Trabzonspor Divan Kurulu Başkanı Mahmut Ören, yaptığı yazılı açıklama ile Spor Bakanlığı ve Türkiye Futbol Federasyonu'na çağrıda bulundu.
Mahmut Ören, "Sadece günü kurtarmaya yönelik hamlelerle değil altyapıya verilen önemle, yerli antrenörlerin gelişimiyle, modern tesisleşme ve bilinçli yönetim anlayışıyla yeniden ayağa kalkılabilir. Unutulmamalıdır ki gerçek başarı, günü kurtarmakla değil sağlam temellerle inşa edilen bir gelecek ile mümkündür!" dedi.
Trabzonspor Divan Kurulu Başkanı Mahmut Ören'in açıklamalarının tamamı şöyle:
"Dün akşam oynanan Fenerbahçe ve Rangers FC karşılaşması sonucunda maalesef ki Türk futbolu bir kez daha Avrupa sahnesinde hayal kırıklığı yaşadı. Ülkemizin son temsilcisi Fenerbahçe’nin aldığı başarısız sonuçla Avrupa Ligi’ne veda etmenin eşiğine gelmesi, uluslararası arenada rekabetçi olmaktan ne kadar uzaklaştığımızı bir kez daha gözler önüne sermiştir. Her sezon milyonlarca euro harcanarak kurulan kadroların ve yabancı teknik adamların sergilediği başarısız sonuçlar, aynı kısır döngünün içinde olduğumuzu bir kez daha kanıtlamaktadır.
Bu kısır döngüden kurtulmanın tek çıkış yolu; Türk futbolunun vakit kaybetmeden özüne dönmesidir. Yurtdışından hesapsızca yapılan transferlere ödenen paralar, genç yeteneklerimizin eğitimine ve yetiştirilmesine aktarılmalıdır.
UEFA Gençlik Ligi’nde mücadele veren Trabzonspor’umuzun U19 takımının Atalanta karşısında gösterdiği üstün performansla tarih yazması, gençlerimizin futbola ne kadar yatkın olduğunun göstergesidir. Önemli bir başarıya imza atan gençlerimiz bu turnuvada çeyrek finale yükselen ilk Türk takımı olmuştur. Türk futbolunun örnek alması gereken gençlerin bu başarısı; ülkemizin futboldaki geleceğinin altyapılarda olduğunun göstergesidir.
Öte yandan Atalanta karşılaşmasının hakemi gibi adil, cesur ve yetenekli hakemlere de ihtiyacımızın olduğu net olarak görülmektedir. Avrupa’da standardı yüksek hakemler yetiştirilirken biz hâlâ yabancı hakem tartışmalarıyla vakit kaybediyoruz. Oysa kendi hakemlerimize sahip çıkmalı, onları modern eğitimlerle geliştirmeli ve adil kararlar verebilecek seviyeye getirmeliyiz.
Bu tabloyu değiştirmek için en kısa zamanda geniş çaplı bir değerlendirme yapılmalı, başta Spor Bakanlığımız ve Türkiye Futbol Federasyonu temsilcileri olmak üzere ortak akıl çerçevesinde futbolun tüm bileşenleri ile sorunları masaya yatırmalı ve futbolumuzu içinde bulunduğu bu sorunlardan nasıl çıkaracağımızı tartışmalıyız. Sadece günü kurtarmaya yönelik hamlelerle değil altyapıya verilen önemle, yerli antrenörlerin gelişimiyle, modern tesisleşme ve bilinçli yönetim anlayışıyla yeniden ayağa kalkılabilir. Unutulmamalıdır ki gerçek başarı, günü kurtarmakla değil sağlam temellerle inşa edilen bir gelecek ile mümkündür!"