CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova Washington Zirvesi’nin Türkiye için iki ana önceliği olduğunu aktardı.
Biri müttefikler arasında savunma sanayii tedarikinin önündeki engellerin kısıtlamaların kaldırılması, diğeri terörizmle mücadele konusunda 2023 Vilnius Zirvesi kararlarının uygulanması. İsveç'in NATO üyeliği sürecinde Türkiye’nin müttefiklerin terörizmle mücadelede birbirleri ile dayanışma içinde olması yönündeki beklentisi kayda geçirilmişti. Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele edilmesinin ortak savunma için elzem olduğuna vurgusu yapılmıştı. Bu kararların takibi ve uygulanması açısından Ankara, Washington Zirvesi'ni önemsiyordu.
Washington Zirvesi’nde, NATO’nun terörizmle mücadeledeki katkıları ve izleyeceği strateji hakkındaki belge güncellendi. Ayrıca, zirve bildirisinde terörizmle mücadele NATO’nun karşı karşıya olduğu ikinci büyük tehdit olarak kayda geçirildi. Daha önce hatırlanacağı üzere, Türkiye'nin çabaları ile terörizmle mücadele koordinatörü atanmıştı. Onun daha rahat çalışabileceği bir ortam böylece yaratılmış oldu.
Öte yandan NATO müttefiki ülkelerin başta PKK ve uzantıları olmak üzere terör örgütlerine karşı tutumlarını gözden geçirmeleri, bir NATO müttefiki olan Türkiye’ye tehdit oluşturan unsurlara karşı ortak savunmanın yapılması gerekliliği kayda geçti. Türkiye’nin atacağı adımlar ve müttefiklerinden talepleri için bu metin temel alınacaktır, bir çeşit pusula olacak.
Müttefiklerin birbirlerine yaptırım uygulamamaları gerektiği yönünde Vilnius Zirvesi'nde alınan karar yeniden teyit edildi. Ankara'nın öncelediği iki ana başlıktan biri; savunma sanayii tedarikinin önündeki engellerin müttefikler tarafından kaldırılmasıydı. O noktada hem hava savunma sistemleri hem Eurofighter ve F-16 ve mühimmat alımları ile teknoloji paylaşımı dahil birçok temel konuda artık müttefik ülkelerin Türkiye’ye çeşitli şartlarla gelmesinin önü alınıyor.
Bu kapsamda ayrıca bildirgede yer alan 2. madde de önemli. “Her ulusun kendi güvenlik düzenlemelerini seçme hakkı var" ifadesi dikkat çekici, bu Türkiye'nin elini güçlendirecek bir adım olarak görülüyor. Çünkü NATO müttefiklerinin vermediği sistemlerin alternatiflerini alması karşısında buna itiraz edilemeyecek. O noktada alternatif sistemleri istemeyenlerin Türkiye'nin taleplerini karşılaması esas olacaktır diye düünüyorum.
Balistik füze savunması bağlamında, tehdidin büyüdüğü açıkça belirtildi, tüm NATO müttefiklerinin tamamen koruma kapsamına alınması taahhüdü yeniden kabul edildi. Bu madde de yine savunma sanayi tedariklerini yakından ilgilendiriyor.
Türkiye 1. Körfez Savaşı’nda Saddam Hüseyin'in bölgede scooter füzeleri ile yarattığı tehdit sonrası hava savunma arayışındaydı. Öncelikle NATO müttefiklerinden almak istemiş ama sonuca ulaşamayınca S-400'leri satın almıştı. Ankara her zaman tercihinin bu sistemleri teknolojisi ile birlikte satın almak olduğunu da vurgulamıştı.