Trabzon’un Araklı ilçesi Karadere Vadisi Erikli Yaylası’nda altın madeni arama çalışmaları için ÇED süreci tamamlanmadan iş makinelerini yaylaya çıkaran Sayer Enerji'ye, yöre halkı tepki gösterdi. Gece yarısı iş makinelerini engellemek isterken gözaltına alınan 15 kişi arasında yer alan Araklı Karadere Vadisi ve Yayları Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Derneği Başkanı Şener Şengül, "Onlarca jandarma, yaylaya çıkmamızı engellendi. Burada yer yer tartışmalar yaşandı ardından beni ve yaklaşık 15 arkadaşımızı gözaltına aldılar. İş makinelerinin yaylaya çıkması sağlandıktan sonra bizi serbest bıraktılar" dedi.
Trabzon’un Araklı ilçesi Karadere Vadisi Erikli Yaylası’nda daha önce sondaj çalışması yapılan bölgede Sayer Enerji tarafından altın madeni arama çalışmaları için ÇED süreci başlatılmıştı. Şirketin ÇED süreci tamamlanmadan Erikli Yaylası’na gece saatlerinde iş makinelerini çıkarmasına halk, tepki gösterdi.
Yöre halkının şirkete tepki göstermesinin ardından Araklı Karadere Vadisi ve Yayları Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Derneği Başkanı Şener Şengül ile 15 yurttaş gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, iş makinelerinin yaylaya çıkarılmasının ardından serbest bırakıldı. İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın ve CHP Araklı Belediye Başkan Adayı Osman Dilber, olay yerine giderek yurttaşlara destek verdi.
“Halk şirketin yasa dışı eylemine karşı yasal bir duruş sergilemiştir”
Araklı Karadere Vadisi ve Yayları Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Derneği Avukatı Selçuk Özderya şunları söyledi:
"Yöre insanının bu gece yarısı ÇED raporu olmadan yasal olmayan bir şekilde sondaj çalışmasına gidilmesine karşı duruşu tamamen yasal bir duruştur. Şu anda bazı arkadaşlarımız kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alınma işlemi yapılmadı ancak şu anda tutuyorlar. Kesinlikle burada olan insanlarımızın yasal tepki gösterme dışında asla yasa dışı bir eylemleri olmamıştır gözaltına tutulmaları hukuken doğru değildir. Yetkililere çağrımız derhal bırakılmalarıdır. Burada bu akşam yasa dışı bir şey varsa maden şirketinin maden kanununa aykırı bir şekilde ÇED raporu almadan sondaj çalışması yapmak istemesidir tek yasa dışı işlem budur. Ancak, bizim mücadelemiz hukuk nezdindedir. Hukuki olarak Türk yargısı bu hukuksuz eylemin durması için en yakın zamanda hukuki işlemleri yapacağız.
Zaten bu yapılan yasal bir eylem olsaydı böyle gece yarısı operasyon yapılmazdı bunun yasa dışı olduğu nihayetinde anlaşılacak ortaya çıkacak ve bu işte dahil olan yasa dışı faaliyet yapan herkes mutlaka kanun önünde yargı önünde hesap verecek bizim buna inancımız tamdır. Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz. Bizim buradaki insanlarımızın yöre halkının tek mücadelesi yasa dışı bir faaliyetle bu toprakların zehirlenmemesidir. Başka bir niyeti yoktur bu topraklar bize atalarımızın emanetidir biz de gelecek nesillerimize bu emaneti bırakmak için hukuk çerçevesinde mücadelemizi yapacağız."
“Hukuksuz bir şekilde buraya kolluk kuvvetleriyle pazar akşamı giriş yaptılar”
CHP Araklı Belediye Başkan Adayı Osman Dilber, Araklı halkına destek vermek amacıyla gittiği Erikli Yaylası’nda yaşananlarla ilgili şunları söyledi:
"Bu akşam Erikli Yaylasındayız bildiğiniz üzere maden sahasındayız altın madeni arama faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için ÇED raporunun olmamasına rağmen hukuksuz bir şekilde buraya kolluk kuvvetleriyle pazar akşamı giriş yaptılar ve bu süreci inşa etmeden önce arkadaşlarımızın çoğunu telefonla arayarak ifadeye çağıran kolluk kuvvetleri buradaki insanların haklı mücadelesini yok etmek, o mücadelenin içerisinde olmamasına neden sağlamak için böyle bir çalışma yaptılar. Gecenin ilerleyen saatlerinde maden sahasına kolluk kuvvetleri ile birlikte giriş yaptılar. Bildiğiniz üzere siyanürle altın arama faaliyetleri ülkemizde ve dünyada aslında çok geri kalmış bir metotla yapılan bir maden arama süreci."
“Onlarca Jandarma korumasıyla şirket, gece baskını düzenleyerek iş makinelerini yaylaya çıkardı”
Jandarma tarafından gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Araklı Karadere Vadisi ve Yayları Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Derneği Başkanı Şener Şengül ise yaşananları şöyle anlattı:
“Geçtiğimiz yıllarda Erikli Yaylası’nda keşif için sondaj çalışması yapılmış ve yaylamız delik deşik edilerek terk edilmişti. Biz Araklı halkı ve yaşam savunucusu arkadaşlarımızla beraber kadın çocuk yaşlı onlarca insan toplanarak bir ay önce Erikli Yaylası’nda delik deşik edilen alanlarda yüzlerce fidan diktik protesto eylemi gerçekleştirdik. Bilindiği gibi Erikli Yaylası maden arama ruhsat ihalesi yapılmış ancak ÇED süreci tamamlanmamıştı. Biz bu sürecin tamamlanmaması durumunda Erikli Yaylası(na maden arama çalışmalarına asla müsaade etmeyeceğimizi o günkü eylemimizde söylemiştik. Havaların soğuması ve yaylalardan insanların şehre geri dönmesini fırsat bilen Sayer Enerji, ÇED süreci tamamlanmadan hukuksuz bir şekilde dün gece bir baskınla onlarca Jandarma korumasıyla iş makinelerini Erikli Yaylası’na götürmek istedi. Biz bu durumu öğrenince Pazarcık mevkisinde toplanarak Erikli Yaylası’na iş makinelerinin çıkmasını engellemeye çalıştık. Onlarca jandarmanın Erikli Yaylası yol ağzında Pazarcık mevkisinde yaylaya çıkmamızı engellendi. Burada yer yer tartışmalar yaşandı ardından beni ve yaklaşık 15 arkadaşımızı gözaltına aldılar. İş makineleri yaylaya çıkması sağlandıktan sonra bizi serbest bıraktılar.
“ÇED süreci tamamlanmadan emrivaki düzmece evraklarla gece operasyon yaptılar”
Şu an gece saat 01:00 araçlarımızda bekleyişimiz sürüyor. Şirketin yaptıkları işin hiçbir hukuki yönü yok ve ÇED raporu olmadan ani bir baskınla gece yarısı askerleri karşımıza yığarak zorla makineleri sahaya soktular. Mera Komisyonu ve Çevre İl Müdürlüğü’nden alınan emrivaki izinlerle eksik belgelerle operasyon yaptılar. Kanun tanımıyorlar, hukuk tanımıyorlar, zorla topraklarımızı yaşam alanlarımızı elimizden alıyorlar. Buna müsaade etmeyeceğiz. Her koşulda hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz. Buradan devletimizin değerli yöneticilerine sesleniyorum. Yaşam alanlarımız hukuksuz bir şekilde delik deşik eden bu şirketlerin hukuksuzluğuna 'dur' deyin. Bizim çocuklarımız olan Jandarma görevlilerini bu hukuksuzluğa alet etmeyin bizleri çocuklarımızla karşı karşıya getirmeyin. Biz toprağımızı suyumuzu ve yaşam alanlarımızı korumaya gelecek nesillere bırakmaya çalışıyoruz o hukuk tanımayan şirketler ise gözleri paradan başka bir şey görmüyor yaşam alanlarımız yok ediyor onlara artık 'dur' deyin.” (ANKA)
