SİYASET

Özgür Özel'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'atanamayan öğretmen' tepkisi:

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘atanamayan öğretmenler’ konusunda eleştirdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘atanamayan öğretmenler’ konusunda eleştirerek "Atanması için söz verdin, sen atamadın. Bu öğrenciler tarihin en büyük kapkaç olayıyla karşı karşıyalar. 1 milyonun üzerindeki öğretmenin diplomaları çalınmaya çalışıyor" dedi. 66 gün sonra açıklanan mülakat puanlarında hemşehricilik yapıldığını ve bazı şehirlerde adaylara ek puan verildiğini belirten Özel, “İnanılmaz bir rezaletle karşı karşıyayız. Takip ediyoruz” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Atanamayan öğretmenlerin sorunlarına değinen Özel, mülakat sisteminde yaşanan sıkıntıları eleştirdi. Özel, şunları söyledi: 

"2002’de 68 bin öğretmen ataması yapılmamıştı. Tayyip Bey geldi, rahmetli Ecevit’e ‘Vicdansız, niye okuttun bu öğrencileri, yazık değil mi, ben iktidar olduğumda ilk yıl içinde hepsini atayacağım’ dedi. Ecevit, üç yıllık hükümetti. Belki onun 8-10 bininden Ecevit mesuldü. Geri kalanı önden birikmişti. 68 binini de atasa atardı. O günden sonra da bütün tedbirleri alsa bir tane sorun olmazdı. 68 bin kişinin hesabı sorulan rahmetli Ecevit’e o hesabı soran bugün 1 milyon 42 bin atanmayan öğretmenle memleketi karşı karşıya bıraktı. ‘Atanamayan’ demiyorum. O öğretmene kusur atfediyor. ‘Sen atanamamışsın’ gibi. Sanki kusuru var. Kendisine bir masumiyet atfediyor. ‘Atamayadık, atayacaktık da elimiz ermedi.’ Sen atamadın. Atanması için söz verdin, sen atamadın. Bu öğrenciler tarihin en büyük kapkaç olayıyla karşı karşıyalar. 1 milyonun üzerindeki öğretmenin diplomaları çalınmaya çalışıyor.

"Diplomaları kaptılar, kaçıyorlar"

2023 seçimlerinden önce Erdoğan ‘Biz mülakatı kaldırdık’ dedi. Çünkü CHP bunu öneriyordu, öğretmenler bunu bekliyordu. Hemen arkasından devrin Milli Eğitim Bakanı, ‘Mülakat tarihe karıştı’ dedi. Seçimi kazandılar, yeni bir bakan getirdiler. Bu bakan, ‘Mülakat yapacağız ama mülakat gibi mülakat yapacağız’ diyor. Milli Eğitim Akademisi diye bir şey kurdular. Okulu bitirdin. Öğretmen oldun. Diploman var. Bir işe yaramaz. Ben bu akademiye emekli olan öğretmen kadar öğretmen alacağım. O akademide iki yıl bakacağım. Hal, hareket ve davranışına göre karar vereceğim. Kimini atayacağım, kimini atamayacağım’ diyorlar. Okullar bittikten sonra, dört yıllık okulun üstüne iki yıl akademi geldi. Öğrenciler bunu bilmiyordu. Her yıl öyle atasa, daha yeni bir tane öğretmen mezun etmese 60 yılda öğretmenleri bitiremiyor. Diplomaları kaptılar, kaçıyorlar.

"İnanılmaz bir rezaletle karşı karşıyayız"

Bu sene, bu akademi yok. ‘Mülakat gibi mülakat yapacağım’ diye, Tayyip Erdoğan’ın sözünü çiğneyerek, öğrencileri kandırdığını itiraf ederek mülakat yaptılar. Sınav oldu, mahkemeye başvuruldu. Mahkeme karar verecek diye bekleyip 66 gün puan açıklamadılar. Bir gün tamamen devlet ciddiyetinden uzak, 1 saat 15 dakika sistem açıldı. Sonra hızla kapandı. Çoğu göremedi. 66 gün sonra sadece puan açıkladılar, sıralama yok. Zavallı öğretmenlerimiz, Telegram, Whatsapp grupları kurup puanlarını oraya yazıp sıralamalarına karar vermeye çalışıyorlar. Çünkü 14 Kasım atama tercihinin son günü. Karanlık bir odada gözü görmeden tercih yapmaya zorlanan öğretmenler. Farklı farklı şehirlerde oldu ya bir şehirde hemşehricilik yapmışlar. Her girene 5 puan fazla vermiş. Bir başka şehirde her girene 4 puan fazla. Öğretmenin atanıp atanmaması ile ilgili virgülden sonra, mesela 85,7962 giriyor, 85,7963 giremiyor. Virgülden sonra dördüncü basamak etkili oluyor, burada 79 olan notu 84 yapmışlar. Subjektif, ‘Bizim buranın çocukları mağdur oldu’, verelim beş puan. Alamayanın hakkı yendi. İnanılmaz bir rezaletle karşı karşıyayız. Takip ediyoruz. Ama bu sorunun bu anlayışla çözülmeyeceğini, bu kandırmacanın ömürleri boyunca hem öğretmenler hem aileleri tarafından unutulmayacağını da hatırlatmak istiyorum. 24 Kasım Öğretmenler Günü haftasında CHP iktidarında nasıl bir milli eğitim politikasını uzun konuşacağız."