SİYASET

Üç Bakan Narin'in kabrini ziyaret etti

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin'in kabrini ziyaret etti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin'in kabrini ziyaret etti.

Bakanlar, daha sonra Diyarbakır Valiliği'ne geçerek bir değerlendirme toplantısı yaptı. Toplantının ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, basın toplantısı düzenledi. 

Soruşturmanın büyük bir titizlikle sürdüğünü belirten Bakan Tunç, "Bugün burada bulunmamızın en önemli nedeni; Narin kızımıza bu caniliği yapanların, katil ya da katillerin en ağır cezayla cezalandırılmasının takipçisi olmak, olayı en ince detayına kadar açıklığa kavuşturmaktır. Bütün kuruluşlarımız süreci yakından takip ediyor. Caniler hesap verinceye kadar  elimiz, gözümüz ve yüreğimiz burada olacak. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma büyük bir hassasiyetle sürdürülmektedir. Bu elim olayın aydınlatılması, adaletin tam ve eksiksiz biçimde yerini bulması için tüm deliller, bulgular ve tanık ifadeleri, son derece dikkatli bir şekilde toplanmakta, incelenmekte ve değerlendirilmektedir. Fail veya faillerin en hızlı biçimde ortaya çıkartılması için ne gerekiyorsa yapılmaktadır" dedi.

Narin’in kaybolduğu ihbarının kendilerine gelmesi üzerine hemen harekete geçtiklerini ifade eden Bakan Tunç, arama sürecine ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır ili Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde ikamet eden Narin kızımızın eve dönüş yolunda saat 15.15 sıralarında dört arkadaşını takip ederek eve doğru yola çıktığı son görüntüsüdür. Sonrasında kendisinden bir daha haber alınamamıştır. 21 Ağustos 2024 tarihinde saat 20.15’te Jandarma Komutanlığı, saat 20.50’de de 112 Acil Çağrı Merkezi aranarak kayıp ihbarı üzerine soruşturma işlemlerine ve arama işlemlerine hızlı bir şekilde başlanmıştır. 4656 personel, 23 dedektör köpek, 172 araç, 2 helikopter, 64 dron, 1 İHA, 5 yeraltı görüntüleme cihazı ile karadan ve havadan toplam 75 kilometre kare alan il Jandarma Sualtı Arama Kurtarma Timi, Dicle Üniversitesi ve AFAD dalgıçlarından toplam 60 personel ile 8 dere, 5 gölet, 21 su kuyusu ve 49 kilometre su kanalı aranmıştır. 51’i jandarma, 11’i polis bölgesi olmak üzere 62 ev ve 24 metruk binada adli arama yapılmıştır. 20 PTS noktası ile 137 kamera incelenmiştir."

"Bugüne kadar toplam 267 kişinin ifadesi alınmıştır"

22 şüphelinin yarın mahkemeye çıkartılacağını bildiren Bakan Tunç, "Bugüne kadar 26 kişinin şüpheli, 241 kişinin tanık olmak üzere toplam 267 kişinin ifadesi alınmıştır. Narin kızımızın amcası Salim Güran 2 Eylül tarihinde, komşusu Nevzat Bahtiyar ise 10 Eylül günü çıkartıldıkları mahkemece beden ve ruh sağlığı bakımından kendisini koruyamayacak durumda olan çocuğa karşı kasten öldürme ve hürriyeti tahdit suçlarından tutuklanmışlardır. 22 şüpheli halen gözaltında olup, yarın Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edileceklerdir" diye konuştu.

"Adli Tıp Kurumundan ölüm sebebine ilişkin nihai rapor beklenmektedir"

Narin'in kesin ölüm nedeninin Adli Tıp Kurumundan gelecek sonuçlarla belirleneceğini kaydeden Bakan Tunç, şunları kaydetti:

"Van Kriminal Daire Başkanlığınca olayda kullanıldığı değerlendirilen araçlar üzerinde olay yerinden alınan örneklerle birlikte kimyasal inceleme raporu beklenmektedir. Olay yerinden elde edilen sıvap, pet şişe, toprak, balçık, taş parçaları üzerinde Van Jandarma Kriminal Laboratuvar sonuçları da beklenmektedir. HTS kayıtları ve BAS istasyon bilgileri ile alınan beyanlar üzerinde karşılaştırmalı delil toplama işlemlerine titizlikle devam edilmektedir. HTS, MOBESE ve diğer kamera kayıtları üzerinde Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’nce kapsamlı bir inceleme ve raporlama işlemleri de devam etmektedir. Narin kızımızdan alınan doku örnekleri bir kısmı Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığı, daha ileri tetkik gerektiğinden diğer kısımlar İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve incelemeler devam etmektedir. Adli Tıp Kurumu’ndan ölüm sebebine ilişkin nihai rapor beklenmektedir."

Bazı basın-yayın organları ile sosyal medya mecralarından yayılan yanlış bilgilere itibar edilmemesi gerektiğini vurgulayan Tunç, "Dosya hakkında gizlilik kararı bulunmakta olup, soruşturma Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca tüm yönleriyle ve titizlikle yürütülmektedir. Bu süreçte kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesi sadece yetkili merciler tarafından sağlanmaktadır. Dolayısıyla resmi makamlarımızın açıklamaları dışında yayılan spekülatif bilgilere itibar edilememesi adaletin tecelli etmesi açısından büyük önem arz etmektedir" şeklinde konuştu.