncesinde, tasarımı yapan organizasyonun yeterliliğini, yetkinliğini tasdik eden bir belge niteliği taşıdığına işaret eden Uysal, "Bunu aldığımız için gururluyuz. Arka planda parçaların, yazılımların testleri devam ederken Gökbey helikopterinin uçuş testleri yoğun olarak sürüyor. Bunları test cihazlarıyla en son teknolojiyle izliyor, kaydediyor, analizini yapıyor ve sertifikasyonunun şartlarını tek tek yerine getirip getirmediğini kontrol ediyoruz. Bunları da bitirdikten sonra Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüze sunacağız ve onlardan helikoptere tip sertifikasını alacağız. Bu da ikinci sertifikamız olarak süreci bitiren son adım olacak." dedi.
58 / 124
Tasarım organizasyon onayının sınıf bazında verilen bir sertifika olduğunu dile getiren Uysal, 2014’te Hürkuş vesilesiyle küçük uçaklar sınıfında bu sertifikayı aldıklarını ifade etti. Uysal, şöyle konuştu: "Bu kez Gökbey vesilesiyle büyük helikopterler için alıyoruz. Bundan sonra ne zaman bir küçük uçak ya da büyük helikopter geliştirecek olsak tasarım organizasyonu onayımız bulunuyor, yeniden almamıza gerek kalmıyor. Geliştireceğimiz uçak ya da helikopter için ayrıca tip sertifikasını almamız gerekecek. Ön sertifikayı almamıza ise gerek kalmayacak."
59 / 124
- "Dünya piyasasında önemli belgeler"
Tip sertifikasının uçağın, helikopterin uçuşa elverişli olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Uysal, "Bir hava aracının emniyetli olduğunu kanıtlamak demek, aslında gönül rahatlığıyla kullanıcıların müşterilerin bunu satın almasını sağlamak demektir. Dolayısıyla bu sertifika, uçuşa elverişli olduğunu aynı zamanda uçuşa elverişliliğin sürekliliğinin sağlanacağının teminatı olduğunuzu da anlatıyor. Satış için kullanıcının güvenle helikoptere binmesi, satın alması için dünya piyasasında bunlar çok önemli belgeler." değerlendirmesinde bulundu.
60 / 124
Yetiş Uysal, Gökbey helikopterinin sertifikasyon sürecinin tamamlanmasına ilişkin de şu bilgileri verdi:
"Önümüzdeki günlerde uçuş testlerini hızlandırarak devam ettireceğiz. Bunları bitirerek dosya haline getirip Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne sunduğumuzda ve kendilerinin onayını aldığımızda süreç bitecek. Bunun da uzak bir zaman olmayacağını söyleyebilirim. Çünkü şu anda uçuş testlerimiz yoğun şekilde devam ediyor."
61 / 124
Gökbey'in sivil amaçlı birçok görevi yapabilecek, askeri kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir helikopter olarak geliştirildiğini anlatan Uysal, farklı görevlerin gerektirdiği askeri ekipmanların da sertifikalandırılarak helikoptere entegre edileceğini belirtti. Uysal, "Birçok varyasyon, konfigürasyonla piyasaya güçlü olarak bu helikopterle geliyoruz." dedi.
62 / 124
- "Gözbebeğimiz, severek ve özveriyle çalışıyoruz"
TUSAŞ Uçuş Hattı Başteknisyeni Abdurrahman Uğurlu da uçuş hattına gelen helikopterlerin emniyetli şekilde görev yapabilmeleri için planlanan faaliyetleri gerçekleştirdiklerini söyledi.
63 / 124
Uğurlu, havacılık kalite kurallarına uygun olarak helikopteri en iyi şekilde hazırlamaya çalıştıklarını ve pilotlara emanet ettikleri belirtti.
64 / 124
19 kişilik ekiple donanımların planlı bakım ve onarımlarını gerçekleştirdiklerini dile getiren Uğurlu, bunun yanında uçuş sonrasında hava aracının kontrollerini yerine getirip, onu bir sonraki uçuş için hazırladıklarını anlattı.
65 / 124
Uğurlu, "Bu projede çalışmanın heyecanını yaşıyoruz ve hava aracımızı seviyoruz. Ülkemizin ve şirketimizin olmakla beraber bizim de gözbebeğimiz, severek ve özveriyle çalışıyoruz.
66 / 124
Şirketimizin bize verdi yükümlülüğü de omuzlarımızda hissediyoruz. Ülkemiz için çok iyi bir proje olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.
67 / 124
Son 20 yılda savunma sanayinde destan yazan Türkiye, Mavi Vatan savunmasında yerlileşme atağıyla dikkat çekiyor. Yerli üretim denizaltıların ana silahı olarak tasarlanan Roketsan ana yükleniciliğinde üretilen AKYA Milli Ağır sınıf torpidolar için geri sayım başladı.
68 / 124
Projede son aşamasına geçildiğini ifade eden güvenlik kaynakları, bu alanda gelişmiş bir silah üretme teknolojisinin öneminin altını çiziyor.
69 / 124
Savunma Sanayi Başkanlığı bu yılbaşında TCG GÜR denizaltısı, Marmara Denizi'nde AKYA Talim Torpidosu atışını başarıyla icra ettiğini bildirmişti.
70 / 124
Uzun menzili ile göz dolduran AKYA denizaltıları 533 milimetre çap, 7 metre uzunluk, 1200 kg ağırlığa sahip.
71 / 124
MUADİLLERİNDEN ÜSTÜN YETENEKLİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da üretim sürecini yakından takip ettiği AKYA; ilk test atışının Temmuz 2013'de gerçekleştirildi. AKYA, testlerinin başarıyla tamamlanmasının ardından seri üretime geçecek.
72 / 124
Önümüzdeki yıl Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girmesi planlanan milli torpido AKYA ile ithalatın önüne geçecek. Türk savunma sanayinin kilit ürünlerinden biri olacak AKYA ithal muadillerinden üstün yeteneklere sahip olacak.
73 / 124
40 knot hızda 15 kilometre mesafe kat edebilen AKYA, balistik başlığı sayesinde hedefe yüksek hasar veriyor.
74 / 124
AKYA'ların TCG PİRİREİS (S-330) olan Reis Sınıfı Denizaltılar ile halihazırda envanterde bulunan Preveze ve Gür Sınıfı Denizaltılarda kullanılacağı öngörülüyor.
75 / 124
KOMŞU RAHATSIZ
Öte yandan Türkiye'nin özellikle deniz savunmasında hayata geçirdiği projelerden rahatsız olan Yunan medyası da kendi ülke donanmalarının envanterinde bulunan denizaltıların modern torpidolardan yoksun olduğunu belirterek, Türkiye'nin milli torpido projesi AKYA'yı gündemine alıyor.
Kaynak: Sabah
76 / 124
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Savunma sanayisi yerlileşmeye tüm hızıyla devam ediyor. Üretilen yerli silahlar ve mühimmatlar dünyanın bir çok ülkesinden talep ediliyor ve tabi tutulan en zorlu testleri ise başarıyla tamamlıyor. Füze ve roket sistemleri alanında ise 'Roketsan'ın geliştirdiği yerli füze sistemleri Türk Savunma Sanayisi için stratejik bir öneme sahip.