Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Bolu, Kartalkaya’da çıkan yangında 76 kişinin hayatını kaybettiği, 51 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel’de incelemelerde bulundu. Ağıralioğlu ve beraberindeki heyet bölgede inceleme yaptıktan sonra kameralar karşısına geçti. Ağıralioğlu, şunları söyledi:
“Olay mahaline gelip böyle açıklamalar yapmak çok zordur. Devletin, hükümetin, yetkililerin olay mahaline, olay olduktan sonra acıları paylaşmak için gelmeleri falan Türkiye klasiği haline geldi. Tabii ki geleceğiz ama başımıza böyle belalar gelmeden, böyle felaketler yaşanmadan tedbir alabilecek bir ciddiyete hala kavuşamadık. Hep aynı şeyler yaşanıyor. Hep zamanında alınmamış tedbirler, hep zamanında yapılmamış denetimler, hep standartları kontrol edilmemiş işletmeler, bunlara bağlı olarak başa gelen büyük felaketler... Türkiye’de bu kaçıncıdır yaşadığımız? Her başa gelen büyük felaketten sonra da biliyorsunuz ki siyaset de aynı şeyleri konuşuyor millet de illalah etti. Denetim mekanizmaları çalışmıyor. ‘Gereğini yapacağız, hesap soracağız’ lafları hep duyuluyor. Bir başka felaket başımıza gelene kadar bu laflar sonra unutuluyor. Şimdi zannediyorum bir hafta kadar iş sağlığı, iş güvenliği, işletme güvenliğiyle ilgili memlekette yoğun bir gündem olacak. ‘Bir otelde ne bulunması lazım, bir otelde yangın tertibatının hangi standartlarda olması lazım, yangın merdivenlerine acil durumlarda ulaşılabilmesi için ışıklandırma sisteminin nasıl olması lazım...’ Suçlu ara gibi gelip burada bu kadar acının yaşandığı yerin önünde, bir de böyle lüzumsuz münakaşalara, bir hafta boyunca da bu mevzudan zannediyorum televizyon gündemimiz meşgul olacak.
“Büyük acılar yaşanıp sonra ‘Gereğini yapacağız’ diyen yönetimden yorulduk”
Biz artık millet olarak hadiseler olup, başımıza büyük belalar gelip, büyük acılar yaşanıp sonra ‘Gereğini yapacağız’ diyen yönetimden yorulduk, sıkıldık. Artık bize olay olmadan tedbir alabilen, acılar yaşanmadan aldığı önlemlerle insanların hayatlarını kurtarabilen bir yönetim mahareti lazımdır. Bir kere de yöneticilerimizi şöyle görmeyi çok istiyoruz: ‘Çok büyük yangın oldu. Allah’a hamdolsun, hiçbir can kaybı olmadı.’ Çünkü 76 kayıp. Amerika’da binlerce ev yandı, 22 kişi vefat etti. Burada bir otelde 76 kişiyi kaybetmek ne demektir? Bu kadar uzun süren bir yangında bu kadar insan kaybı ne demektir? Şimdi herkes; yetkili-yetkisiz, ilgili-ilgisiz herkes münasebetsiz bir sürü açıklama yapacak. Yaşayan yaşadığına sevinemez haldedir, o kadar kayıp var. Evlatlarını, ailesinin tamamını kaybetmiş de kendisi kurtulmuş olan kurtulmuş mu oluyor? Nasıl yaşayacak o insanlar? Dolayısıyla Allah milletimize sabır versin. Ölenlerimize rahmet diliyoruz. Kalanlar için çok zor bir süreç bu.
“‘Sorumlu biziz. Gerekeni yapmadık. İstifa ediyoruz’ demeyi öğrensinler”
Devlet yönetimine, hükümetimize, bu işlere nezaret eden kimse aklına sorumluluk makamından başlayarak biraz ciddiyet nasip olsun. Avrupa’da bu işler bu düzeyde değil, bunun binde biri olunca istifa mekanizması çalışıyor. Birileri lütfen, sorumluluk sahibi olanlar üzerlerine alsınlar mevzuyu. Alicenaplık yapar gibi de değil. ‘Sorumlu biziz. Gerekeni yapmadık. İstifa ediyoruz’ demeyi öğrensinler. Ciddiyete buradan başlayalım. Bu işler memleketimiz için biraz utabç verici bir hal aldı. Bu utancı kendi memleketinin can kayıplarıyla göğüslemek zorunda kalmak, 2025 yılında bu kadar büyük bir kayıp vermek çok büyük bir utançtır. Dolayısıyla herkes aklını başına alabilse, işler düzgün yapılabilse, herkes vazifelerini, sorumluluklarını yerine getirebilse, herkes standartlara uygun yaşamanın insanı yaşatmak olduğunu bilebilse memleket düzelecek.
“Yönetimimize akıl diliyoruz”
Yönetimimize akıl diliyoruz. Yönetenlerimize ciddiyet diliyoruz. İşletmelerimize standartlara uyacak bir kontrol mekanizması diliyoruz. Bunları hem diliyoruz hem de hükümet yetkililerinin bu işleri denetlemesini, bu standartları tutturması gerektiğine hem inanıyoruz hem böyle bir iradeyi geçrekleştirmek için çalışıyoruz, çalışacağız. Çok büyük geçmiş olsun. Allah rahmet etsin. Milletimizin başı sağ olsun.”