22’si tutuklu 47 sanığın yargılandığı Yenidoğan Çetesi Davası'nın Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşması beşinci gününde devam ediyor. Duruşmaya, 22 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken 16 tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu.

Tutuklu sanıklardan ambülans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, Kaya bebeğin ölümüyle ilgili kendisini şöyle savundu:

"10 bebeğin ölümüyle ilgili yargılanıyorum ama savunmamı tek bir bebek üzerinden yapabilirim çünkü diğerleri hakkında bilgim yoktur. Kaya bebek bir bebek sevki değil bir gebe sevkidir. Gebe Esencan Hastanesi'ne gidiyor. Riskli gebe olduğu için yoğun bakıma ihtiyaç duyulabileceği için 112 aranıyor. Bu sevkler sadece kamu hastanelerine yapılmaktadır. Hasta 3. basamaktaysa bu sevk yapılmamaktadır. Bu gebe bildirilmiş ama 3-4 saat bu hastaya yer bulunamamıştır. Kural gereği herhangi bir özel hastanede yer aranmamıştır. Hastanın durumunun ciddiyetinden dolayı 112'den umudu keserek Fehmi Alperen aracılığıyla tarafıma ulaşılmıştır. Bir doktorun hastayı kabul etmesiyle benim açımdan bu konu bitmiştir. Sanki 3. basamak olmayan hastaneye 3. basamak hasta götürmüşüm gibi savcı Yavuz Engin tarafından bilerek, isteyerek yapıldığını ve basına servis edildiğini düşünüyorum."

Hasta yönlendirdikleri zaman ödeme aldıklarını belirten Özdemir, "Birinci Hastanesi'nde muhasebeyle muhatap oluyordum. Biz hasta yönlendirdiğimiz zaman muhasebeye giderdik, anlaşmayı hastane yönetimiyle yapıyordum, Ali Aksu ile anlaşmıştır. Medisense şirketinde Fırat Sarı ile anlaşmıştım. Genel anlamda yönlendirdiğimiz hastayı değerlendirip bir ödeme yapıyorlar, Bağcılar Şafak Hastanesi'nde görüşmeyi Mustafa Kazan'la yaptım" dedi. 

Serdar Yücel ile arasındaki ilişkisi sorulan Özdemir, "Serdar Yükel ile abi kardeş ilişkimiz vardır. Kendisi bana hasta yönlendirmesi yapmıştır. Ben de kendisine ödeme yapmışımdır, hesap hareketleri bunlardır" diye konuştu. 

Milli Savunma Bakanlığı'ndan "kılıçlı yemin" açıklaması! Milli Savunma Bakanlığı'ndan "kılıçlı yemin" açıklaması!

Mahkeme başkanının "Fırat seninle görüştü mü hasta sayısını arttırmak için?" sorusuna Özdemir, "Her zaman görüşülürdü, hastanelerinin dolu olmasını isterlerdi. Bizim gibi bu işi yapanları ararlardı" diye cevap verdi. Avukatlardan biri, "Sizin herhangi bir ücret konuşması yapma yetkiniz var mı?" diye sordu, Özdemir, "112 ambulans şoförü olmamla bu işin alakası olmadığını, bu işi ek olarak yaptığımı söyledim zaten" şeklinde cevapladı. 

Çapraz sorgusunda, "Bu hastaları nasıl buluyordun?" diye sorulması üzerine Özdemir, "Çevrem olduğu için buluyordum. Suçlama hastalığın 112'ye bildirilmemesiyle ilgili. 112'ye bildirilmeyen hastanın hangi verileri 112'de olur?" sorusuyla yanıt verdi.

Suriyeli bebekler yerine Türk bebeklerin gönderilmesiyle ilgili konuşmalara ilişkin Özdemir, "Konuşmayı hatırlamıyorum ama savunma yapayım. 112 nakil birimi, özel hastaneler Suriyeli hasta kabul etmezse, Türk hastalar bu hastanelere sevk edilmiyor. Bu da Suriyeli hasta kabul ettiği için Türk hasta kabul ettiğine dair bir konuşma" dedi. 

Özdemir, Şafak Hastanesi'nden ödeme aldığını kabul ederek, "Bir kere 67 bin 500 lira aldım. Bu zaten tapelerde var. Tapelerde olmayan 45-50 bin kadar da ikinci kez almıştım" diye devam etti.

Kaya bebek Güney Hastanesi'ne yatırıldığında hastanede doktor Şeyhmus Çelik'in olduğunu, ancak sonra istifa ettiğinin söylendiğini iddia eden Özdemir, şunları söyledi: 

"O dönem doktor Ümit Kaya'yı sağlık çevrem çok fazla olduğundan dolayı hastaneye yönlendirdim. Bir gün sonrasında anlaşma yapmayacağını, vazgeçtiğini söyledi. Hastanede doktor olmadığından değil, poliklinik yapan doktora bebeğe baktırılıyor. Rıza ve eşi Hilda Keykubad'ı hastaneyle görüştürmek için yönlendirmesini yaptım. Hastane bir doktorla anlaştığı zaman SGK kaydı hemen çıkıyor diye bir şey yok. Hastaya bakan hekim, hastalara bakmaya devam ediyor."

Sanığın, bebeğin ölümüyle ilgili hastaneye yapılan denetimlerde savcının art niyetli olduğunu söylemesi üzerine mahkeme başkanı, "Görevini yapmak senin nazarında art niyet mi? Asıl savcı bu işin üzerine gitmezse art niyet olurdu" demesi üzerine Özdemir, "Gelen denetim ekipleri bildiğim kadarıyla seviye denetim ekipleri değildir. Sonra gelen ekipler, hastanenin birinci değil, üçüncü basamak olduğunu söylüyor. O zaman savcılık talimatıyla gelen denetim ekipleri mi, il sağlık ekipleri mi kötü niyetli? Bu konuda benim yorum yapmamam gerekli. Bu benim kendi yorumum, yanlış da olabilir" dedi. 

Duruşma savcısı ise bunun üzerine, "Soruşturma savcısının adını vererek ithamlarda bulunuyorsun. Sen burada sanıksın varsa savunmanı yap. İthamlarla ilgili iddian varsa avukatın da var. Gider şikayetini yaparsın" diye konuştu.

Hakkında hasta kabul etmesiyle ilgili soruşturma başlatıldığını da söyleyen sanık Özdemir, "Doktor adına hasta kabul etmemle alakalı soruşturma yapıldı. Doktorların ifadesinden sonra sonuç olacağı söylendi. Nisan'da işten çıktım. Sözleşme feshi yapıldı. Mart'ın sonunda işten atıldım. Nisanın sonunda nöbetteyken gözaltına alındım. Disiplin soruşturması bakımından ifade verdim. Bu ifade de 112'deki ses kayıtlarımla ilgili" ifadelerini kullandı.  

Duruşma verilen ardından devam ediyor.

Editör: Haber Merkezi