Türkiye, 31 Mart tarihinde gerçekleşen yerel seçimlerde tarihi bir sürece tanıklık etti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 47 yıl aradan sonra seçimi birinci parti olarak tamamlayarak önemli bir başarı elde etti. Seçimde büyük bir hezimete uğrayan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ise çok sayıda seçmen kaybı yaşayarak ikinci parti konumuna geriledi.
Seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın neden kaybettiğini analiz etti. Özel, şu ifadelerle durumu değerlendirdi: "Türkiye siyasi tarihinde devletle milletin yarıştığı her durumda milletin kazandığını görmekteyiz. 1983’te Kenan Evren devletle milleti yarışa soktu. Devletin istediği aday değil, milletin istediği Turgut Özal kazandı. Tayyip Erdoğan da bu seçimde devletle, milleti yarışa soktu. Bir tarafta TRT, bir tarafta devletin bütün kurumları, devletin görülen görülmeyen tüm aygıtları vardı. Biz ise milletimizle beraberdik, beraber olmaya da devam edeceğiz."
Özgür Özel, CHP'nin seçim öncesi stratejisini ve hazırlıklarını da detaylı bir şekilde aktardı: "Seçimlere hazırlanırken, en çok önem verdiğimiz kavram, ölçme ve değerlendirme oldu. Doğru isimleri aday gösterebilmek için 350 bin tekil anket yaptık. Aday adaylarımızı, potansiyel adaylarımızı, diğer siyasi partilerin adaylarıyla ölçtük, değerlendirdik. O günlerde tartışmaların, eleştirilerin olması gayet normal ancak bugünden bakıldığında iyi bir aday belirleme süreci yaşadığımız anlaşılıyor. Ölçme ve değerlendirmeler sırasında daha önce kazanmamız mümkün olmayan birçok kent merkezinde adaylarımızın başa baş yarıştığını ve hatta önde olduğunu çok net gördük."
CHP Genel Başkanı, seçim sonuçlarının milletle devlet arasındaki dengeyi gösterdiğini ifade etti: "Türkiye siyasi tarihi boyunca devletle millet yarıştığında hep millet kazanır. 1983’te Kenan Evren devletle milleti yarışa soktu. Devletin istediği aday değil, milletin istediği Turgut Özal kazandı. Tayyip Erdoğan da bu seçimde devletle, milleti yarışa soktu. Bir tarafta TRT, bir tarafta devletin bütün kurumları, devletin görülen görülmeyen tüm aygıtları vardı. Biz ise milletimizle beraberdik, beraber olmaya da devam edeceğiz."
Seçim sonrası yapılacak çalışmalara da değinen Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı: "Belediyelerimizin beğenilen projelerini bütün belediyelerimize önereceğiz, hazır projeleri teslim edeceğiz. Proje havuzlarını birbirlerinin kullanımına açacağız. Belediyelerimizi de denetleyeceğiz. Biz devlet denetimi kadar sıkı ama vicdanlı bir denetim yapacağız. Hatası olanı da affetmeyiz. Vatandaş verdiği oydan pişman olursa ben mahcup olurum, bir daha oy isteyemem."
Özel'in sözlerine göre, CHP'nin önümüzdeki süreçteki hedefi açık: "Belediyeleri kazandık ve hata yapmayacağız. Sosyal belediyeciliği, CHP’nin nasıl yönettiğini göstereceğiz. Hatası olanı affetmeyiz. Kibirlenmeyeceğiz. Ben de kendi hırs ve ihtiraslarım için partinin ve ülkenin geleceğine yönelik hiçbir kararda zorlayıcı, baskılayan ve kendine dönük, kararlarını dayatan olmayacağım. Anketlerle yapacağız, üyemize sorarak yapacağız, halka sorarak yapacağız."
Özgür Özel'in ifadelerine göre, CHP, halkla birlikte yürütülen bir politikayı benimseyerek başarı elde etti: "Yerel seçimde sandığa giden seçmenin yüzde 80’inin muhalif partilere, yüzde 56’sının da CHP’ye oy verdiğini kaydeden Özgür Özel, 'Seçimi takım oyunu ile kazandık' dedi. Özel’in değerlendirmesi şöyle: Rehavet yok, zafer sarhoşluğu yok. Yerel seçimler sonrası hızlı şekilde çalışmaya başlayacağız. Seçimden 1’inci parti olarak çıkmamızın ilk haftası değil, bir sonraki seçim hazırlığının ilk haftası olarak görüyoruz. Bu seçimleri takım oyunu ile kazandık. İlerleyen süreçte Genel Merkez ile belediye başkanları arasında sorun varmış gibi göstermeye çalışacaklar. Ancak biz takım oyunu oynamaya, birlikte kazanmaya, birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Partimizin Cumhuriyet’in ilk yüzyılında gerçekleştirdiği başarıları, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında yeniden başarmaya hazırız."
