Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Anadolu Ajansı Editör Masası’na konuk oldu. Uraloğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Biz her gün siber güvenlik anlamında 400'ün üzerinde saldırıyı önlüyoruz. Siber güvenlik noktasında ilk 10 ülke arasındayız. Bugünün Türkiye'sinde kişisel verilere ilişkin bir sızıntı ve riski yok. Suni şekilde bir gündem oluşturulmaya çalışılıyor. Platformlar Türkiye'nin kararlı olduğunu biliyor. Gerektiği zaman her türlü yaptırımı yapabilir olduğumuzu ortaya koyduk.

“Ankara-İzmir Hızlı Tren Projesi’ni 2027'nin başlarında bitirmiş olacağız”

Ülkemizin üzerinden her 15 saniyede bir uçak geçiyor. Dünyadaki alınan bütün önlemleri biz de alıyoruz ve uyguluyoruz. Güncel bir riskimiz yok. Ankara-İzmir Hızlı Tren Projesi’ni 2027'nin başlarında bitirmiş olacağız, hedefimiz bu. Ankara'dan İzmir'e 3,5 saatte gidilecek. İstanbul ile Ankara arasında hem bir otoyol hem de yeni bir hızlı tren hattı inşa edelim istiyoruz.

“80 dakikada İstanbul'a gidebileceğiz”

Saatte 350 kilometre hızla giden Ankara-İstanbul Süper Hızlı Treni Projesi'nde çalışmalar başladı, 2034 gibi bitirebiliriz. 80 dakikada İstanbul'a gidebileceğiz. Kalkınma Yolu'nda proje hazırlıkları bitme aşamasında, finansmanını konuşuyoruz. 2025 yılı içinde başlamayla ilgili gayretimiz var. Türksat 6A uydusu ekim ayı içinde kalıcı yörüngesine yerleşecek, en geç yıl sonunda uydumuzu devreye alacağız. 5G için önümüzdeki yıl ihaleyi yapalım ve Ocak 2026'da ilk sinyali verelim diye düşünüyoruz."

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili Meta'dan istenen WhatsApp yazışmalarına ilişkin soruya Uraloğlu, sosyal medya platformlarının Türkiye'de temsilcilerinin bulunduğunu anımsatarak şunları söyledi:

“Meta, WhatsApp mesajlarını 'vermiyoruz' değil, 'verme imkanımız yok' diyor”

"Burada Meta, 'Biz bu mesajlaşmaları kaydetmiyoruz, depolamıyoruz. Dolayısıyla bunları verme imkanımız yok' diyor. Yani 'vermiyoruz' değil, 'verme imkanımız yok' diyorlar. Bizim bildiğimiz kadarıyla da dünyada hiçbir yerde böyle bir bilgi verilmedi. Ancak bunlar farklı şekilde depolanmışsa, bulut teknolojileriyle ya da farklı mecralarda depolanmışsa, ancak oradan bulunması söz konusu. Meta'nın şu andaki yaklaşımı bu ama burada gerek emniyet güçlerimiz gerekse adalet mekanizmasıyla iletişim halindeyiz. Bizden istedikleri bilgileri, ulaşabildiğimiz kadarıyla vermeye gayret ediyoruz. Bu anlamda da Meta olsun, diğer platformlarla güncel iletişim halindeyiz."

Lübnan'da dün çağrı cihazlarının patlatılmasına ilişkin soru üzerine Bakan Uraloğlu, mobil haberleşme cihazlarının belli teknolojilerle ve sistemlerle takibinin yapılabildiğini dolayısıyla bundan kaçınmak isteyen kuruluş ve örgütlerin çağrı cihazlarını kullanmayı tercih ettiklerini söyledi.

Irak'ın kuzeyine hava harekatı! Irak'ın kuzeyine hava harekatı!

Uraloğlu, radyo dalgalarıyla haberleşmenin takibinin kolay olmadığını dile getirerek, "Lübnan ve bir kısmının Suriye'de de olduğu bilgisini alıyoruz. Hizbullah'ın takipten kaçınmak için bunları kullandığına ilişkin tahmine, bilgiye sahibiz. Aynı anda bu kadar cihazın patlatılması, 9 insanın ölmesi, birçok insanın vücudunun zarar görmesi büyük bir olay" diye konuştu.

Uraloğlu, Türkiye’de cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla birlikte çağrı cihazı kullanılmadığını belirterek, "Türkiye'de çağrı cihazları neredeyse hiç kullanılmıyor. Çağrı cihazları özelinde Türkiye'de bir risk olmadığını net olarak söyleyebilirim" ifadesini kullandı. (ANKA)

Editör: Haber Merkezi