Muhsin Yazıcıoğlu, 1954 yılında Elmalı,Şarkışla’da dünyaya geldi. Halit ve Fidan çiftinin son çocuğu olarak dünyaya gelen Yazıcıoğlu, ilk ve orta öğrenimini Şarkışla’da yaptıktan sonra Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ni bitirdi.
Üniversite yıllarında tanıştığı Gülefer hanım ile evlenen Yazıcıoğlu 2 çocuk babasıydı.
Siyasete doğum yeri olan Şarkışla’da Genç Ülkücüler Hareketi‘ne katılarak başlayan Yazıcıoğlu, üniversite eğitimi için geldiği Ankara’da Ülkü Ocakları Genel Merkezi‘nde görev yapmaya başladı. Ülkü Ocakları genel başkanlığına kadar yükselen Yazıcıoğlu 1978’de kurulan Ülkücü Gençlik Derneği’nin de (ÜGD) kurucu genel başkanı oldu. 1980 öncesi yaşanan çatışmalı dönemde, Yazıcıoğlu’nun Bahçelievler ve Maraş katliamlarında parmağı olduğu iddia edildi. Susurluk kazasında ölen ülkücü isim Abdullah Çatlı, Ülkücü Gençlik Derneği’nde Yazıcıoğlu’nun yardımcısı olarak görev yapıyordu.
12 Eylül sonrası yedi buçuk yıl cezaevinde yatan Yazıcıoğlu 1987’de katıldığı Milliyetçi Çalışma Partisi‘nde genel sekreter yardımcılığı görevinde bulundu.
7 Temmuz 1992‘de beş vekil arkadaşıyla birlikte MÇP’den ayrılan Yazıcıoğlu, 29 Ocak 1993‘te MÇP’ den ayrılan bir grup arkadaşıyla beraber Büyük Birlik Partisi‘ni (BBP) kurdu ve partinin genel başkanı oldu. Yazıcıoğlu ölümünüe dek BBP’nin genel başkanlığı görevini sürdürdü.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümü
Yozgat’ın Yerköy ilçesindeki BBP mitingine gitmek için 25 Mart 2009 tarihinde havalanan Muhsin Yazıcıoğlu’nun da içinde bulunduğu TC-HEK tescil işaretli Bell 206L-4 LongRanger tipi helikopter, Kahramanmaraş’taki Keş dağına ‘bilinmeyen bir nedenle’ düştü.
Helikopterin enkazıyla birlikte Yazıcıoğlu ve beraberindekiler kazadan 48 saat sonra Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde bulundu.
Yazıcıoğlu’nun öldüğü kazada şüphe çeken noktalar
Helikopter enkazının, 48 saat boyunca arama-kurtarma çalışmalarının yürütüldüğü bölgenin 115 kilometre uzağında bulunması, arama-kurtarma ekiplerinin ‘bilinçli’ olarak yanlış yönlendirildiği iddialarını gündeme getirdi.
Yazıcıoğlu’yla birlikte helikopterde bulunan isimlerden İhlas Haber Ajansı muhabiri İsmail Güneş‘in 112 Acil servisiyle kaza sonrası yaptığı 20 dakikalık telefon görüşmesi boyunca da helikopterin yeri belirlenemedi.
Telefonda oldukça net konuşan Güneş’in olaydan iki buçuk yıl sonra ortaya çıkan otopsi raporunda çenesinin kırık olması ‘ telefon görüşmelerinden sonra mı çenesi kırıldı’ sorusunu akıllara getirdi. Telefonda helikopter içinden konuştuğunu söyleyen Güneş’in cesedi, bacağında iki kemik, dört kaburga kemiği ve alt çenesi kırık olduğu halde enkazın 600 metre aşağısında bulunmuştu.
Enkaz üzerinde yapılan çalışmalarda ‘helikopterin beyni’ olarak nitelendirilen parçaların söküldüğü anlaşıldı. Helikopterden cihazları sökerken görüntüleri ortaya çıkan iki subayın savcılık ifadesinde, ‘cihazları sökmeleri konusunda herhangi bir emir-talimat almadıklarını’ söyledikleri iddia edildi.
Ailenin avukatı Selami Ekici, Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopterin düşüş zamanındaki dört dakika 37 saniyelik radar görüntülerinin arşivlerden silindiğini öne sürdü.
Savcılığa ulaştırılan bir ihbar mektubundaysa, helikopterin düştüğü bölgede ‘temel manevra’ uygulamaları yapan iki savaş uçağının helikopterin düşüşüne neden olabileceği savunuldu.
Kazaya ilişkin iddialar üzerine yapılanlar
Söz konusu iddialar üzerine 18 Şubat 2010’da kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, raporunu 4 Nisan 2011’de açıkladı. Komisyonun çalışmalarından bir sonuç alınamazken, Yazıcıoğlu ailesinin girişimleri ve “Helikopterin beynini keçiler sökmedi ya” diyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu kazayı ve iddiaları araştırmak üzerine çalışmaya başladı.
DDK’nın raporunda “Özellikle arama-kurtarma boyutunda Devletin topyekun seferber olmasına rağmen istenen netice alınamamış ve ağır bir kamu hizmet kusuru ortaya çıkmıştır” denildi. Rapora göre, eldeki tek bilimsel veri olan TİB’den alınan bilgi ve bu bilgiye dayalı olarak oluşturulan haritalar, arama kurtarma çalışmalarında dikkate alınmadı.
Kaza sürecine ilişkin iddialar özel yetkili savcılıkça soruşturulmaktaydı. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla soruşturma dosyası Kahramanmaraş Adliyesi’ne gönderildi. Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, soruşturmada özellikle yedi ana şüphe üzerinde durulduğunu açıkladı.