Türkiye, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Gününde bu yılda uluslararası gazetecilik örgütlerinin kara listesinden çıkamadı.
Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) kuruluşunun her yıl hazırladığı basın özgürlüğü sıralamasında 154. sırada. Freedom House’a göre basın özgürlüğünün olmadığı ülke Türkiye. Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) son raporuna göre Çin’den sonra en fazla gazetecinin hapiste olduğu ülke. Yazar Birliği PEN Amerika’nın son raporuna göre en fazla aydının hapiste olduğu ilk üç ülke arasında.
92 yaşındaki ünlü Amerikalı filozof Prof. Dr. Noam Chomsky ve Columbia Üniversitesi İnsan Hakları Direktörü David Phillips VOA Türkçe’ye Türkiye’deki basın özgürlüğü konusundaki düşüncelerini aktardı.
Chomsky: ”Türkiye çok ciddi tehlike altında”
2015 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Güneydoğu'da yaşananları yerinde izlemesi için Türkiye’ye davet edilen Chomsky, “Türkiye'ye gitmeye karar verirsem bu onun davetiyle olmayacak” diye yanıtlamıştı.
Chomsky, Türkiye’de halk üzerinde baskıların her geçen gün daha da arttığını belirterek, ”Gittikçe daha da otoriter bir hal alan Erdoğan rejiminin Türk toplumu üzerindeki boğucu hakimiyeti genişledikçe özgürlüklerde kısıtlanıyor. Basın özgürlüğüne yönelik baskılar artıyor. Türkiye, basın özgürlükleri konusunda çok ciddi bir tehlike altında. Sınır Tanımayan Gazeteciler Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye’nin sıralamasına bakın Türkiye’deki basın özgürlüğünün nerede olduğunu görürsünüz” dedi.
Phillips: “Washington’da İnsanlar Erdoğan’dan bıktı”
Columbia Üniversitesindeki görevinin dışında uzun yıllardan beri Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nda da kıdemli danışman olarak görev yapan David Phillips, Türkiye’deki insan hakları ihlalleri nedeniyle Washington’ın Erdoğan’dan artık bıktığını söyledi. Phillips, diğer ülkelerle kıyaslandığında en fazla gazetecinin hapiste tutulduğu ülkelerin başında gelen Türkiye’deki cezaevindeki gazeteci sayısının bile tam olarak bilenemediği belirterek, “Türkiye’de gazeteciler susturulmak için hapsediliyor. İnsan hakları ihlalleriyle ilgili haber yapanlar karşı görüşte olan gazeteciler susturulmak için hapsediliyor. Bu durum ifade özgürlüğünün ihlalidir” dedi.
“Türkiye’de hükümet ceza yasalarını siyasi amaçları için kullanıyor”
Phillips, Türkiye’de hükümetin gazeteci ve muhalifleri susturmak için bazı yasalara sığındığını belirterek, ”Bazen, Türklüğü aşağılamakla ilgili Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesi bu amaçla kullanılıyor. Terörle mücadele oldukça kıymetli bir sözcüktür ancak Türkiye’de amacı sadece teröristlerle mücadele etmek olan terörle mücadele yasası, gazetecileri ve muhalifleri susturmak için kullanılıyor. Bu yasalarla Türkiye’de insanların ifade özgürlükleri kısıtlanıyor. Bu yasalar siyasi amaçlar için kullanılıyor. Bu durum çok ciddi bir insan hakları ihlalidir. Washington’da artık insanlar Tayyip Erdoğan’dan bu yasaları kendi siyasi çıkarları için kullanıp insan hakları ihlallerine neden olduğu için oldukça bıkmış bir durumda” dedi.