Ayvalık ve Manisa’daki bahçelerde yetiştirdiği zeytinlerle marka oluşturan ve ürettiği zeytinyağları, dünya kalite sıralamasında dördüncülük ödülü alan Bahar Alan, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, bu yıl zeytinyağı üretimi konusunda iyimser olduğunu ifade etti.
Zeytin üretimi ve zeytinyağı fiyatlarının düşüp düşmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Alan, şunları söyledi
''Ben aslında çok iyimserim çünkü eğer çok ters bir şey olmazsa, gerçekten bizi bu sene daha ucuz zeytinyağı ve daha iyi bir sezon bekliyor. Geçen sezon çok üzücü ve çok zor bir sezondu. O yüzden de zeytinyağı çok pahalandı. Pek çok şey farklı alternatiflere yönelmek zorunda kaldı. Ama bu sezon ağaçların durumunu gördüğümüzde çok ekstrem bir şey olmazsa daha uygun fiyatlı ve daha bol ürün olacağını tahmin ediyoruz.''
Kaliteli zeytinlerin 600 metre rakımlı bölgelerde yetiştiğini anlatan Alan, Türkiye'nin zeytin ağacı sayısı açısından dünyada en büyük ülkelerden biri olduğunu kaydetti. Ancak buna paralel zeytin üretimi yapılamadığını vurgulayan Alan, şöyle konuştu:
"Bu da şu demek aslında, bizim elimizde yeterli sayıda ağaç var ama bunlara iyi bakamıyoruz. Aslında bu ağaçları daha rehabilite ederek, daha iyi bakarak zeytinyağı üretim hacmimizi çok daha fazla artırma şansımız var Türkiye olarak. Yeter ki bu konuda bir farkındalık yaratalım ve bir çalışma yapılsın. Neler yapılabilir? Zeytinlerin arasına başka çeşit ağaçlar dikilerek tozlaşmaları sağlanabilir, budamalar yapılabilir vs. gibi pek çok çözüm mümkün. Sadece bu konuda bir inisiyatif alınması lazım. Zeytin ağaçları birbirinden çok ayrı ayrı olursa içine dikeceğiniz tozlayıcı bazı çeşitler verimi artırabiliyor. Biz kendi bahçelerimizde bu tür rehabilitasyon çalışmaları yapabiliyoruz. Çünkü bazı ağaçlar eskiden gelen ağaçlar, 100-200 yaşında ağaçlar var. Bunlar o dönemin standartlarına göre ekilmiş. Biz de onları şimdinin standartlarına uyup biraz daha verimlerini artıracak şekilde iyileştirmeye çalışıyoruz. Yeni yaptığımız bahçelerde daha modern standartlara uygun, daha kolay toplanabilecek şekilde daha sık dikim yöntemlere geçiyoruz.”
Zeytinyağının sağlık açısından önemine işaret eden Alan, ''Zeytinyağı aslında zeytinin meyve suyu ve zeytin ağacı en uzun yaşayan ağaç. Zeytinin içinde sağlımız için çok faydalı, tamamen doğal antioksidanlar var. Bunlar yaşlanmayı ve pek çok hastalığı da oluşmadan önlüyor. O yüzden aslında doğal olarak elde edebileceğimiz doğadan elde edebileceğimiz en önemli yiyeceklerden bir tanesi. Ülkemiz de bu açıdan çok şanslı ve çok güzel bir coğrafyadayız. O yüzden bol bol Akdeniz diyetine uygun zeytinyağlı yiyecekler tüketerek sağlığımızı korumamız mümkün'' dedi.
Naturel sızma zeytinyağının tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Bahar Alan, zeytinyağı konusunda tüketicilere şu önerilerde bulundu:
“Zeytinyağı çözücü bir madde. O yüzden plastikle etkileşime girme durumu var. Suyun içinde bile mikroplastikler oluşuyor. Çözücü madde olduğunda bu mikroplastikler sağlığımız için nasıl bir tehlike oluşturur bununla ilgili bir çalışma yok ama oluşturma riskinin olduğunu biliyoruz. Ben tüketicilere koyu renkli cam şişede zeytinyağı kullanmalarını öneririm.
Zeytinyağının üç düşmanı var, ısı, ışık ve hava. Zeytinyağını iyi saklamak için bunlardan korumak gerekiyor. Büyük tenekede alırlarsa bunları cam şişeye boşaltıp, ağızlarını sıkıca kapatıp kullandıkları takdirde en taze şekilde koruyabilirler. Zeytinyağının bir yıldan sonra tadında ufak ufak bozulmalar başlar. Bu insan sağlığına zararlıdır diyemeyiz ama lezzet olarak bir yıl sonunda iyi korunmazsa biraz sıkıntı yaratır.''