TRT HABER’den Sertaç Aksan’ın haberine göre, teröristlerin mağaralara saklandığı, hareket edemediği, girilemez denilen yerlerde dahi Türk askeri ile karşılaştığı bir dönemde örgüt bilinen ancak kendi için nispeten yeni bir yöntem deniyor. Son yıllarda dünyanın dört bir yanında karşımıza çıkan kamikaze dron saldırıları…

Örgüt mensuplarının böyle bir yapıyı inşa edecek imkan ve kabiliyeti olmadığı malum. Haliyle başka ülkelerden destek aldıkları sır değil. Yazılım ve uluslararası tedarik bu noktada öne çıkan iki başlık. Her iki konu için de imkanlarını terör örgütünün kullanımına açan ‘müttefiklerimiz’ olduğu unutulmamalı.

Halihazırda Ukrayna’da devam eden savaş için de bir parantez açmak gerek. Kiev’e verilen gelişmiş silah sistemlerinin ya da dronların başka bir yerde karşımıza çıkma ihtimali pek de düşük değil. Bu şekilde verilen silahların denetim azaldığında ya da merkezi otorite kaybolduğunda nasıl sonuçlara sebep olduğunu Irak, Afganistan, Suriye ve benzer pek çok örnekte gördük.

Ayrıca, son yıllarda terör örgütünün Irak ve Suriye’deki yapılanmasına çok sayıda yabancı teröristin eklendiğini de anımsatalım. Haliyle bu isimlerin söz konusu sistemleri kullanma ya da daha hızlı öğrenme konusunda bir avantajları var.

Türk mühendisler üretti: Japonya'ya 'yapay zeka' sattılar Türk mühendisler üretti: Japonya'ya 'yapay zeka' sattılar

Hem donanım hem yazılım hem de insan gücü açısından kendince ilerlemeye çalışan örgütün kamikaze dron başta olmak üzere basit-ucuz insansız hava araçlarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef almaya çalışması bu nedenlerle sürpriz olmaz.

ASELSAN İMZALİ KORKUT

Milli Savunma Bakanlığı, Irak’taki operasyon bölgelerinden mümkün olduğunca çok fotoğraf ve video paylaşıyor. Son günlerdeki en dikkat çekici noktalardan biri de ASELSAN imzalı KORKUT alçak irtifa hava savunma sisteminin bu paylaşımlarda sıkça yer alması.

Bölgede icra edilen bir operasyonda ya da harekat alanına komuta kademesi tarafından yapılan ziyaretlerde de KORKUT başta olmak üzere benzer hedeflere karşı koyabilecek milli sistemleri mutlaka görüyoruz.

KORKUT, Türk mühendislerce geliştirilen yerli ve milli bir hava savunma sistemi. İnsansız hava araçları, helikopterler, dronlar, hava-kara füzeleri ve seyir füzelerine karşı etkili. Yaklaşık 4 kilometrelik bir menzili var.

Gerçekten de sahadaki unsurların elini oldukça rahatlatan bir sistem. Dakikada yaklaşık bin 100 adet atom mühimmatı atabiliyor.

Kısaca nasıl çalıştığından da bahsedelim… Önce düşman unsuru belirleniyor, mesafesi ölçülüyor, sonra takibe alınıyor ve nihayetinde karşı atış için hazırlık yapılıyor. Paralanacak atom mühimmatlarının nerede ve nasıl patlayacağı sistem tarafından otomatik olarak hesaplanıyor. Ve KORKUT bunu her bir atışta tekrar tekrar başarıyla yapabiliyor.

Türkiye’nin dron ve benzer tehditlere karşı elindeki tek imkan KORKUT değil elbette… Hem kamu tarafının hem özel şirketlerin yürüttüğü çok sayıda proje var. Ayrıca, kamu-özel sektör birlikteliğinde geliştirilen sistemlerden de kimileri envantere alındı kimilerinin geliştirme faaliyetleri devam ediyor.

Bu noktada jammer vasıtasıyla düşman unsuru etkisiz hale getiren çözümler akla ilk gelenler. Tabi bir diğer unsur da tehdit dronların GPS karıştırma yapılarak hedefine ulaşmasının engellenmesi.

Lazer ile düşman dronların düşürülmesi yönünde ortaya konan ürünler mevcut. Ayrıca parçacık mühimmat atarak düşmanı bertaraf eden platformlar var.

Tüm bunları alt alta eklediğimizde ALKA, İHTAR, KAPAN, İLTER, ŞAHİN ve KORKUT başta olmak üzere çok farklı sistemler Türkiye’nin sürü dronları ya da kamikaze dronları etkisiz hale getirebilme kabiliyetine güç katıyor.

Editör: Haber Merkezi