TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri devam eden Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi düzenlemesine ilişkin Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Sarıaltun, "Bir kere vatandaşın temsilcileri milletvekillerinin denetimi ortadan kaldırıldı bu yöntemle. Diğer taraftan ilgili meslek kuruluşlarının denetimi ortadan kaldırılıyor... Dolayısı ile vatandaşımızın hem kamudan aldığı doğal değerlerini hem de kentsel yaşamdaki mülkiyetlerini dahi ortadan kaldırabilecek uygulamaları merkezi idareye veriyorlar" dedi.
AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmeleri TBMM Genel Kurulu'nda devam ediyor. Teklife ilişkin ANKA Haber Ajansı'na konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Sarıaltun, bu düzenlemenin Meclis’te kabul edilmesi halinde hem yerel yönetimlerin hem de vatandaşın mağduriyet yaşayacağını belirtti. Sarıaltun, şunları kaydetti:
"Hem Meclis hem ilgili meslek kuruluşları baypas ediliyor"
"AKP iktidarının yeni bir ‘Torba Kanun’ uygulamasıyla karşı karşıyayız. Son dakika hızla çok sayıda değişikliğin olduğu torba kanunları yıllardır yaşıyoruz. Şimdi de ‘Köy Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik’ adı altında bir torba kanunu çıktı. Adı Köy Kanunu ama görüyoruz ki TMMOB’a bağlı meslek odalarını ilgilendiren konular. Imar alanındaki düzenlemelere ilişkin kararlar üretiyor ve bu bir torba yasa ile yapılıyor. Öncelikle yanlış olan bunun bir torba yasa ile yapılmış olması. Torba yasa ile ne sağlanmak isteniyor? Birincisi normalde geçmiş yıllarda ilgili meslek kuruluşlarının görüşleri alınır. Resmiyette bu yazılı da olabilir çeşitli toplantılarda da gerçekleşebilirdi. Fakat çok uzun yıllardır AKP hükümeti bu yöntemi kullanmıyor. Toplumu ilgilendiren yaşam alanlarına dokunan birçok yasal düzenlemeyi maalesef torba kanunlarla baypas ederek yapıyor. Toplumu, meslek kuruluşlarının denetimini ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda bu uygulama muhalefet milletvekillerinin de bu yasalardan bilgi sahibi olmasını, görüş üretmesini engelleyen bir düzenleme bu torba kanun uygulaması. Hem Meclis baypas ediliyor hem ilgili meslek kuruluşları... Aslında halkımız bu yasal düzenlemelerden bilgi sahibi olması engelleniyor. Normal şartlarda bu tarz düzenlemelerde ilgili meslek kuruluşları başta olmak üzere konuya bağlı olarak üniversitelerin, diğer kuruluşların da katıldığı toplantılar veya yazılı görüşleri alınır.
"Belli bir rantın daha değerli hale getirilmesini sağlayan uygulamaların da önünü açıyor"
Bu düzenlemeye temel gerekçe olarak Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile uygulanması doğru olmadığını çok uzun yıllar sonra 6-7 yıl sonra belirten bir karar üzerine yapılmış. Ama bunun dışında deprem bahanesiyle çıkartılan hızlı yapılaşmayı sağlayan düzenlemeler. Ve yerelin karar alma süreçlerini ortadan kaldırıp Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na yani merkezden karar almanın önünü açan düzenlemeleri de ilave ettiğini görüyoruz. Hatta çokça tartışmalar yaratan meslek odalarımızın TMMOB’un itirazları, yargı yoluna gitmesi üzerine iptaller yaşanan imar hakkı transferleri de maalesef bu yasa ile getiriliyor. Gerekçelendirilirken ‘mağduriyet’ belirtiliyor. Yapılaşmaya uygun olmayan yerlerin imar hakkının transferi deniliyor oysa imar yasasında ve ilgili mevzuatta bunların önünü açan yöntemler mevcutken imar hakkı transferleriyle, geçmişte de yaşandığı örnekler var, son derece şaibeli belli bir rantın daha değerli hale getirilmesini sağlayan uygulamaların da önünü açıyor.
"TMMOB’un, kamu yararına denetim yetkisini kaldırmayı amaçlayan bir düzenleme"
Buradaki düzenlemeler yerel yönetimlerin yetkilerini alıyor. İmar yetkilerini alıyor ve merkezi yönetimin istediği yerde istediği kentte istediği alanda doğrudan işlem yapmasının önünü açıyor. Önünü açarken de herhangi bir rapor denetim düzenlemeye gerek görmeksizin, yerelin görüşünün ilgili meslek kuruluşlarının görüşünün alınmasını engelliyor. Yine bunları yaparken bütün bu düzenlemeler ile birlikte TMMOB ve bağlı odalarının kamu yararı adına yürüttüğüAnayasa’nın 135’inci maddesiyle ve 6235 sayılı TMMOB Yasasıyla birlikte aldığı denge ve denetim görevini de ortadan kaldırmak amacıyla Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının örgütlenmesi altında bir yapıya dönüşmesini sağlayacak, Meslek Hizmetler Genel Müdürlüğüne mevzuat düzenleme yetkisi veriyor. Oysa biz anayasa ve kendi yasamızla üyelerimizle ilgili, mesleki faaliyetlerimizle ilgili mevzuatımızı düzenleme yetkisine haiz bir kuruluşuz. Dolayısı ile bütün bunlar hem keyfi uygulamaların önünü imar yönünden açarken denetim yetkisini de kaldırmak amaçlı vesayet altına sokan, TMMOB’u baskı altına sokan, TMMOB’un özgürce, kamu yararına denetim yetkisini kaldırmayı amaçlayan bir düzenleme.
''Kentsel yaşamdaki mülkiyetlerini dahi ortadan kaldırabilecek uygulamaları merkezi idareye veriyorlar''
Vatandaş açısından başta kentsel yaşam olmak üzere tüm yaşamını ilgilendiren bir düzenlemeler bunlar. Bir kere vatandaşın temsilcileri milletvekillerinin denetimi ortadan kaldırıldı bu yöntemle. Diğer taraftan da ilgili meslek kuruluşlarının denetimi ortadan kaldırılıyor... Dolayısı ile vatandaşımızın hem kamudan aldığı doğal değerlerini hem de kentsel yaşamdaki mülkiyetlerini dahi ortadan kaldırabilecek uygulamaları merkezi idareye veriyorlar. Bu yapılırken de meslek odalarının kamu yararına ve vatandaşın çıkarlarını da gözeten denetim görevini ortadan kaldırıyor. Muhtemelen de bu düzenleme Anayasa Mahkemesi'ne götürülecektir." (ANKA)