Mescid-i Aksa'yı İsrail güçlerine ve Yahudi yerleşimcilere karşı koruyan kadınlar, Arapça 'murabitat' ismiyle anılıyor.
Bu isim, Arapça ribat (düşmana karşı nöbet) kavramından türemiş bir sözcük.
İsrail işgalinin ardından sürekli olarak Yahudilerin saldırılarına uğrayan Mescid-i Aksa'da, özellikle 2000 yılındaki İntifada'dan bu yana Müslüman halk "ribat" tutuyor. Bu kişiler arasında kadınların yeri ve rolü de oldukça büyük.
Kudüs çevresinde yaşıyorlar
Büyük kısmı Kudüs çevresinde yaşayanlardan oluşan bu kişiler, yüksek meblağlar önerilmesine rağmen buradaki ev ve dükkanlarını satmıyorlar.
Bunun sebebi de, Mescid-i Aksa'ya yakın olabilmek ve mescidi İsrail saldırılarına karşı koruyabilmek.
Her sabah mescide gelen bu kişiler, bazen günlerce El Aksa'da geceliyor ve sabahlıyor. Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına karşı Mescid-i Aksa avlusunda zaman zaman çatışmalara da giriyorlar. "Murabıt" ve "murabıte"lerden, bu çatışmalarda yaralanan ve yaşamını yitirenler de oluyor.
Uzun süredir İsrail, 50 yaşının altındaki erkeklerin Mescid-i Aksa'ya girmesini yasaklıyor. Bu da bölgedeki direnişte kadınların rolünü daha da artırıyor. Erkeklere kısıtlama getirildiğinde, onların yerini kadınlar alıyor.
İsrail yönetimi ise bu kişilere zorluk çıkarmaya, hapsetmeye ve mescide girişlerini önlemeye çalışıyor.
"60 defa gözaltına alındı ve Aksa'dan atıldı"
"Murabitat" içerisinden bir kadın da Hanadi Halavani. Halavani, son gözaltının ardından kendisine verilen 6 ay giriş yasağı biter bitmez soluğu Mescid-i Aksa'da almış.