Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlendi. TDT’nin Avrasya coğrafyası ve ötesinde istikrar ve refah iklimini güçlendiren örnek bir platform haline geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 175 milyona ulaşan genç ve dinamik nüfusun, 1.2 trilyon doları aşan ticaret hacminin ve kültür mirasının TDT’de büyük atılımlar gerçekleştirmek için sağlam bir temel oluşturduğunu ifade etti. Erdoğan, “Ticaret ve ekonomi başta olmak üzere bilim, enerji ve ulaştırma gibi alanlarda potansiyelimizi ortaya çıkaracak çalışmalarda bulunmamızda fayda var” dedi.
Geçen sene hayata geçirilen Türk Yatırım Fonu’nun yakın zamanda faaliyet göstermeye başlayarak projelere destek olacağını belirten Erdoğan, enerji alanında tek bir kaynağa bağımlılığı azaltarak, yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapma hedefiyle işbirliklerinin yoğunlaştırılması için çağrıda bulundu.
Ulaştırma bağlamında ortak koridor projesinin sunduğu fırsatlardan yararlanılması gerektiğini söyleyen Erdoğan, Azerbaycan’ın daha önce yaptığı teklif doğrultusunda TDT üye ülkeleri arasında ticaretin geliştirilmesi ve ortak koridorun etkin kullanılması için özel temsilci atanmasında Türkiye’nin de görev almaya hazır olduğunu söyledi.
"BM Güvenlik Konseyi Gazze konusunda toplanıp karar almak istemiyor"
Gazze’de 50 bine yakın kişi hayatını kaybettiğini hatırlatan Erdoğan, “Türkiye’nin İsrail’in Gazze’deki vahşet ve insanlık dışı katliamlarını kabul etmediğini” söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
“Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan soykırımın durdurlması noktasında uluslararası toplum kötü bir sınav veriyor. Uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından sorumlu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplanıp karar dahi alamıyor, daha doğrusu karar almak istemiyor. Netenyahu hükümetinin ırkçı zihniyeti Gazze’deki mezalimin gölgesinde Batı Şeria’da Filistinlileri yerlerinden etmeye ve ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın statüsünü değiştirmeye niyetleniyor. İsrail’in kan ve gözyaşını tüm bölgeye yayma hedefini Lübnan ve İran’a yönelik saldırılarda da görüyoruz. Türkiye’nin bu vahşeti ve insanlık dışı katliamları kabul etmiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ile Rusya arasında devam eden savaşa ilişkin de açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ''Ukrayna’da 3’üncü doldurmak üzere olan savaşın bölgemize olumsuz etkileri sürüyor. Savaşın en başından beri her iki tarafında masada olduğu bir müzakere sürecini ve devamında adil bir kalıcı barışa ulaşılmasını destekliyoruz. Türk devletleri olarak barışın tesisine yönelik diplomatik çabalara destek vermemizin son derece önemli olduğu kanaatindeyim” dedi.
"Güney Kafkasya’da barışa giden yolun kapıları açılmıştır"
Güney Kafkasya’da 30 yıllık çatışma ve istikrarsızlık ortamının ardından barışa giden yolun kapıları açıldığını kaydeden Erdoğan, ''Azerbaycan’ın vatan muharebesinde sahada şehitler vererek elde ettiği tarihi kazanımları, en yakın zamanda bir barış anlaşması imzalamak suretiyle masada da perçinlemesini temenni ediyoruz” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üye olarak yer aldığı zirvede, Erdoğan, ''Kıbrıs meselesinde adadaki gerçekler temelinde adil ve kalıcı çözüme erişilmesi için Türk dünyasına da önemli sorumluluklar düşmektedir. Kıbrıs Türklerinin haklı davasını ne kadar sahiplenip, dayanışma gösterirsek kendi birlik ve beraberliğimizi de o nispette kuvvetlendiririz” ifadelerini kullandı.
Afganistan’daki duruma da değinen Erdoğan, ''Afgan halkının yanındayız. Ancak geçici yönetiminde kapsayıcı ve temel insan haklarını esas alan bir yaklaşım sergilemesinin kendilerine yeni kapılar açacağına inanıyoruz'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirveye ev sahipliği yaptığı için Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a teşekkür ederek, konuşmasını tamamladı.