CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, Suriye sınırına sıfır noktada yer alan Hatay'ın Altınözü ilçesine bağlı Hacıpaşa Köyü'nde köylülerle bir araya geldi. Mullaoğlu, geçimini çiftçilik yaparak sürdüren köylünün tel çitler çekilmek suretiyle tapulu arazilerine girişlerinin engellendiği ve kaymakamlıktan alınacak onay belgesiyle arazilerine giriş izni verildiğine dair gelen şikayetlere ilişkin bölgede nöbet tutan askerlerden bilgi aldı.
ANKA'nın aktardığına göre görevli subay, şunları söyledi:
“Vatandaşlar tarlalarına girerken önce kimlik belgelerini getiriyorlar. Ondan sonra kaymakamlıktan onaylı belgelerini getiriyorlar. Burada bizim kesinlikle vatandaşı almamız gibi bir durumumuz yok. Vatandaş gidecek kaymakamlıktan belgesini alacak. Kaymakamlık bunu onaylayacak. Ondan sonra bize getirecek. Biz içeri alacağız. Bu problem bizimle ilgili bir problem değil, kaymakamlıkla çözülmesi gereken bir problem. Biz yukarıdan gelen emir neyse, prosedür neyse onu uyguluyoruz.''
"Vatandaş olarak terörist muamelesi görüyoruz”
15 yıldır tarlasına giremediğini, koyun otlatırken askerlerin peşlerine takıldığını söyleyen köylüler, “Burada terörist muamelesi görüyoruz biz vatandaş olarak” ifadelerini kullandı. Köylüleri dinleyen Mullaoğlu ise şöyle konuştu:
“İnanılır gibi değil, çocuklar tarlaya alınmıyor. Ben babamdan, dedemden kalmış tarlaya çocuğumu geçiremeyeceksem olur mu öyle bir şey? Herkes kaçakçı muamelesi görür mü? Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil.
Burası Hacıpaşa Köyü, Altınözü’ne bağlı bir köyümüz. Neredeyse köyün yüzde 70’i tarlasına kimlikleriyle giriyor. Sanki başka bir ülkeye girercesine kontrolden geçiyor. Sabah giriş saatleri belli, çıkış saatleri belli, onun dışında tek başlarına, özgür biçimde girebilmeleri mümkün değil. Hatta bazen isim isim, ‘Sen tarlana giremezsin’ deniyor. Dolayısıyla vatandaşlarımızın çoğu tarlasını ekmeyi de bırakmış durumda. Maalesef çok sıkıntı çekiyor. Asla aklımızın aldığı bir şey değil. Hatta tarlada ürettikleri ürünleri bırakmışlar çünkü kontrol ediliyor. Ürettikleri patlıcanlar, domatesler şişleniyor, arama yapılıyor. Dolayısıyla verim alamıyorlar. Burada yüzlerce dönüm bu şekilde gidiyor. Aslında sınırın tam dışarıya çizilmiş olması gerekiyor. Sınır vatandaşlarımızın tarlasının kaldığı yerin önünde çizilerek vatandaşlarımız çok mağdur edilmiş durumda. Bunu kabul etmek mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yaşayan hiçbir vatandaşımız kendi özel mülküne kimliğiyle giremez. Bunun çabuk kaldırılması ve güvenlik önlemlerinin ön plana alınması ve vatandaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi gerekmektedir.''