TBMM Genel Kurulu’nda, İsrail’in saldırıları, Orta Doğu'da yaşanan gelişmeler ve saldırıların Türkiye'ye yansımasıyla ilgili kapalı oturum yapılıyor. Oturumu yöneten Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, "Mesele ülkemiz açısından da fevkalade hassas bir noktadadır. Özellikle Lübnan'a yapmış olduğu saldırılar sonrasında zaten uluslararası hukuku yerle bir eden tavrının daha da azgınlaşacağının aşikar olduğu bir ortamda bizim TBMM olarak birlik ve beraberlik içerisinde ve milli güvenliğimizi her şeyin üstünde tutan bir anlayışla bölgedeki politikalara karşı emin adımlarla ilerlememiz gerekir" dedi.
TBMM Genel Kurulu TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, oturumun kapalı yapılmasına ilişkin önergeyi oylamaya sundu. Önergenin kabul edilmesinin ardından Kurtulmuş, Genel Kurul Salonu'nda bulunabilecek üyeler dışında salonun boşaltılmasını istedi. Daha sonra kapalı oturuma geçildi.
"İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliam soykırıma vardı"
Oturumu yöneten Numan Kurtulmuş yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
"Bir seneyi aşkın bir süredir İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği katliam soykırıma vardı. Son günlerde özellikle Lübnan'a karşı neredeyse bütün Dünya'ya naklen seyrettirdiği saldırıları dolayısıyla bölgede yayılma ve büyük bir güvenlik tehdidi haline gelen İsrail'in saldırganlığı konusunda bilgilendirilmesi için bugün bu özel oturumu gerçekleştireceğiz. İsrail'in işgal planları sadece geçen yıl başlamış değildir. İsrail'in Gazze'ye ya da Filistin topraklarına girmesi; işgal planlarının bir yıllık bir geçmişe sahip olduğunu söylemek fevkalade yanıltıcı olur. Esasında geçtiğimiz yıldan itibaren devam eden ve nerede duracağı henüz belli olmayan sürecin devam eden bir tarihsel sürecin üçüncü halkası olduğunu belirtmek isterim. Bu senayonun birinci perdesi 1917 yılında Osmanlı, Filistin topraklarından çekildiğinde orada ilan edilen İngiliz mandası ile birlikte uygulamaya konulmuştur. 1917'de başlayan bu süreç 1957'den itibaren devam eden çatışmalarla İsrail her gün, her ay adım adım ilerleyerek Filistin topraklarının büyük kısmının ilhak edilme projesini sürdürdü. Birinci perde son derece kanlı birtakım gelişmelere sahne oldu. Orta Doğu'da devam eden ikinci perde ise 2003 yılında ABD'nin Irak'ı işgali ile birlikte açılmıştı.
"Bölgedeki ülkelerin tamamı istikrarsızlaştırıldı, bölündü"
Bu süreçte de bölgedeki ülkelerin tamamı istikrarsızlaştırıldı, bölündü, siyaseten yönetilemez hale getirildi. Ve maalesef 20 yıl gibi kısa bir süre içerisinde 2023'ün Ekim ayına gelinmiş oldu. İsrail büyük bir askeri güçle ABD ve bazı ülkelerinin de kendisine vermiş olduğu destekle birlikte bölgeye bütün gücüyle abanmaya başladı. Ortaya çıkan insanlık suçları herhalde insanlık tarihi boyunca gerçekleştirilmiş en kanlı insanlık suçlarıdır. Bu suçlar karşısında TBMM, milli iradenin merkezi olarak ortaya koyduğu bu insanlık suçlarına karşı geliştirdiği tavrı her türlü övgünün üstünde gördüğümüzü bir kere daha ifade etmek isterim. 2023'le birlikte başlayan süreçte ise İsrail bölge ülkelerini bu kadar insiyatifsiz, parçalanmış ve bölünmüş bir halde bulmuşken bazı dostlarını da burada koşulsuz bir şekilde yanında destek verir bir halde bulmuşken son vuruşu yapmak istiyor. Netenyahu ve yönetimi bu açtıkları ateş çukuruna bütün bölge halklarını atmaya çalışıyorlar. Mesele ülkemiz açısından da fevkalade hassas bir noktadadır. Özellikle Lübnan'a yapmış olduğu saldırılar sonrasında zaten uluslararası hukuku yerle bir eden tavrının daha da azgınlaşacağının aşikar olduğu bir ortamda bizim TBMM olarak birlik ve beraberlik içerisinde ve milli güvenliğimizi her şeyin üstünde tutan bir anlayışla bölgedeki politikalara karşı emin adımlarla ilerlememiz gerekir. Böylesi katliamlara karşı hala birileri ölçülü bir cevaptan bahsediyorsa bunun tek anlamı; bu bölgede daha fazla ateşin devam etmesine yeşil ışık yakmakta olduklarını ilan ediyorlar demektir."
Dışişleri Bakanı Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler yarımşar saatlik bilgilendirme yapacak. Oturumdaki konuşmaların tutanakları on yıl boyunca gizli kalacak. (ANKA)