Mine Mahruki, "Nasuh, Türkiye Cumhuriyeti için birçok fedakarlık yapmış bir insan, birçok cana dokunmuş bir insan. Öncülük yapmış bir insan. Bu ülke için de bunları ifade etme özgürlüğüne sahiptir. Ayrıca Milli Güvenlik Akademisi onur derecesiyle bitirmiştir eşim. O yüzden de bütün düşüncelerini özgür bir şekilde, en doğru bildiği bir şekilde ifade etmiştir. Kararı doğru bulmuyoruz. Gereğinin de yapılacağını düşünüyorum. Ama maalesef beklenenin çok ötesinde bir karar oldu bu. Türk halkı için, herkes için düşüncelerini özgürce, korkusuzca ifade etmek isteyen herkes için bence bu çok üzücü durum" dedi.
YSK Başkanı Ahmet Yener'in elektronik oylama konusundaki açıklamalarını sosyal medya paylaşımıyla eleştiren ve hakkında 'yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' ve 'yargı organlarını alenen aşağılama' suçlarından soruşturma başlatılan ünlü dağcı, yazar, AKUT kurucularından Nasuh Mahruki, bu sabah gittiği İstanbul Adliyesi'nde tutuklandı. Savcılığa ifade veren Mahruki hakkında nöbetçi hakimlikçe tutuklama kararı verildi. Tutuklama kararının ardından eşi Mine Mahruki ve avukatları adliye önünde ANKA'ya açıklama yaptı.
Nasuh Mahruki'nin avukatı Şehmuz Tekik şunları söyledi:
"Nasuh Bey az önce 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Tutuklanma gerekçesi Türk Ceza Kanunu 127. A maddesi gereği halk arasında korku, panik ve endişe yaratacak şekilde kamu düzenini ve iç ve dış huzuru bozacak şekilde yalan haber paylaşmak... Tutuklanmasına gerekçe olarak iki tane tweeti var. Elektronik oylamaların sakıncası, güvenilirliğinin olmadığı, denetlenebilir olmadığı. Dolayısıyla da elektrik oylamayla halkın gerçek iradesini sandığa yansımayacağından, elektronik oylamanın doğru bir seçim sistemi olmadığını vurgulamaya çalıştı. Fakat gerek savcılık gerek de Sulh Ceza Hakimliği, Nasuh Bey'in bu beyanlarının halkı yanıltmak, korku ve yaratacak şekilde kamu düzeni bozacak şekilde yorumladı. Tutukluğa itiraz edeceğiz. Sürecin takipçisi olacağız. Ağır bir karar oldu. Ölçülü bir karar olmadı. Alacağı cezanın üst sınırı göz önüne alındığı zaman zaten tutuklamaması gerekir."
Nasuh Mahruki'nin avukatı Fahri Emeksiz ise şu açıklamayı yaptı:
"Öncelikle Nasuh Bey'in Türk kamuoyunun tanıdığı bir kişi. AKUT Derneği'nin Genel Başkanı olarak Türk halkına yaptığı hizmetler Türk kamuoyuna halka karşılıksız yaptığı hizmetler herkesin malumu. Bahse konu olayda da attığı iki tane tweet var. Bu iki tweet de bahsettiği olay demokrasinin önemi. Demokrasinin ne kadar kutsal ve önemli bir şey olduğu, seçmen iradesinin sandığa yansımasının ne kadar önemli bir durum olduğu, açıkça onu vurgulayan iki tane tweetinden dolayı bugün bir tutuklama tedbirine maruz kaldı. Bu tedbir bizce de çok ağır bir tedbir. Sevk maddeleri bir yıldan üç yıla yargılamayı öngören maddeler, en azından gördüğümüz ve soruşturma evrakı hakkında incelediğimiz kadarıyla ki Nasuh Bey'in ayrıca gazeteci hüviyeti de var. Gazeteci kimliği de var. Gazeteci halka haber sunmak, halka bilgi vermek, halkın ve kamuoyunun ilgi duyduğu olaylarda halkı aydınlatma yükümlülüğü olan da bir kişi. Bu da dikkate alındığında Nasuh Bey'in bu tweetlerinin suçtan ziyade net bir ifade hürriyeti ve halkı aydınlatmaya yönelik beyanlar olduğu, bir paylaşımlar olduğu açık. Biz de tutuklama tedbirinin aşırı ağır bir tedbir olduğunu düşünüyoruz. Meslektaşımız sürecin takipçisi olacak. Bizler de kendisi adına yardımcı olacağız. Türk kamuoyu adına üzücü bir durum. Hukuk adına üzücü bir durum. İnşallah bir an önce bundan geri dönülür ve hak ettiği hürriyetine bir an önce kavuşur."
Nasuh Mahruki’nin eşi Mine Mahruki de ANKA’ya kararla ilgili değerlendirmelerde bulundu. "Bildiğiniz gibi Nasuh Mahruki Türk halkına mal olmuş bir isim. Nasuh her zaman düşüncelerini, doğru bildiği her şeyi özgürce ifade eden bir kişidir. Korkusuzca, özgürce ifade eder ve burada da asla hiç kimseyi, ne bir yargıyı aşağılayıcı, ne başka hiçbir türlü bir ifadesi yoktur" diyen Mine Mahruki de şöyle konuştu:
"Burada bilinen bir bilgiyi, iki çocuk babası olan bir kişi, Türkiye Cumhuriyeti'ni seven bir kişi olarak paylaştı. Nasuh, Türkiye Cumhuriyeti için birçok fedakarlık yapmış bir insan, birçok cana dokunmuş bir insan. Öncülük yapmış bir insan. Bu ülke için de avukatımızın dediği gibi gazeteci kimliğiyle de bunları ifade etme özgürlüğüne sahiptir. Ayrıca Milli Güvenlik Akademisi onur derecesiyle bitirmiştir eşim. O yüzden de bütün düşüncelerini özgür bir şekilde, en doğru bildiği bir şekilde ifade etmiştir. Burada kararı doğru bulmuyoruz. Gereğinin de yapılacağını düşünüyorum. Ama maalesef beklenenin çok ötesinde bir karar oldu bu. Türk halkı için, herkes için düşüncelerini özgürce, korkusuzca ifade etmek isteyen herkes için bence bu çok üzücü durum. Yani vicdanlar herhalde birazcık sızlıyordur diye düşünüyorum şu noktada. Maalesef üzgünüz. Ama elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bu bizim ülkemiz, bu bizim güzel ülkemiz."
Mine Mahruki, eşinin paylaşımıyla ilgili de "Bir tanesi evet bilgisayarlar, bilgisayar mühendisleri odasının bir paylaşımı. Bu iki paylaşımı da hiçbir şekilde kendi kendine ortaya attığı herhangi bir iddia yok. Burada paylaşılmış olan düşünceleri zaten, kendisi de yorumuyla birlikte ekliyor. Onun tek derdi Türkiye Cumhuriyeti'nde dürüstçe, vicdanlara sığan bir şekilde bir seçim sisteminin yapılması. Hakkın yerini bulması. Yani burada hiçbir şekilde kimseyi ne aşağılama, ne yanlış bilgi verme, ne de olmayan bir bilgiyi ortaya atma gibi bir durum söz konusu asla değildir." ifadelerini kullandı.