SİYASET

Yavuz Aliağıroğlu'ndan başıboş köpekler yorumu

Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyesi Yavuz Aliağıroğlu, sosyal medya hesabından son günlerde Türkiye'nin önemli gündemlerinden biri olan, başıboş köpek sorununu ele aldığı bir paylaşımda bulundu.

Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyesi Yavuz Aliağıroğlu, sosyal medya hesabından son günlerde Türkiye'nin önemli gündemlerinden biri olan, başıboş köpek sorununu ele aldığı bir yazı yayımladı. 

Aliağıroğlu, Başıboş köpeklerin meselesi siyaset üstü ve acil bir çözüm gerektiğini belirterek, "Başıboş köpek meselesi, siyaset üstüdür ve ivedilikle çözülmesi gereken bir hâli çoktan geçmiştir. Hem çocuklarımızı koruyacak ve sokakları, parkları güvenli hâle getirecek hem de sokak hayvanlarından merhametimizi esirgemeyecek şekilde; iktidarı, muhalefeti, yerel yönetimleri ve STK'ları ile el ele bu meseleyi insani, vicdani ve medeni şartlarda çözüme kavuşturmak mecburiyetindeyiz. Bu vakte kadar, görevini yapmayan yerel yönetimlere ve duyarsız, vurdumduymaz hükûmete birçok kez hatırlattığımız meselenin çözümü de esasında bellidir:

✓ Sahipsiz köpekler sokaklardan, insanların güzergâhlarından, yaşam alanlarından kesinlikle ve ivedilikle toplanmalıdır. Yeter artık!

✓ Kısırlaştırma uygulamaları kesinlikle yetersizdir ve kalıcı çözüm değildir. Kısırlaştırma ve aşılama ile birlikte, köpekler kesinlikle barınaklarda tutulmalıdır. Asla tekrar sokağa salınmamalıdır.

✓ Binlerce çocuğumuz saldırıya uğrarken vicdansızca susan yahut üstüne bir de çocukları suçlu çıkartan kalpleri kararmış kimselerin çığırtkan seslerinin bu mevzuyu sulandırmasına ve çözümsüz kılmasına da asla müsaade edilmemelidir.

✓ Betonarme binalara ve barınaklara verilecek büyük paralarımız yoksa şehirlerin çeperlerinde, uygun noktalarda, tercihen ağaçlık-ormanlık yerlerde-arazilerde, 20-30 dönüm alanlarda, etrafını çitlerle çevirmek suretiyle, basit ve uygun bir şekilde, barınma meselesini çözebiliriz. İlla milyonlar vermek mecburiyetinde değiliz! Bu meseleyi içinden çıkılamaz ve girift hâle getiren hususlardan biri de budur. Büyük bütçelerle değil de daha küçük miktarlar ile ve imkânlar ölçüsünde barınak meselesi çözülmelidir. Bu barınaklar inşa edilirken de uzmanlardan, veterinerlerden ve STK'lardan destek alınmalıdır.

✓ Evcil hayvanlarını sokağa terk edenler için, çok ciddi ve caydırıcı cezalar getirilmelidir. Barınaklardan köpek sahiplenmek kolaylaştırılmalı ancak sonrasındaki takibi çok sıkı ve kurallı olmalıdır. Yazları, tatil bölgeleri, bir hevesle alınan ve ardından terk edilen kedi ve köpeklerle doludur. Bu masum canların satışı, internetten pazarlanması ve kontrolsüz ticari üretimi, "nitelikli hayvan istismarı" kapsamında yasaklanmalıdır. Sahiplendirme ise teşvik edilmeli ve çok sıkı kurallara bağlanarak karne ve çip ile takibi yapılmalıdır.

✓ Sokak köpekleri sorununun çözümü için, siyasi ve toplumsal bir ayrışmaya imkân verilmeden ve kamuoyunu ikiye bölmeden, hem hükûmete hem belediyelere hem de STK'lara büyük sorumluluk düşmektedir. Hiç değilse bari bu problemimizi uzlaşma ile çözelim!

✓ Hayvanseverlerin ve STK'ların, sokak hayvanlarını sokaklarda, parklarda değil, bu barınaklarda beslemesinin planlaması yapılmalıdır. Lokantalar, kafeler ve otellerin artan yemeklerinin toplanıp barınaklarda köpeklere verilmesi, belediyeler öncülüğünde sağlanmalıdır. Bu sayede hem çöpe giden gıda israfı azaltılmış hem de beslenme maliyetleri düşürülmüş olacaktır. Sosyal medyada bağıranları bilemeyiz ancak samimi ve vicdanlı hayvanseverler, bu işin organizasyonunda severek yer alacaklardır! Uyutmak nasıl merhametsizlikse çocuklarımızı bu köpeklerin saldırılarından koruyamamak da daha büyük bir merhametsizliktir! Yıllardır, bir inat ve vicdansızlıkla konuyu kangren hâline getiren de bu anlayışsızlıktır. Toplumu ikiye bölmeye gerek yok! Yıllardır, meseleyi görmezden gelen yetkililerin, görevini yapmamasının ceremesini çocuklarımız çekiyordu; şimdi de bu ihmalin bedeli, büyük bir problem hâline gelmiş olan masum köpeklere ödettirilecek noktaya geldi. Hâlbuki yukarıda çerçevesini çizdiğimiz şekliyle makul ve vicdanlı çözümler ortadadır. Kısırlaştırılan hayvanların hayatları normal takvimlerinde sona ereceği için, beş yıl sonra, köpek popülasyonu da muhakkak olarak barınaklarda kontrol altına alınmış olacaktır. Toparlarsak; tüm siyasileri ve kamuoyunu, akıl ve vicdan eşliğinde bu mevzuya ciddiyetle eğilmeye ve problemi artık ortadan kaldırmaya davet ediyoruz. Türk Milleti, 2024 yılında, hayatını sürdürürken bu ilkelliği gerçekten hak etmiyor. Başta çocuklarımız, kadın ve yaşlı vatandaşlarımız olmak üzere, milletimizi bu başıboş köpek meselesinden korumak ve kurtarmak mecburiyetindeyiz. Artık bir insanımızı daha kaybetmeden bu problemi çözüme kavuşturmalıyız." ifadelerini kullandı.