EKONOMİ

Mehmet Şimşek: “Popülist söylemlere rağbet etmeyeceğiz”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, BloombergHT ve HaberTürk ortak yayınında Ciner Medya Grup Ankara Temsilcisi Fevzi Çakır'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Şimşek, gri listeden çıkmanın önemine işaret ederek, "Gri listeye girmek kolay ama çıkmak zor, daha yeni Monako'yu gri listeye aldılar. Bulgaristan ve Hırvatistan gibi AB üyesi olup da hala o listede olan ülkeler var" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğiyle Adalet, İçişleri ve Dışişleri bakanlarıyla görüşmeler yaptığını anlatan Şimşek, asıl amaçlarının Türkiye'nin saygınlığını, finansal piyasaların sağlıklı işlediğini ve dolayısıyla buradaki sistemin güvenilebilir olduğunu ortaya koymak olduğunu söyledi.

"Popülist söylemlere rağbet etmeyeceğiz"

Şimşek, bu ay maktu vergilerin son 6 ayın enflasyonu kadar artırılacağına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Bütün yükümlülüklerimizi artırırken gelirlerimizi de en az enflasyon kadar artırmamız lazım. Yoksa bütçe dengelerini tutturamayız. Bunu söyleyenler popülizm yapıyorlar. Muhalefet popülist söylemlerde bulunabilir, popülizmi pohpohlayabilir ama biz devlet yönetiyoruz. Biz bütçeyi yönetiyoruz. Biz ekonomik dengelerin tamamını gözetmek zorundayız. Biz bu popülist söylemlere, popülist bakış açılarına, baskılara rağbet etmeyeceğiz. Popülizm bir tuzaktır, bu millete yapabileceğiniz en büyük haksızlıktır. Sanki yoktan bir kaynak üreteceğiz, kabiliyetimiz var psikolojisine ve davranışına girmektir. Yoktan var etmek Allah'a mahsustur. Biz bu dengeleri sağlıklı şekilde gözeterek milletimizin kalıcı refahını artıracağız. Çünkü tek amacımız var, refah artışı ama bir amaç daha var, bu refah artışının daha adil bir şekilde dağıtılması."

Programın tek önceliğinin sürdürülebilir yüksek büyüme ve buradan elde edilecek refahın paylaşımı olduğunu vurgulayan Şimşek, "Bütçe dengesizliğini önemli ölçüde gideriyoruz. Gelecek sene çok farklı bir noktada olacağız. Daha çok kayıt dışıyla mücadele ederek, istisnaları azaltarak, özellikle kazandığı halde vergiyi vermekten imtina eden kesimlerle mücadele ederek bütçeyi düzelteceğiz." değerlendirmesini yaptı.

"KALICI İYİLEŞME PEŞİNDEYİZ"

Orta Vadeli Program'ın uluslararası normlara uygun olduğunun not artışı ve risk primi üzerinden teyit edildiğine dikkati çeken Şimşek, geçen yıl 700 baz puan civarında olan risk priminin 270 baz puan civarına gerilediğini ifade etti.

Şimşek, "Aynı dönemde gelişmekte olan ülkelerde risk primindeki düşüş 44 baz puan, Türkiye'nin neredeyse 440 baz puan. Türkiye, gelişmekte olan ülkelere göre 10 katı daha riskini azaltmış. Neden? Çünkü biz uluslararası normlara uygun kurala dayalı bir politika uyguluyoruz. Muhalefetin nasıl bir politika uygulayacağı konusunda varsayımsal bir şeye giremem tabii. Çünkü orada çok parçalı bir yapı vardı. Her biri bir tarafa çekebilirdi. Milletimiz geçen sene büyük ihtimalle onu kredibıl görmediği için oy vermemiş." diye konuştu.

Vatandaşın kendilerine inanmasını isteyen Şimşek, vatandaşın ve Türkiye'nin potansiyeline inandıklarını dile getirdi.

Bakan Şimşek, "Kolay bir süreç değil. Bizler sihirbaz değiliz. Kolaycı yolları da bilmiyoruz. Kestirme yollarla ilgili hiçbir fikrimiz yok. Çünkü, Türkiye'nin sorunlarına kestirme çözümler yok, kolaycı çözümler yok. Biz kalıcı iyileşme peşindeyiz. Ne dün ne de bugün ne de yarın hiçbir şekilde ne emeklimizi ne çalışanımızı ne asgari ücretlimizi ne memurumuzu, toplumun hiçbir kesimini enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz." dedi.

"REEL BÜYÜMEDEN FAZLA ASGARİ ÜCRET ARTIŞI YAPILDI"

Reel olarak büyümeden her kesime pay vereceklerini, AK Parti hükümetleriyle birlikte asgari ücrette dolar bazında "muazzam bir artış" yapıldığını anlatan Şimşek, şunları kaydetti:

"2000-2010 arası ortalama asgari ücret 227 dolar, 2003-2023 arası ortalama 339 dolar olmuş. Haziran 2024 itibarıyla asgari ücret 524 dolar. Tarihin bakın en yüksek zirvelerinden birisini bu dönemde yakalamış. Bu sene reel olarak asgari ücret artmış olacak. Çünkü ocakta asgari ücret artışı yüzde 49. İlk 6 ay enflasyon yüzde 20'lerde olacak. Yılın sonunda da piyasa çok büyük ihtimalle enflasyon yüzde 43-44 olur diyor. Merkez Bankasının üst bandı yüzde 42. Varsayalım ki yüzde 45'in altında bir rakam. O bile reel olarak büyümeden daha fazla asgari ücret artışına tekabül ediyor. Aynı şeyi emeklilerimiz, memurlarımız için söyleyebilirim."

"AVRUPA'DA GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE EN YÜKSEK ASGARİ ÜCRET BİZDE"

Türkiye'de uygulanan asgari ücreti gelişmekte olan ülkelerle karşılaştıran Şimşek, şöyle konuştu:

"Asya'daki ülkelere, Endonezya'ya, Filipinler'e, Tayland'a bakın, o ülkelerle karşılaştırın. Gidip Latin Amerika ile karşılaştırın. Brezilya, Meksika, Şili, Kolombiya, bütün bu ülkelerle karşılaştırın. Avrupa'da Bulgaristan, Hırvatistan, Romanya, Macaristan, Avrupa Birliği üyesi ülkelerle karşılaştırın. Polonya hariç, Avrupa'daki gelişmekte olan ülkelerde en yüksek asgari ücret bizde. Latin Amerika'da, Doğu Asya'da, Uzak Doğu'da bize eşdeğer ülkelerden gelişmekte olan ülkelerden bahsediyorum. Türkiye'de asgari ücret düşük değildir. AK Parti hükümetleri döneminde biz asgari ücreti büyümenin bir tık üzerinde artırmışız. Dolar bazında hiçbir hükümete nasip olmayacak şekilde artırmışız. Geçim sorunu var mı? Tabii ki olacak. Kolay değil ama biz refahı artıracağız. Sanayi politikasıyla Türkiye'yi katma değer zincirini yukarı çıkaracağız."

"EYT'Yİ MUHALEFET POHPOHLADI"

Şimşek, vergi dışı bıraktıkları asgari ücretin bu yıl bütçeye maliyetinin 670 milyar liranın üzerinde olduğunu bildirdi.

"Vergi harcaması kalemlerinin başında asgari ücrete verdiğimiz destek geliyor." diyen Şimşek, şu anda firmalara aylık destek verdiklerini söyledi. Bakan Şimşek, "Asgari ücretli kardeşimiz çok çalışıyor. Alın terinin karşılığını almak durumunda. Bu konunun istismarı popülizm içeriyor. Popülizmin Türkiye'yi nerelere getirdiğini gördük. EYT'nin maliyetini gördük. 40'lı yaşlarda milyonlarca insan emekli oldu. Şu anda Avrupa'da ortalama emeklilik yaşı 64,4 civarındadır. Türkiye'de ortalama emeklilik yaşı 52. Bu sene EYT'nin finansmanı maliyeti dahil 724 milyar lira." ifadelerini kullandı.

Bir emekliye düşen çalışan sayının EYT ile birlikte 1,6'ya kadar düştüğüne dikkati çeken Şimşek, "Peki meydanlarda EYT'yi kim pohpohladı? Muhalefet pohpohladı. Şu anda yaptıklarının aynısını yapıyorlar. Çünkü Türkiye'nin imkanlarına ve önceliklerine bakmamız lazım. Öncelik istihdamdır, öncelik refah artışıdır ve toplumun bütün kesimlerine daha adil dağılımıdır." dedi.

Kuyumcu, doktor, avukat hasılatını izah edecek

Şimşek, kamuoyu gündemine gelen vergi paketi hazırlıklarına ilişkin de şu bilgiyi verdi:

"Yurt dışı merkezli çok uluslu şirketlere asgari yüzde 15 kurumlar vergisi getiriyoruz. Yurt içinde asgari kurumlar ve gelir vergisine çalışıyoruz. Ortalama bir kuyumcunun beyan ettiği aylık vergi matrahı 16 bin 46 lira. Doktorlarımızın 27 bin 376 lira. Bunlar çok düşük rakamlar. Avukatlarımızın beyan ettiği yıllık ortalama matrah ise kişi başı 17 bin 805 lira. Bütün bu alanlarda yetki alacağız. Gidip hasılat tespiti yapacağız. Sonra o hasılata aykırı beyanda bulunanlardan izah isteyeceğiz. Yeni düzenlemenin başında bu geliyor. Bu izahlar tatmin edici değilse gereğini yapacağız. Özellikle gayrimenkul kazançları gibi yatırım fonlarında kar dağıtımını zorunlu hale getireceğiz. Yani gayrimenkul yatırım ortaklıklarının vergi istisnasını kaldırmayı düşünüyoruz. Yap-işlet-devret modeliyle yapılan kamu-özel işbirliği projelerinin kurumlar vergisini yüzde 30'a çıkaracağız. Kripto varlıkları vergi kapsamına alacağız. Bu pakette değil ama bir sonraki pakette muhtemelen borsa kazançlarının da vergilendirilmesine çalışıyoruz. Mevduatı, fonları vergi kapsamına aldık. Tahvilden, bonodan kazanç elde edenleri vergi kapsamına aldık."

"KASADA OTURACAĞIZ, HASILAT TESPİTİ YAPACAĞIZ"

İşletmelerde artık hasılat tespitine gideceklerini vurgulayan Şimşek, "Sabahtan kapanışa kadar kasada oturacağız, hasılat tespiti yapacağız. Bunu değişik aylarda tekrarlayacağız. Eğer beyan bu hasılatla uyumlu değilse izaha davet edeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Şimşek, Türkiye'de 1,1 milyondan fazla kurumlar vergisine tabi mükellef olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Geçen yıl 454 bin firma zarar beyan etmiş. Sembolik kar beyan edenleri de katarsanız, kurumlar vergisi mükelleflerinin yarısından çok fazlası maalesef vergiden kaçınmaya çalışıyor. Türkiye'de 2,6 milyon gelir vergisi mükellefi var. Geçen sene 1,2 milyon mükellefimiz zarar beyan etti. Büyük bir kısmının beyanları ile hasılatları arasında inanılmaz uyumsuzluk var. Biz vatandaşımızın vergi yükünü artırmak istemiyoruz. Biz az kazanandan en az vergiyi almak için bir sistem kurgulayacağız ama çok kazananları uyarıyorum, vergi kaçırma, kayıt dışı çabalarının cezalarını ağırlaştıracağız, denetimleri sıklaştıracağız. Özellikle yapay zekayı daha çok devreye alacağız."

Bakan Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak kurumlar vergisi mükelleflerinin elektronik ortamda bütün defterlerini inceleyip taslak rapor hazırlayacak bir yapay zeka modülü üzerine çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

Piyasada konuşulan vergi paketi metninin kapsam itibarıyla kendi süzgeçlerinden geçen bir metin olmadığına işaret eden Şimşek, "Bütün gelen önerilerin bir şekilde toplandığı bir metin piyasada dolaşıyor. Hiçbir zaman bahşişin vergilendirilmesi gündemimizde değildi, hiçbir zaman olmadı. Ne motokurye ne bahşiş konusu şu an pakette yok." diye konuştu.

Şimşek, Türkiye'de birçok kesimin vergiden imtina etmeye çalıştığına, bu konuda ciddi kayıt dışılık olduğuna dikkati çekerek, "İstisnaları, imtiyazları kaldırarak, verginin tabanını büyüterek sonuç alacağız. Bütün vergi düzenlemelerinde sadece iki temel ilkemiz var. Bunlar, vergide adaleti tesis etmek, yani çok kazanandan çok az kazanandan az vergi almak. Vergi uygulamalarında etkinliği sağlamak, yani vergi uyumunu artırmak." ifadesini kullandı.

"TÜRKİYE, OECD ÜLKELERİ ARASINDA EN DÜŞÜK VERGİ YÜKÜNE SAHİP İKİNCİ ÜLKE"

OECD ülkelerinde toplanan bütün vergilerin milli gelire oranının yüzde 34, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yüzde 41,2, Türkiye'de ise yüzde 20,8 olduğunu bildiren Şimşek, "OECD ülkeleri arasında en düşük vergi yüküne sahip ikinci ülkeyiz. Türkiye'de ÖTV, KDV gibi bütün dolaylı vergilerin milli gelire oranı yüzde 9,1. AB'de bu oran yüzde 13,6. OECD ülkelerinde yüzde 10,5. Burada sorun doğrudan vergi gelirlerinin Türkiye'de düşük olması. Bizim tercihimiz vergilendirilmeyen alanlardan vergi almak, vatandaşımıza yeni bir vergi yükü getirmek değildir." değerlendirmesini yaptı.