Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu üyesi, İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Veysel Bozkurt'un aşıya yönelik tutumlar ve etki eden faktörleri tespite yönelik araştırmasından çarpıcı sonuçlar çıktı. Türkiye'de salgına karşı kitlesel aşılamada istenilen seviyeye ulaşılamamasının nedenlerine ilişkin önemli ipuçları veren araştırmaya göre, toplumda en çok kadınlar aşı konusunda tereddüt yaşıyor.
Prof. Dr. Bozkurt, 9-16 Nisan 2021 arasında çevrimiçi olarak 4 bin 510 kişiyle "Aşı karşıtları, taraftarları ve müteredditleri: Aşıya yönelik tutumlar ve etki eden faktörler" başlıklı anket çalışması yaptı. Yapılan çalışmada 4 bin 79 anket değerlendirmeye alınırken, anketi cevaplayanların yüzde 42'sini kadınlar, yüzde 52'sini de erkekler oluşturdu.
Ankete katılanların yüzde 10,7'si "aşı oldum", yüzde 14,8'i "bulduğum ilk aşıyı olacağım", yüzde 19,3'ü "aşıya ilişkin tereddütlerim var, beklemekten yanayım", yüzde 9,8'i "aşı olmayı düşünmüyorum", yüzde 41,3'ü "aşı olmak için sıramı bekliyorum", yüzde 4,1'i ise "diğer" yanıtını verdi. "Sürü bağışıklığını" savunanların oranı da yüzde 20 olarak kayıtlara geçti.
Çalışmada mevcut aşılara güven düzeyi yüzde 38, aşı üreten firmalara güven ise yüzde 28 olarak belirlendi. Bilime güvendiğini belirten katılımcıların oranı yüzde 75'te kalırken, yüzde 11'i bilime güvenmediğini, yüzde 33'ü ise "alternatif tıbba" güvendiğini ifade etti. Çalışmanın çıktılarına göre, gençler arasında aşı tereddütü ve aşı karşıtlığı daha fazla. Buna rağmen eğitim düzeyinin artması, aşı tereddütü ve aşı karşıtlığını azaltıyor.
Çalışmaya göre, Kovid-19'a yakalananların virüsü atlatma şekli de aşıya yönelik tutumda etkili. En çok aşı taraftarları hastalığı çok ağır atlatanlar arasından çıkarken, aşı karşıtlığı ise "Çok hafif atlattım" diyenler arasında en yüksek seviyede. En çok aşı tereddüdü ise "Ne hafif ne ağır atlattım" diyen grupça ifade ediliyor.
Milliyet'in haberine göre AK Parti, MHP, CHP ve HDP'li hekim milletvekilleri, aşılama oranlarının yükselmesine yönelik önerilerini açıkladı. AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Kovid-19'dan korunmak için bir kişinin dahi aşısız kalmaması gerektiğine dikkati çekerek, "Yaş aşağı doğru indikçe, 'ben aşı olmasam da bu hastalığı yenebilirim' diye bir düşünce oluyor. Aşılamayı öncelikle kendisi, sonra toplum sağlığı için mutlaka yaptırmak gerekiyor" dedi.
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan ise halk sağlığını etkileyen bir bulaşıcı hastalık söz konusu olduğunda aşı olmak gerektiğini, bunun bireysel tercihlere bırakılamayacağını söyledi. Aycan, şu görüşleri dile getirdi: "Aşı yaptırmak zorunlu bir şeydir; bulaşıcı hastalık varsa, hükümet bununla ilgili aşı çalışması başlatmışsa 'aşı yaptırmıyorum' deme hakkı yok. Ben halk sağlıkçıyım. Halk sağlığının genel prensibi böyledir. Kanunlarımız da böyle. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 'bir bulaşıcı hastalık varsa, idarenin aldığı karara herkesin uyması zorunludur' der. Bakanlık ikna ile aşı yapmak yolunu tercih etti, hükümet gönüllülüğü esnek bıraktı. Bu da böyle bir sonuç doğurdu. Aşıya karşı reaksiyon gösteren insanlar var, her zaman vardı. Kovid-19 da aşı reddi olayına dönüşüyor. Buna müsaade etmemek lazım.Sağlık Bakanlığı'nın daha katı bir tavır sergilemesi gerektiğini düşünüyorum. Ben zorla yapılması gerektiğini düşünüyorum. Onun yaptırmaması, hepimizi etkiliyor, hastalığı topluma bulaştırıyor. Bu yüzden Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Maske takılmıyor diye ceza yazılıyor. Toplum sağlığını tehdit ediyor diye. Aşı yaptırmayana da ceza uygulanabilir. Mevcut kanun bunu zaten sağlıyor."