GÜNDEM

Sinan Ateş davası 4. gününde!

Türkiye’nin merakla beklediği Sinan Ateş suikasti davası 4. Gününde de devam etti. 12punto yazarı, gazeteci Müyesser Yıldız, 4. günde duruşma esnasında yaşananları anlattı.

Türkiye’nin merakla beklediği Sinan Ateş suikasti davası 4. Gününde de devam etti. 12punto yazarı, gazeteci Müyesser Yıldız, 4. günde duruşma esnasında yaşananları anlattı.

Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş, beyanları sırasında fenalaştı, Mahkeme Başkanı sağlık görevlilerini salona çağırdı.  Saniye Ateş dün de baygınlık geçirmişti.

"OĞLUM BANA 'İPİMİ ÇEKTİLER' DEDİ"

Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş verdiği ifadede şunları aktardı:

“Çok şükür demek isterdim. 18 aydır öldüm öldüm dirildim. 4 gündür 22 kez daha öldüm. ‘Ana benim kalemimi kırdılar, bana suikast düzenleyecekler’ dedi. Bir gün sırtında çelik yelekle geldi. “Benim ipimi çektiler ana’ dedi. 10 yıl İsmet Büyükataman’ın danışmanlığını yaptı. İsmet Büyükataman benim evime gelmiş gitmiş birisi…Ben ne kadar dayanırım bilmiyorum. Bu kadar mı zalim bu insanlar. Cezaevinde olanların çocukları babalarının yüzüne hasretmiş, benim torumlarım hiç göremeyecekler babalarını… Ölen çocuğun abisi (Mersin’de Çağrı Ünel’e yapılan saldırı) benim oğlumu tehdit etti, O da ‘Sorumlu ben değilim. Olcay Kılavuz’a, Semih Yalçın’a İzzet Ulvi yönter’e soracaksın’ dedi. Ana ben ne yapayım şimdi ne diyeyim bunlara. Dedim ki ‘Git Bahçeli’ye söyle’. Defalarca ona ulaşmaya çalıştı hiçbir şekilde ulaştırmadılar. Benim oğlumu öldürmek için Ülkü Ocakları başkanı yaptılar. Devlet Bahçeli’den habersiz bir çay içilmiyordu. Bu kadar basit mi insan öldürmek. Devletin üstünde devlet mi bunlar? Ben 18 ayda iki tane cenaze kaldırdım. Babası dayanamadığı için vefat ettim. Torunlarım kapıları, pencereleri kapatıyorlar bir şey olmasın diye. O zaman ben de kısasa kısas isterim. Madem ki bu kadar basit.”

“BEN  BUNLARIN İNANDIĞI ÜLKÜCÜLÜKTEN DEĞİLİM”

“Avukat bey diyor ki ‘ipi çekilmek.’ Defalarca benim oğlumu takip ettiler. Hala benim kapıma gelebiliyorlar. Bizi öldürmekle mi korkutuyorlar. 18 ay bekledim yavrumun katilleri ortaya çıksın diye. Ankara’nın göbeğinde kime gözdağı veriyorlar. Vicdanları kabul ediyorsa ben onların vicdanına bırakıyorum” dedi. O sıra Ayşe Ateş, “Olmayan bir vicdana hiçbir şeye bırakılmaz” dedi. Saniye Ateş şöyle devam etti: “Bir tanesi diyor ki para…Zerre kadar çocuğuma haram yedirmedim. Ben öyle bir evlat yetiştirdim. Zalimlere yem oldu çocuğum. Gelinimi tehdit ediyorlar, benim gelinim çelik yelekle dolaşıyor. Bu devletin üstünde devlet mi var ben nereye gideyim kime gideyim. Ben Türk’üm, Müslümanım, ülkücüyüm ama bunların inandığı ülkücülükten değilim ben. Benim yavrumun kimseye hiçbir zararı olmadı hakim bey? Ben onu öğretmen yapabilmek için dişimi tırnağıma taktım. Ben kenar bir mahallede yetiştirdim o çocuğu. Oğlumu öldürenlerden hesap istiyorum. Bunlar maşa. Oğlumu öldürenler çıkacak hesap verecek.”

'BU İŞİ TETİKLEYEN MERSİN OLAYIDIR'

Sanıkların ifadelerinin ardından konuşan Ayşe Ateş, şunları söyledi:

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ifade vermeye başladı:

“Bugüne kadar anlattığınız yalanları dinledik şimdi de mahkeme heyeti bir insan nasıl katledildi onu dinleyin. Günlerce sanıklar hadsiz savunmalar yaptı. Sinan’ı kimin vurduğunu kimin vurdurduğunu çok iyi bildikleri halde Sinan’ı koruyan insanı öldürdüğünü söylediler.  Eray Özyağcı Sinan’a ateş ediyor. Bilinci kapalı yere düşüyor. Ayaklarına sıksalar böyle olmaz. 3 gündür burada tiyatro oynuyorsunuz. Siz kimsiniz(sanıklar seslendi). Eray Özyağcı Doğukan Çep kiralık katillerdir.  Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım beni öldürtmek için katil arıyorlarmış kapı kapı geziyorlarmış dedi Sinan bana.  Benim eşim de Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptı Ülkü ocakları başkanının haberi olmadan tuvalete bile gitmezler.  Bu işi tetikleyen Mersin olayıdır. Tehditler daha da arttı.  Çağrı Ünel ile konuştu. Çağrı sen benim kardeşimsin merak etme dedi. Sonra öldürülen çocuğun sorumlusu Ahmet Yiğit Yıldırım ve dahli olan kişilerdir.  Sinan’a ikimiz de memuruz bırak bu işleri dedim “devletim beni korur” dedi.  Cumhurbaşkanı bana sen merak etme her şey açığa çıkacak dedi. Cumhurbaşkanımızın da üzerinde karanlık güçler var.  Sinan’a Ahmet Yiğit Yıldırım talimatlarıyla hakaretler devam etti. Sinan zamanında birilerini dövdürdü. Ben sana bunlar yakışmıyor dedim. Sinan bana “Ayşe ben MHP’den gelen talimatları yerine getirtiyorum eğer yapmazsam bana da ceza keserler” dedi. Sonra Sinan apar topar Ülkü ocakları başkanlığından alındı. Belki istenilenleri yerine getirmedi"